Bor’ların özelleştirilmesine ilişkin panel’de asıl amacın geçmişten
dünümüze milli kaynakların yabancılaştırılması yattığı ifade edildi.
24. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti, Kültür ve Turizm festivalinin bilimsel anlamdaki önemli panellerinden ‘’ Bor’un Geleceği ve Özelleştirme süreci’’ adlı panelde konunun uzmanları iddialara ışık tuttu.
Hayal Çay bahçesindeki panel’e ilgi yüksekti. Hatta zaman zaman konuşmacıların sözü kesilerek Bor’ların halkın malı olduğu, özelleştirilemeyeceği doğrultusunda slogan atıldı.
TMMOB Kimya Mühendisleri odaları genel başkanı Mehmet Besleme’nin oturum başkanlığını üstlendiği panel’de, önce TMMOB Jeoloji Müh. Odaları Genel Başkanı Dündar Çağlan konuştu.
Çağlan Bor konusunun ülke meselesi değil dünya meselesi olduğuna dikkat çekerek yapılmak istenen talanın Osmanlıdan günümüze uzanan senaryosunu anlattı.
Panel’de 2. Olarak söz alan TMMOB Maden Mühendisleri odaları genel başkanı Mehmet Torun’da AKP Hükümetinin saklamak istediği yeni yapılanmanın özelleştirme dairesinin belge ve bilgileri ile gerçeğin açıkça görüldüğünü, bunun adının özelleştirmeden başka bir şey olmadığını söyledi.
Panel’de son olarak söz alan Petrol İş genel başkanı Mustafa Öztaşkın ise kendisinden önce söz alan konuşmacıların bilimsel kriterlerle konuya açıklık getirdiklerini, Oysa Hükümet kanadının konuyu sürekli taca atarak kendilerini yalancı çıkartma gayretlerinden ödün vermediklerini söyledi.
Öztaşkın ülke coğrafyasında bir çok bölgede Bor rezervinin bulunduğunu, ancak her anlamda bu oluşumun merkezinin Bandırma olduğunun altını çizerek demokratik hak mücadelesi ateşinin Bandırma’da hiç sönmeyeceğinin altını çizdi.
Petrol-İş Sendikası Genel başkanı Mustafa Öztaşkın:
‘’ Borlara sahip çıkmak, aynı zamanda ülkeye sahip çıkmaktır. Vatana sahip çıkmaktır. , demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkmaktır.’’
‘’Bor’un Geleceği ve Özelleştirme Süreci’’ konulu panel, Bandırma’da sahil gazinolarında gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü T.M.M.O.B. Kimya Mühendisleri Odası Genel başkanı Mehmet Besleme yaparken, panele konuşmacı olarak T.M.M.O.B Jeoloji Mühendisleri Odası genel başkanı Dündar Çağlan, T.M.M.O.B Maden Mühendisleri Odası Genel başkanı Mehmet Torun ve Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın katıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan T.M.M.O.B Kimya Mühendisleri Odası genel Başkanı Mehmet Besleme, AKP’nin, halkın iktidarı olmadığını vurgularken, ‘’ Özelleştirmeler, baskılar olmasa, Taksim Gezi Parkı olayı yaşanır mıydı? dedi.
Ardından söz verilen T.M.M.O.B. Jeoloji Mühendisleri Odası Genel başkanı Dündar Çağlan, bor madenlerinin tarihçesini anlattı. Çağlan, AKP’nin borları özelleştirme hevesini hiçbir zaman bitmediğini öne sürerken, ‘’ Bugün de yine değişik uygulamalarla borların özelleştirilmesine çalışılıyor’’ diye konuştu. Dündar Çağlan, yasada yapılan değişikliklerin,borların özelleştirilmesinin yolunu açmaya yönelik olduğunu belirtirken, Türkiye’nin 84 milyon ton ile dünyadaki bor rezervinin yüzde 72’sinesahip bulunduğunu,başta bor olmak üzere yer altı kaynaklarımızın gerçek sahibinin halkımız olduğunu sözlerine ekledi.
T.M.M.O.B Maden Mühendisleri Odası genel başkanı Mehmet Torun, dünyadaki tüm savaşların, doğal kaynaklara ulaşma uğruna çıktığını vurgulayarak başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘’Türkiye, gelecek 50 yıl içinde maden açısından dünyada son derece önemlidir.Bunların başında, 250 alanda kullanım alanı bulunan stratejik bor maden gelmektedir. 1978 yılından beri madenleri Eti Madencilik eliyle yürütülmekte olup, şu anda Türkiye, dünya bor pazarının yüzde 44.3’lük payına sahiptir. Buna rağmen AKP iktidarı, bor madenlerini, hizmet alım yoluyla özelleştirerek, uluslararası tekelleri vermek istiyor. Ülkemizin çıkarları borların özelleştirilmesinde değil, arama, işletme ve pazarlaması dahil geliştirilmiş bor endüstrisinin kurulmasındadır. Madenler halkındır ve özelleştirilmemelidir.’’
Petrol_İş Sendikası Genel başkanı Mustafa Öztaşkın ise konuşmasına başlarken, hükümetin hizmet alımı yoluyla borların özelleştirilmesinin yolunu açacak yasanın çıkarılmak istenmesi aşamasında hemen oluşturdukları platform ile tepki gösterdiklerini vurgularken, şunları söyledi: ‘’ Dünyanın 400 yıllık bor rezervini karşılayacak borların bizde olması nedeniyle yabancı şirketlerin, Türkiye’deki bora göz dikmeleri hep gündemde olacaktır. Bor, son derece önemli bir ürün. Bandırma, borların özelleştirilmesi konusunda hep duyarlı olmuştur. Borlara sahip çıkmak, iş ve ekmeğimize, ülkemize, vatanımıza sahip çıkmaktır, yurtseverliktir. Türkiye, borları doğru değerlendirebilirse, dünya ekonomisinde önemli bir yere gelecektir. Çıkarılan yasayla hizmet alımına geçilmesi, borların özelleştirilmesi demektir. Değildir diyen hükümet, yalan söylüyor. Borların özelleştirilmesinin direnişinin merkezi Bandırma’dır. Borlar devletin elinde kalmaya devam edecek. Kamu malı olarak kalmaya devam edecek , toplumun malı olmaya devam edecek. Toplumun ve ülkenin çıkarı doğrultusunda borlar değerlendirilmeye devam edecektir.. Borlara sahip çıkmak, aynı zamanda ülkeye sahip çıkmaktır. Vatana sahip çıkmaktır. , demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkmaktır.’’
Panel sonunda katılımcılara Milletvekili Namık Havutça ve Belediye başkanı Sedat pekel tarafından plaket verildi.
