
CHP ilçe Başkanlığındaki anmanın içeriğini oluşturan metni Kültür ve Sanattan sorumlu Başkan yardımcısı Ayça Keskinler yaptı.
Keskinler; "Cumhuriyet halk partisi Bandırma ilçe örgütü olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı ve 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve devrim şehidimiz Kubilay’ın ölüm yıldönümünün yanı sıra, Maraş katliamı için toplanmış bulunmaktayız.
Burada toplandığımız şu kısa sürede, koca bir ömrü vatana hizmet için adamış ve hiç bir fedakârlıktan geri durmamış İsmet İnönü’nün tüm faaliyetlerine değinmemiz imkânsız olsa da bir kaç önemli olaya değinmeyi görev biliyoruz.
25 Aralık 1973 günü vefat eden İsmet İnönü, yüce önderimiz Atatürk’ün dava ve silah arkadaşı, kurtuluş savaşımızda batı cephesi komutanlığı görevi yapmış ve yunan ordusunun yenilmesinde eşsiz hizmetleri olmuştur. İzlediği Profesyonel siyaset sonucunda Türkiye’nin 2. dünya Savaşı’na girmesini önlemiş ve ülkemizin çok partili demokrasiye geçirilmesinde büyük hizmetleri olmuştur.
2. Dünya Savaşı’ndan kaçınması nedeniyle kendisine “sen bizi aç ve yoksul bıraktın” anlamında eleştiride bulunan vatandaşa, “Ama ben seni babasız bırakmadım” cevabını veren merhum İsmet İnönü, yalnızca bu cevabı ile bile yüce önder Atatürk’ün söylediği “Savaş zaruri olmadıkça bir cinayettir” sözünü ne kadar hassasiyetle benimsediğini ispatlar.
Vatanı namus gören, halk çocuklarının omuzlarında yükselen cumhuriyetimizin eşsiz kahramanlarından değerli komutanımız ve devlet adamı İsmet İnönü’yü anmak ve gelecek nesillere hakikatleri ile anlatmak boynumuzun borcudur.

Bugün anmak istediğimiz bir diğer kahramanımız da, 23 Aralık 1930 günü Menemen’de meydana gelen olayda, 43. Piyade Alayında yedek subay olarak görev yapan, öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, şeriat isteyenler tarafından şehit edildi. Genç Cumhuriyet rejiminin kuruluşundan 7 yıl sonra tanık olduğu önemli irtica olayı Menemen olayı olarak tarihe geçti.
Şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından biri kabul edilir.
Olayların ardından bölgede, sıkı yönetim ilan edilmiş, failler divanı harp ’de idam dahil çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Yüce önder Atatürk, gençliğe seslenişinde, “İnandılar, dövüştüler” öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz” demiştir.
Buna göre atamızın da yol gösterdiği üzere inanacağız, dövüşeceğiz gerekirse öleceğiz, ancak; bıraktıkları emanetin bekçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Maraş katliamın üzerinden ise tam 47 yıl geçti. Maraş’ta bundan tam 47 yıl önce, resmi kayıtlara göre, en az 111 yurttaşımız vahşice öldürülmüştür. Dönemin iktidarı asker ve polis, tam 7 gün süren katliama seyirci kalmış ve Maraş’ta yaşanan katliam aradan geçen 47 yılın ardından, ülkenin, en karanlık sayfalarından biri olarak tarihe geçmiştir. 19 Aralık 1978’de başlayan saldırılar 26 Aralık’a kadar sürdü. O dönemde, birçok karanlık kişi ve kişiler, saldırının organizasyonunu yapan isimler arasında yer aldı.
Bu katliamın ardından, 1970 ve 80 yılları arasında suikastlar ve katliamlarla Türkiye’nin yönü değiştirildi. Ülke faili meçhul cinayetler, vahşi saldırıların ardından, 12 Eylül askeri darbesinin eşiğine getirildi. Yaşanan katliamın üzerinden 47 yıl geçmesine rağmen hala anısı taze ve açılan yaralar kanamaya devam ediyor.
Mustafa Kemal’lerin, İsmet İnönü’lerin, asteğmen Kubilay’ların bize bıraktığı Cumhuriyetten, laik hukuk devletinden son günümüze kadar vazgeçmeyeceğiz. Namussuzun cesaretine yenilmeyeceğiz. Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dava ve silah arkadaşı İsmet İnönü’yü, devrim şehidimiz asteğmen Kubilay’ı ve Maraş katliamında yaşamını yitiren canlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Son olarak 1 Mayıs marşını yazıp, besteleyen Bandırmalı Sarper Özsan’ı da 19 Aralık 1922 de kaybettik. Sanatçımız saygı ve rahmetle anıyoruz."
Ayça Keskinler Kültür ve sanattan sorumlu Bşk. Yrd.
