Tarla yolları dışında kullanılmalarına izin verilmeyen At arabaları, son zamanlarda Otoyol Hurdacıları tarafından ekmek kavgası adına yoğun şekilde kullanılması, üstüne üstlük sabahın erken saatlerinden gecenin karanlığına dek süren otoban yolculuğu, Bölünmüş yolların orta Refüjlerinde otlaması için bırakılan boş atlar, beklenen kazaya çoktan davetiye çıkartıyordu.
İşte beklenen oldu ve akşam saat 20.00 dolaylarında 600 Evler yönünden şehir istikametin seyretmekte olan At arabalı Otoyol hurdacısı, yoğun trafikte özel bir otomobil ile çarpıştı.
At ürktü Otoban bir anda ana baba gününe döndü.
Sonuçta yol bir süre trafiğe kapandı, At telef oldu, Arabası hurda, sürücüsü yaralı, çarpan otomobil ise önemli hazar gördü.
Evet, Cevap arayan soru ?...
Kaskolu otomobil, karayolunda seyretmesi mümkün olmayan At`lı araba ile kaza yaparsa !...
Sorumlu kim olur ?...
Habere uyarlı olarak, bugün yayınladığımız fıkrayı yayınlıyoruz...
Çiftçi Mehmet kazadan ciddi bir şekilde yaralanmış olduğuna inanmış ki, ( kazadan sorumlu tuttuğu) taşıma şirketine dava açıyor.
Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Memet karşı karşıyalar, ve avukat soruyor:
- Ama siz kazadan sonra, "iyiyim"demediniz mi??
-Ağnatiim, efendim: Bizim Karakaçan`ı tam yüklemiştim ki...
-Bakın, teferruatı bir kenara bırakalım, siz sadece soruma cevap verin: Siz, kazadan hemen sonra "iyiyim" demediniz mi????
-İşte anlatıyom ya abim, tam Karakaçan`ımı kamyonetime yükledim ve yola çıktım ki...
Avukat tekrar sözünü kesti ve hakime dönerek:
-Sayın hakim, size olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini kendi ifadesi ile almaya çalışıyorum ama, soruma cevap vermiyor. Bu bey, kazadan hemen sonra olay yerine ulaşan polis memuruna ifadesinde "iyi" olduğunu söylemişti. Şimdi, aradan kaç hafta geçmiş, müvekkilime dava açıyor. Ben bu davada, bu arkadaşın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığına inanıyorum. Burada bir kasıt söz konusu. Lütfen, kendisine sadece soruya cevap vermesini söyler misiniz?
Oysa ki hakimi sanki çitçinin hikayesi ilgilendirir gibiydi:
-Memet`in Karakaçan hakkında söyleyeceklerini merak ettim aslında.. Bırakalım da bize diyeceğini desin....
Memet hakime teşekkür ederek devam etti:
-İşte dediğim gibi, sayın hakimim, tam eşeğimi kamyonetime bindirmiş şehre doğru gidiyordum ki, bu şirkete ait gocumaan bi kamyon, "Dur" tabelasına aldırmadan üzerime sürdü ve bize çarptı. Ben yolun bi yanına fırladım, Karakaçan bi yana.... nasıl kötüyüm, nasıl kötü, anlatamam... kıpırdanamıyom sancıdan... öte yandan Karakaçan bir anırıyo, bir anırıyokine, ortalık inliyo.. derkene bi pulis memuru geliverdi, Karakaçanın anırmalarnı duymasile önce ona dooru getti, eğildi, baktı, tabancasına davrandı, alnının ortasından Karakaçanımı urmasın mı??? Soonacııma, yolun garşı tarafına geçti, bana dooru geldi, dedikine:
-Eşeğinin hali berbattı, vurmak zorunda galdım, sen nassın? dedi.....
