Bandırmalı Erkan Esenar, Bağımsızlık Partisi Genel Başkanlığına getirildi.

Bandırmalı Erkan Esenar, Bağımsızlık Partisi Genel Başkanlığına getirildi.

Emekli Komando Kurmay Yarbay Sabri Siphalioğlu tarafından kurulan Bağımsızlık Partisi (BAP)ın Genel Başkanlığına Bandırmalı Erkan Esenar getirildi.

Ülkede huzur ve güveni ihdas edip, bağımsızlık sınırlarını genişletip, Adalet  yurttaş bütünlüğüne sahip çıkılmasını sağlamak amacı ile tanınmış emekli, ordu mensubu Kurmay Komando Yarbay Sabri Sipahioğlu tarafından kurulan, daha sonra ise Mit Müsteşarlığından emekli Yener Bozkurt tarafından devam ettirilen Bağımsızlık Partisi (BAP) Genel Başkanlığına Bandırmalı Erkan Esenar getirildi.

Bağımsızlık Partisi (BAP) Genel Başkanı Erkan Esenar,  Müzisyen ve Sanatçılar Federasyonu (MÜZSAN) İstanbul İl Başkanı Bandırma'lı Ahmet İzgi cenazesine katılmak üzere geldiği Bandırma'da Bandırma Manşet'e açıklamada bulundu.

Yeni Başkandan Esenar’dan İlk Açıklama

Bağımsızlık Partisi genel başkanlığına yeni seçilen Erkan Esenar ilk özel açıklamasını yaptı. Partinin Ankara'da bulunan genel merkezinde yapılan kongre, parti ve genel kurul üyelerinin katılımıyla gerçekleşirken; kullanılan oyların sonucu itibarıyla erken Erkan Esener Parti'nin 3 Genel Başkanı oldu. Yeni Genel Başkan 2021 yılında kurulan Bağımsızlık Partisi (BAP) Yeni dönemde özellikle kadın ve gençlerin ağırlıklı üye olduğu bir parti stratejisi vizyonunu ortaya koymayı planlıyor. 

EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR

Bağımsızlık Partisi'nin 2. Olağan üstü kongresi sonrası genel başkan olan Esenar şunları söyledi:

"Kongreye katılan tüm delegelerimizin onayını almak suretiyle, şahsıma teşkilatımızın genel başkanlık görevi yapılan sandık sayımında kesinleşerek neticelendi. 
Bu süreçte bana desteklerini esirgemeyen kurucu başkanım Sayın Sabri SİPAHİOĞLU ve Genel başkanım Sayın Yener Bozkurt’a, ayrıca desteklerini esirgemeyen delege ve üyelerimize teşekkür eder Türk Ulusu ve Devletimize hayırlı olmasını dilerim." dedi.

Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Esenar, "Ankara'da faal olan teşkilatımızın yurt dışı Türki Cumhuriyetler ve Avrupa'daki varlığında önemli aşama kaydettik, Hafta başında yapacağımız temaslar sonucu 20 ilde teşkilatlanma çalışmamız sonuçlanıyor. Türk Başa, Türklük Arşa, Bizim sözümüz belli, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Var Olsun Türk Milleti, “Gökyüzü sahnesinde ay-yıldız yeniden arz-ı endam etmişse dünya perdesi açılmış, temaşa başlamış demektir.”

Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılı arifesinde, 2022 Türkiye’si gerçekleri;

Misak-ı milli komşularımız ırak ve Suriye’de yıllardır kanlı iç savaşlar yaşanmakta, İran sadece ülkemize değil tüm Ortadoğu ve Arap coğrafyasına Şii rejim ihracını sürdürmekte, yakın geçmişi çabuk unutan Yunanistan yine ateşle oynamakta, Ukrayna Rusya savaşı adeta 3ncü dünya harbine göz kırpmakta, güreşe doymayan yedi düvel ısrarla türkün sırtını yere getirmeye çalışmaktadır.

Milli misakımız içindeki durum da pek iç açıcı değildir. 40.ncı kuruluş yıldönümü kutlamalarına hazırlanan PKK terörü, aradan geçen süreçte 40 bine yakın can ve 400 milyar dolarlık bir kayba rağmen hala bitirilememiş,

1921’den beri ülke dışındaki yegâne Türk toprağı sayılan Süleyman şah türbesi, bir avuç çapulcunun saldırabileceği tehdidi üzerine, ordu birliklerimizce milli hudutlarımızın dibi denebilecek ölçüde güvenli bir yere taşınmış,

Yine dünyanın üçte birini fetheden bir ordunun varisleri olan, Malazgirt – İstanbul – Mohaç – Preveze- Çanakkale- Sakarya destanlarını yazan, Kıbrıs’ın beşparmak dağlarına tank çıkartan ordu evlatlarının başına çuval geçirilmiştir.

Tüm dünyanın önünde saygıyla eğildiği, Cumhuriyetimizin kurucusu, dünya Türklüğünün Bozkurt'u ve silah arkadaşlarına “ayyaş” denilmiş, varlığımızın nişanesi olan cumhuriyet kurumlarımızın tabelalarından T.C. ibaresi, istikbalimizin ve bekamızın varisleri olan evlatlarımızın dimağından ise Türklük yemini çıkartılmıştır.

Vatanın her bir vilayeti, uğruna ölmek bir yana kendi vatanını bırakıp kaçarken kurşundan hızlı giden bedbahtlarca doldurulmuş, yetmezmiş gibi bu densizler, her bir karışı ecdat kanıyla yoğrulmuş ve ancak alındığı bedel üzerinden verilebilecek olan bu toprakların varisliğine soyunmuştur.

Bir Türk dünyaya bedel iken bir Türk lirası bir ABD dolarına dahi eşitlenememiştir.

"siyasal islam" dayatması altında kökümüz, Türklüğümüz unutturulmaya, Müslümanlığımız Araplaştırılmaya çalışılmıştır. 

İşte bu ahval ve şerait altındaki Türk istikbalinin evlatları, atasının emri doğrultusunda, damarlarındaki asil kandan güç alarak, bir kez daha tarih sahnesine çıkmış, yeni bir tarih, yeni bir destan yazmak ve yeni bir çağ açmak için Bağımsızlık Partisi’ni kurmuştur.

Coğrafya bir kaderdir ve Anadolu toprakları da dünya coğrafyasının bir kaderidir. “Yurtta sulh cihanda sulh” söylemi ise dünya barışının bu topraklardaki barışa endeksli olduğu, Anadolu’da çıkacak bir ateşin tüm dünyayı kasıp kavuracağı anlamına da gelir.



Nazim Arat
2.02.2025 14:12:24
Kartvizit bastırmak için parti kurulur hale geldi ülkede. Abd kafasi çalışan yok 40 senedir iki partileri var. Toplumda karşılığı olmayan siyasiler kenara çekilmeyi bilmeli. Böyle bir partinin varlığından haberim yok