20. yüzyılın başlarında kadınların sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik haklarını almak için başlattığı mücadeleler hiçbir ülkede sonuç vermemişken, Laik Türkiye Cumhuriyetimiz Büyük Önder Atatürk`ün 79 yıl önce girişimleriyle kadına seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülkelerden biri olmuştur.
Türkiye`yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak isteyen Ulu Önder Atatürk, toplum yaşamında kadın-erkek ayrımcılığına son verecek yasal düzenlemeleri yaşama geçirmiş, bu yolda büyük devrimler gerçekleştirmiştir.
1926 yılında Medeni Yasa`nın kabulü ve 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Türk kadınına dönemin koşullarına göre ilerici niteliğiyle birçok gelişmiş ülkede görülmeyen kazanımlar sağlamıştır. Bu kazanımlar sonucu, Türk kadını kabuğunu kırarak, yaşamın her alanında önemli roller üstlenmiş, ülkemizin kalkınmasına ve demokrasinin güçlenmesine önemli katkılarda bulunmuştur.
Ülkemizde, her alanda başarılı çalışmalar yapan kadınlarımızın sayısının artması, övünç kaynağımız olacaktır.
Ancak, modern ve çağdaş Anayasal yapısıyla övünen birçok batılı devletten çok önce kadınlarımıza tanıdığımız seçme ve seçilme hakkının, bugün ülkemizde uygulamaya alınan yasalarla geriletildiğini, bunun sonucu olarak ta kadınlarımızın birey olarak sosyal ve ekonomik hayattan uzaklaştırarak ikinci plana itildiği bir süreci üzülerek görmekteyiz.
Bu düşüncelerimle, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamın her alanında başarıyla var olan kadınlarımızın, cinsiyet ayrımının olmadığı bir dünyada, eşit, kardeşçe ve barış içinde yaşayabilmeleri umuduyla Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 79. Yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyor, Türkiye’nin simgesi ve Cumhuriyetimizin en büyük güvencesi olmaya devam edeceklerine inanarak, saygılarımı sunuyorum.
Sedat PEKEL
Belediye Başkanı