Tüm dünyayı derinden etkileyen korona virüs sürecinden ülkemiz de hem sosyal hem de ekonomik olarak derinden etkilenmiştir ve etkilenmeye devam etmektedir. Öncelikle pandemi süreci ile beraber canını dişine takıp çalışan ve hep sahada olmak zorunda kalan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm emekçilere millet olarak teşekkür borçluyuz.
ESNAF BORÇ BATAĞINA İTİLDİ
Ekonomik açıdan son 3 ayda yaşanılanları değerlendirecek olursak bugün geldiğimiz nokta 10 Mart’tan çok farklı bir yerdir. Yaşadığımız dünyanın başka bir yer olduğu gerçeğini kabul etmek zorundayız. Ülkeler ve hükümetler düne kadar yaptıkları ile ekonomilerini yönetemeyeceklerini idrak etmek zorundadırlar. Ülkemiz özelinde değerlendirecek olursak betona taparcasına tek bir sektöre ve onun tamamlayıcı sektörleri etrafına sıkışmış bir ekonominin insan hayatı söz konusu olduğunda ne kadar sığ ve etkisiz kaldığını hepimiz yaşayarak tecrübe ettik. Pandemi ile birlikte Ekonomi ve Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan sözüm ona “ekonomik kalkan paketinin’’ işçiyi, emekçiyi, esnafı ve iş vereni kısacası ekonomik faaliyetler ile ülkeye can veren tüm paydaşların yarasına merhem olmaktan ziyade sosyal devlet anlayışından tamamen uzak bir şekilde borçların ötelenmesi, yeniden yapılandırılması ve borçlanma-kredi kanallarına yönlendirmeden öteye geçememiştir. Bu süreçte vatandaş kendini ekonomik açıdan devlet güvencesinden yoksun hissetmiştir. Kalkan oluşturacağı söylenen kararlar destek değil öteleme, hibe değil borçlanma üzerine kurulmuş, özellikle küçük ve orta ölçekli esnaf adeta bankalara yönlendirilerek kaderine terk edilmiştir.
ÇALIŞAN İŞSZİLİK FONUNDAKİ HAKKINI ZOR ALDI
Elle tutulur ve işlediği düşünülen nadir enstrümanlardan biri İŞKUR üzerinden yürütülen kısa çalışma ödeneği olmuş, işten çıkarmayı yasaklayarak işsizliğinin patlamasına engel olduğunu düşünen iktidar bu defa da işine gidemeyen asgari ücretliyi pandemi sürecinde 1000₺ civarında bir ücret ile geçinmeye mecbur kılmıştır. CHP’nin yıllarca akıbetini sorguladığı İşsizlik Fonu’nun önemi de sosyal devlet açısından bir kez daha tecrübe edilmiştir.
Pandemi ile ekonomik anlamda mücadele ederken açıklanan konut kredileri ile ilgili düzenlemeye hiç birimiz anlam verememiştik. Aslında üzerine düşününce bu absürt durumu açıklaması o kadar da zor değildi. Şöyle ki ekonomisi betona, konuta ve gayrimenkul rantına sıkışmış bir ülke için pandemi gibi kamu sağlığının önemli olduğu konuda dahi bu karar hükümet için hayati derecede öneme sahipti! Bugün geldiğimiz noktada tarımın betondan önemli olduğunu halkımız bütün çıplaklığı ile gördü. Bugün ülke ekonomisinin üzerine kurulan konut piyasasındaki gerileme çok övündükleri bu sektörde de işlerin iyi gitmediğini, aldıklarını iddia ettikleri tedbirler ve düşen faizlere rağmen 2020 Mayıs ayında aynı ayın bir önceki yılına göre %44,6 lık rekor düşüş içinde bulunduğumuz durumu özetliyor.
Azalan konut satışlarında ise ipotekli satışlardaki %23,9’luk yıllık artış ise çok acı ve üzerine düşünülmesi gereken bir rakam.
ENFLASYON BALIKESİR’İ VURDU
Öte yandan 3 Haziran’da açıklanan Mayıs ayı enflasyonunda beklentilerin üzerindeki artış kimseyi şaşırtmamalı. Bu konuda Balıkesir-Çanakkale bölgesinin yıllık enflasyonda en fazla artışın gözlendiği bölge olması Mayıs-2020 (%12,5) ilimiz özelinde de işlerin yolunda gitmediğini ortaya koyan bir diğer veri olarak göze çarpıyor.
Bir diğer çarpıcı veri Sanayi Üretimi tarafından geldi. Sanayi üretimi Nisan'da %31,4 ile rekor daralma yaşadı. Ülke ekonomisindeki zorlukların ve olumsuz gidişin etkilerini şehrimiz Balıkesir’de de bire bir sahada gözlemliyoruz. Esnafın içine düştüğü zor durumda çaresizliğine şahidiz. Alındığı söylenen tedbirlere ve yardımlara esnafın ulaşmakta çektiği güçlükleri biliyoruz. İktidarı halkın gerçeklerine uygun şekilde politikalar üretmesi için uyarıyoruz.
VATANDAŞ YARINLARININ PLANINI YAPAMIYOR
Tarımda çiftçisinin toprağını ekmekten vazgeçen Balıkesir’imiz deyim yerinde ise bırakın ülkeyi kendi karnını doyuramıyor, ülkemiz sanayisinde olduğu gibi korona virüs sürecinden Balıkesir sanayisi de tüm olumsuzluğu ile etkileniyor, Tüm Türkiye’de olduğu gibi Balıkesirli esnaf da geçinemiyor. Vatandaşımızın korona sürecinde gerçek gündeminin geçim derdi olduğunu onlar adına bir kez daha haykırıyoruz. Şüphesiz Korona virüs küresel bir mesele ve ekonomik etkileri muhakkak. Ülkemizin de buradan ekonomik olarak etkileneceği sır değildi. Fakat 2018 kur krizinden bu yana nefes alamayan ekonomimizin öncelikli gündemimiz olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. Dünya 1 düşerken Türkiye 3 düşüyor ise, kırılganlığımız diğer ekonomilere göre aynı insani krizde bile daha çok artıyorsa burada mesele ekonominin değil ülkenin yönetilememesi olarak görüyoruz. Balıkesir’i de Türkiye’yi de #yönetemiyorsunuz Serkan SARI CHP BALIKESİR İL BAŞKANI
