Tarih: 06.03.2013 21:18
CHP,çevre kirliliğine meclis araştırması istedi.
CHP, Balıkesir`deki çevre kirliliğini örnek göstererek meclis araştırması istedi.
İşte CHP nin Balıkesir`de kirlilik raporu hazırlanması için meclis araştırması istediği gerekçe, Ekolojik dengeleri gözetmeyen kalkınma çabaları başarısız kalmaya mahkûmdur diyerek, AKP hükümetinin çevre konusunda politikaları bulunduğunu, bunların yanlış ve çok yetersiz olduğunu savunan CHP Meclis araştırması açılması için komisyon kurulmasını istedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın hazırladığı araştırma önergesinin gerekçesinde Balıkesir'de yaşanan çevre kirliliğinden örnekler verildi. Havutça önergesinde, Türkiye geneline örnek olarak sadece Balıkesir ilini incelediğimizde; eşsiz coğrafyası ve zenginlikleriyle, tarihi, mitolojik, sosyal, kültürel, jeolojik, ekolojik birçok zenginlik, çeşitlilik ve değişkenlikleri barındıran nadir bölgelerimizin en önemlileri arasında yer alan Kazdağı yöresi ve Güney Marmara Bölgesi'nin 300 kilometrelik Kapıdağ Yarımadası, bütününde ise bu zenginliklerimizin karşı karşıya olduğu tehlike tüm çıplaklığıyla ortadadır dedi.
CHP, TBMM'de bir araştırma komisyonu kurularak ekolojik dengeleri gözetmeyen üretim, büyüme, sanayileşme, kentleşme stratejileri, politikaları ile birlikte kalkınma çabalarının, çevresel değerleri, doğayı, insan sağlığını tehdit eden unsurların tespit edilmesi; Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çevresel risklerin en aza indirilerek gelecek nesillere güvenli ve nitelikli yaşam alanlarının miras bırakılması, bilimsel, gerçekçi, etkin bir çevre yönetimi anlayışına sahip politikalar üretilmesi amacıyla bu alanda sorunların derinlemesine araştırılarak çözümlerinin bulunmasını istedi. CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın hazırladığı ve 20 milletvekilinin imzasını taşıyan araştırma komisyonu kurulması istemiyle verilen önergede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yayımladığı rapor ve değerlendirmelerden yararlanılarak Türkiye'de kirliliğin boyutları ortaya kondu. Balıkesir ilinde yaşanan çevre kirliliğinin örnek olarak verildiği önergenin gerekçesinde çarpıcı rakamlar sunuldu. Türkiye geneline çevre kirliliği toplum üzerinde endişe yaratmaktadır. Örneğin, sadece Balıkesir ilini incelediğimizde; eşsiz coğrafyası ve zenginlikleriyle, tarihi, mitolojik, sosyal, kültürel, jeolojik, ekolojik birçok zenginlik, çeşitlilik ve değişkenlikleri barındıran nadir bölgelerimizin en önemlileri arasında yer alan Kazdağı yöresi ve Güney Marmara Bölgesi'nin 300 yaklaşık kilometrekarelik Kapıdağ Yarımadası, tüm yurtta da bu zenginliklerimizin karşı karşıya olduğu tehlike tüm çıplaklığıyla ortadadır denilen önergede, 2004 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı'nın Türkiye Çevre Atlası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2012 yılı İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri kıyaslanarak çevre kirliliğindeki tehlikelerin boyutları ortaya kondu.Balıkesir'in Birinci Önceliği Su KirliliğiÖnergede, 2004 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı Türkiye Çevre Atlasındaki Kıyılarımızdaki kirlilik düzeyi Avrupa ülkelerine göre daha azdır. Ancak kirlilik düzeyinin yüksek olduğu bölgelerimiz de vardır. İstanbul Boğazı, İzmir, İzmit, Gemlik, Mudanya, Bandırma, Ayvalık, Marmaris Körfezleri, Marmara Denizi, Akdeniz Taşucu, İskenderun arasında kalan kıyı şeridi kirlilik yükü fazla olan bölgelerdir ifadesine dikkat çekildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2012 yılı İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanterinde bu envanterin İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri ile kamu kurum ve kuruluşlarından alınan bilgilerle hazırlandığı, geçen 8 yıllık süreçte bakanlığın ve raporların isimlerinin dışında bir değişim olmadığını, envanteri hazırlayanların illerimizin çevre sorunlarının ve önceliklerinin neler olduğunu ortaya koyan, aynı zamanda bu sorunların çözümü için ne tür tedbirler alındığı ya da alınması gerektiğini belirten önemli bir çalışmadır değerlendirmesinde bulunduğu belirtilen önergede, Balıkesir ili örnekleri ile kirliliğin boyutları şu şekilde ortaya kondu: Bu verilere göre Balıkesir'in 2009-10 yıllarında 1'inci öncelikli sorunu su kirliliği', 2'inci öncelikli sorunu hava kirliliği', 3'üncü öncelikli sorunu da atık kirliliği' olarak tespit edilmiştir. İl Sınırlarında Bulunan Yüzme Sularının Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Çerçevesinde Kalite Sınıfları ve Muhtemel Kirlenme Nedenleri' başlığı altında Konu ile ilgili bilgi edinilememiştir' bilgisi verilmiştir.Yine, İl Sınırları İçindeki İl/İlçelerde Atıksuların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri' başlığı ile kirlilik nedenleri şu şekilde belirtilmiştir: Kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması: Bandırma, Erdek, Gönen, Manyas, Marmara. Yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atıksuların arıtılmaması: Bandırma, Erdek, Gönen, Manyas, Marmara, Susurluk. Büyük sanayi kuruluşlarının atıksularını arıtmaması: Bandırma, Gönen, Susurluk. Küçük sanayilerde toplu arıtmanın olmaması: Bandırma, Gönen, Manyas, Marmara, Susurluk. Foseptik çukurların sağlıklı şekilde inşaa edilmemesi: Bandırma, Gönen, Manyas, Marmara, Susurluk. Foseptik atıkların vidanjörlerle çekildikten sonra gelişigüzel yerlere boşaltılması: Bandırma, Erdek, Manyas, Marmara, Susurluk. Kimyasal gübre kullanımı: Bandırma, Gönen, Manyas, Marmara, Susurluk Marmara Denizi ve Manyas Gölü'nde Ötröfikasyon SorunuÖnergenin gerekçesinde Marmara Denizi ve Manyas Gölünde oluşan kirliliğe de yer verildi. Bakanlığın envanterinde yer alan Atıksuların Alıcı Ortamda Oluşturduğu Sorunlar başlığı altında da Marmara Denizi'nde ve Manyas Gölü'nde Ötröfikasyon sorunu bildirilmiştir tespitine yer verilen önergede, Su Kirliliğinin Giderilmesinde/Önlenmesinde İl Sınırları İçerisinde Karşılaşılan Güçlükler başlığındaki değerlendirmeler çarpıcı bulundu. Önergede şöyle denildi: Bu durum Balıkesir ili için sırasıyla raporda şöyle yer almıştır:
Kurumsal ve yasal eksiklikler,
Yeterli denetim yapılamaması,
Mali imkansızlıklar,
Toplumda bilinç eksikliği.
Yasama TBMM'nin, Yürütme Hükümetin Görevi
Kurumsal ve yasal eksiklerin giderilmesi yasamanın yani TBMM'nin görev alanı içine girerken, yeterli denetimin yapılamaması da yürütmenin yani AKP hükümetinin görevidir. Rapor bu anlamda ortaya çıkan sorunların çözümü için Meclis ve Hükümeti işaret etmiştir. Ancak raporun dikkat çeken bir yanı da Balıkesir ili için öncelikli olan yasal ve kurumsal eksiklikler Türkiye genelinde çok düşük bir düzey olan % 6 seviyesinde görülmekte, mali imkansızlıklar ise Türkiye genelinde % 41 oranla ilk sırayı almaktadır Bakanlığın Balıkesir'in Toprak Kirliliğinden Bilgisi Yok
CHP'nin araştırılmasını istediği konulardan biri de toprak kirliliği oldu. Araştırma önergesinin gerekçesinde Bakanlığın bilgi olmayan konular hakkında şu biler verildi ve değerlendirmelerde bulunuldu: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın raporunda, sanayi kaynaklı atık boşaltımı, vahşi depolanan evsel katı atıklar, vahşi depolanan tehlikeli atıklar, plansız kentleşme, aşırı gübre kullanımı, aşırı tarım ilacı kullanımı önceliklerinin illere göre sıralandığı Toprak Kirliliğine Neden Olan Kaynaklar değerlendirmesinde, Adana, Afyon, İzmir, Kars, Kırklareli, Sinop, Yalova illeri gibi Balıkesir ili için de Konu ile ilgili bilgi edinilememiştir' bilgisi verilmiştir. Oysa, sadece Balıkesir'de Balya ilçesinde depolanan ve yıllardır bulunduğu yerden kaldırılmayan kurşun madeni atıklarının toprak ve su kirliliğinin tespit etmek hiç de güç olmayacaktır. Bununla birlikte Kapıdağ Yarımadası, Bandırma ve Erdek körfezlerinin kıyıları ile iç bölgelerine doğru uzanan topraklarda kirliliğin bilimsel olarak tespiti de mümkündür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın raporunda, Toprak Kirliliğinin Önlenmesi Amacıyla İl Sınırları İçerisinde Alınan Tedbirlerin Balıkesir ili için belirlenememiş olması son derece düşündürücüdür.Çevre Sorunu Oluşturan Sanayi Kuruluşlarının Yol Açtığı Çevre SorunlarıBakanlığın 2012 yılı raporunda değerlendirilen sanayi kuruluşu sayısının 44, hava kirliliği oluşturanların 35, su kirliliği oluşturanların 28, katı atık, sıvı atık ve tarımsal faaliyet ile doğal hayata zarar verenlerin birer, yerleşim alanlarını etkileyenlerin 4, görüntü kirliliği oluşturanların2, koku sorunu oluşturanların ise 19 olduğu bilgilerinin verildiği önergede şu değerlendirmelerde bulunuldu: Bu veriler değerlendirildiğinde, Türkiye geneline örnek olarak sadece Balıkesir ilini incelediğimizde; eşsiz coğrafyası ve zenginlikleriyle, tarihi, mitolojik, sosyal, kültürel, jeolojik, ekolojik birçok zenginlik, çeşitlilik ve değişkenlikleri barındıran nadir bölgelerimizin en önemlileri arasında yer alan Kazdağı yöresi ve Güney Marmara Bölgesi'nin 300 kilometrelik Kapıdağ Yarımadası, bütününde ise bu zenginliklerimizin karşı karşıya olduğu tehlike tüm çıplaklığıyla ortadadır.AKP'nin Politikası Var Ama Yanlış ve Yetersiz
AKP hükümetinin bu konuda politikaları vardır ancak yanlış ve çok yetersizdir. Çünkü, AKP hükümeti sanayi işletmelerinin verimliliğini etkileyecek, nitelikli işgücü, yenilikçi, çevre, altyapı' gibi yatay sanayi politikalarını üretememektedir. Ekolojik dengeleri gözetmeyen kalkınma çabaları başarısız kalmaya mahkûmdur. Bu nedenle üretim, büyüme, sanayileşme, kentleşme stratejileri ve politikaları, çevresel değerleri, doğayı ve atmosferi tahrip etmeden yürütülmelidir. Çevre kirlenmesi giderilmesindeki maliyet, çevreninin korunmasından daha fazla olduğu bilinciyle yani çevrenin kirletilmeden korunması politikaları üretilmesi Türkiye'nin çevre politikası olmalıdır. AKP hükümeti dönemlerinde çevre politikalarının sonuç vermediği çok net ortadadır.Ekolojik dengeleri gözetmeyen üretim, büyüme, sanayileşme, kentleşme stratejileri, politikaları ile birlikte kalkınma çabalarının, çevresel değerleri, doğayı, insan sağlığını tehdit eden unsurların tespit edilmesi, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu çevresel risklerin en aza indirilerek gelecek nesillere güvenli ve nitelikli yaşam alanlarının miras bırakılması, bilimsel, gerçekçi, etkin bir çevre yönetimi anlayışına sahip politikalar üretilmesi amacıyla bu alanda sorunların derinlemesine araştırılarak çözümlerinin bulunması için meclis araştırması açılması gerekmektedir.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —