Bandırma’da “Yeşil Enerji” anlatıldı

Bandırma’da “Yeşil Enerji” anlatıldı

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilciliği tarafından, Bandırma’da, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ)” yönelik “Yeşil Dönüşümde Yol Arkadaşım” projesi etkinliği

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından, Bandırma’da, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ)” yönelik “Yeşil Dönüşümde Yol Arkadaşım” projesi etkinliği düzenlendi.

Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu’nun (GÜNMARSİFED) ev sahipliğinde, Bandırma Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin(BANSİAD) katkılarıyla düzenlenen etkinliğin ilk konuşmasını BANSİAD Başkanı Funda Dedeoğlu yaptı. Projenin amacının “yeşil dönüşüm” konusunda farkındalık yaratmak olduğuna dikkati çeken Dedeoğlu, Bandırma ve yöresinin ekosistemi hakkında da bilgiler verdi. Dünyanın yüzde 70’inin sularla kaplı olmasına karşın bu suyun ancak yüzde 4’ünü tatlı suyun oluşturduğuna işaret eden Dedeoğlu, Manyas Gölü’nün de sulak alan niteliğini yitirmeye başladığını belirtti.

GÜNMARSİFED BAŞKANI KÜRSÜDE

Ardından konuşan GÜNMARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bekki, şunları söyledi:

“Yeni ekonomik dönüşüm için yer küreyle, havayla, suyla ve toprakla ilişkimizi yeniden düzenlemek zorundayız. Teknolojinin daha insan odaklı, daha çevre odaklı, daha sürdürülebilir ve verimlilik artışı yarattığı yen, refah toplumu yolculuğu planlanıyor. 

Dünyamızda son yıllarda artan iklim değişikliği kaynaklı afetler, çevresel sorunlar başta olmak üzere ekonomik, sosyal ve toplumsal sonuçlara yol açıyor. Her ülke kendisine özgün reçeteler geliştirirken, riskli olarak algılanan yeşil dönüşüm tam aksine çok önemli fırsat pencereleri açıyor. 

Ülkemizde ihracat ve ithalat arasındaki makasın açılması ile enerji maliyeti baskısı, ekonomimizin yumuşak karnı olan dış ticaret ve cari açığın yani ikiz açığın tarihi seviyelere çıkacağına işaret ediyor. Özellikle doğalgaz ve elektriğe yıl içinde gelen yüksek zamlar, işletmelerin enerji maliyetlerini artırıyor. 

Yeşil dönüşümü gerçekleştiren sanayicimizin, eko-inovasyon ile hayata geçireceği yeni ürünler yoluyla ihracatta elde edeceği yeni pazar avantajlarını düşündüğümüzde turizm sektörünün sağladığı 37 milyar dolarlık katkı kadar dış ticaret açığımızı azaltmak mümkün. Bu nedenle yeşil dönüşümü ‘Sanayi Devrimi’ kadar önemli bir konu olarak görüyoruz. Sanayi Devrimi’ni kaçırdık ama ‘yeşil dönüşüm’ için elimiz çok güçlü…

Dış ticaret açığıyla mücadelenin önemli unsuru olacak ve ülkemizi ihracat pazarlarında tercih edilen bir marka durumuna getirecek bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor. Sıfır emisyon hedefi için düşük karbonlu büyüme stratejisini her alanda önceliklendirmeliyiz. Basit kültürel ve davranışsal gelişmeler ile kısa vadede bir tasarruf sağlamak mümkün. Bu ilk adımı atmak önemli ancak hayatın devamlılığı için yeterli değil.

İkinci aşama, verimli tüketim malzemelerini kullanmak ve bunu işletmelere her alanda yansıtmaktan geçiyor. Bu elbette ki bir yatırım gerektiriyor. Ancak geri dönüşü beklediğimizden de kısa sürede gerçekleşiyor. 

Üçüncü aşama, enerjinin dönüşümü… Fosil yakıttan elde edilen enerjinin elektrikten karşılanması ki bu yöntem, elektrikli araçlar ile toplumsal hayata ve sanayiye yansımış durumda. Bunu iş hayatında verimliliği sağlayacak sistemlere dönüştürmek, elde edilecek değere çarpan etkisi katıyor. Son aşamada, enerjiyi yenilenebilir ve alternatif kaynaklardan sağlamak kalıyor.

Yeşil dönüşümün her bir halkası; insanların, kurumların ve politika yapıcıların oluşturduğu sağlam bir ekosistem zincirinin oluşmasına bağlı. Bu zincirin en önemli halkalarından birini de KOBİ’lerimiz oluşturuyor. KOBİ’lerin dönüşümü olmadan yeşil dönüşümün sağlanması mümkün değil. Hızlı hareket eder ve aksiyon alırsak yeşil dönüşümü başarabilir, sanayide enerji tüketimini yüzde 30 azaltabiliriz.

Son olarak şu noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.

Yenilenebilir kaynaklar da tükenmeyen sonsuz kaynaklar değil.

Yenilenmenin, döngünün de dengeli kullanılması gerekiyor. Örneğin tüm araçların elektrikli olduğunu düşünün. Bu pek mümkün gözükmüyor.

Hidrojen gibi alternatifler mutlaka devreye girecektir. Bir yandan da dikkatimiz mutlaka bölgesel avantajlarımızı da kullanarak karbon salınımı sıfır olan alternatif enerji kaynaklarında olmalıdır.”

Konrad Adenauer Stiftung(KAS) Türkiye Temsilcisi Walter Glos,

Konrad Adenauer Stiftung(KAS) Türkiye Temsilcisi Walter Glos, Almanya ve Türkiye ile ilgili ortak alanlar üzerinde çalışmalar yaptıklarını, Türkiye’de 8 bin Alman finans kaynağı bulunduğunu vurgulayarak, tarımın modernleşmesi ve yeşil dönüşümün önemine dikkati çekti. Yeşil dönüşümün Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye ve Almanya ile tüm dünya için de öneminin altını çizen Glos, “Yeşil dönüşüm, Almanya’da zorunlu duruma getirildi” dedi.

İSA TAMER ÇELİK KONUŞUYOR

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi İsa Tamer Çelik de konuşmasına, Türkiye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sonuçlarının hayırlı olmasın dileyerek başladı. 

Yeşil Dönüşüm için ulusal ve uluslararası seferberliğe ihtiyaç duyulduğunu belirten Çelik, “Bizler, tüm şirketlerin yeşil dönüşüme adapte olması için çaba harcayacağız. Tüm KOBİ’lerin yeşil dönüşüme kucak açması gerekiyor” diye konuştu.

BASINA KAPALI PANEL

Ardından, basına kapalı olarak, KOBİ temsilcileri için “Yeşil dönüşümün temelleri” başlıklı panele geçildi.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi, Yeşil Dönüşüm Komisyonu Başkanı Onur Ünlü’nün moderatörlüğündeki eğitim panelinde, “Altensis” kurucu ortağı Serkan Emir, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi, Finansmana Erişim Komisyonu Başkanı Kaan Kiziroğlu ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı(GMKA) Genel Sekreteri Abdullah Güç konuştular.

Panel, izleyenlerin sorularının yanıtlanması ile sona erdi.

Paneli, Bandırma’daki KOBİ temsilcilerinin yanı sıra Adalet ve Kalkınma Partisi Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Doğan ve Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat da izledi. ÖNDER BALIKÇI