CHP İlçe Başkanlığınca düzenlenen alternatif 23 Nisan Kutlaması 12.30 da başladı. Saygı duruşu ve istiklal marşı sonrası konuşan Başkan Atilla Atakay,? Sayın Milletvekilim, Sayın Belediye Başkanım, Demokratik Kitle örgütlerimizin Sayın Temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisinin sayın üyeleri ve sevgili Bandırmalılar!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı nedeniyle milletimizin kurtarıcısı ve cumhuriyetimizin kurucusu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün manevi huzurunda CHP İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN düzenlediği kutlama törenine hoş geldiniz?
96 yıl önce 23 Nisan Cuma günü Hacı Bayram Camii´nde kılınan Cuma namazının ardından Ankaralı marangozların okul sıralarından bozarak yaptıkları sıralara oturan vekiller dualar ile ilk meclisi açmıştı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Meclis-i Mebusan üyelerinden oluşan 324 milletvekili ile kurulan meclis, Atatürk´ün önderliğinde o zaman ki imkânsızlıklar ve yaşanan zorluklar nedeniyle ancak 115 milletvekili ile açılmıştı. Aynı gün gerçekleşen toplantıda meclis adının "Türkiye Büyük Millet Meclisi" olmasına karar verildi.
23 Nisan 1920 tarihinde, Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve şu ibret alınacak konuşmayı yaparak Meclis´in ilk toplantısını açtı.
?Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah´ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi´ni açıyorum.?
?Milletin Alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenmek? Şu lafın yüceliğine bakar mısınız arkadaşlar?
Birde memleketi 15 yıldır yöneten mevcut iktidarın aymaz ve yılışık vaziyette her sıkıştığı durumda kandırıldık diyerek sorumluluktan fersah fersah kaçışına bakın?
monarşik iktidarın ´kaderci kulları´ yerine çağdaş bir cumhuriyetin ´onurlu vatandaşlarını´ oluşturma temelli bu ilk meclis, milletimizin kan barut ve gözyaşı ile dolu döneminin kapandığını ve aydınlık günlerin geleceğini müjdeliyordu?
Fakat ne yazık ki, O yoksul ama onurlu halk ve seçtikleri vekiller bin bir çile ile bugünkü cumhuriyetin temellerini oluştururken, din bezirgânları ise boş durmadılar, derviş ? sofu- şeyh ?şıh ve benzeri adlar altında bölünerek çoğalmaya devam ettiler? İlk başlarda halkımızın saf dini duygularını kullanıp geçim kaynağı yapan bu şarlatanlar ciddi kazanımları görünce de örgütlenip günümüze kadar uzanana siyasi ve iktisadi rantın en tepesine oturdular? Çünkü vitrinlerinde sadece din iman edebiyatı vardı ve karşı çıkma cesaretini gösteren bir kişiyi veya bir kurumu anında din düşmanı olarak göstermekte hiç tereddüt etmiyorlardı? Artık din de iman da tekellerindeydi? Siyasi ve iktisadi rantlarının devamı içinde bu sistemlerini besleyecek yeni yetişen nesillere ihtiyaç duyuyorlardı.
Bunun içindir ki yasalar karşısında kanunen yasak olmasına rağmen ensar ve benzeri yüzlerce vakıf ve dernek ana dolunun binlerce köşesinde ilkokul çocuklarını yurtlara kapatarak kendilerine koşulsuz biat edecek bir toplum inşa etme mücadelesindeler? Kendi çocuklarına yaptıklarını biliyoruz.
Savaşımız, kendi çocuklarımızın aydınlık geleceği için olduğu kadar aslında bu din bezirgânlarının ellerine düşen kendi çocuklarının geleceğini de kurtarmak adınadır?
5 Mayıs 2012 de malum zihniyetin AKP iktidarı? Yayınladığı bir yönetmelikle milli bayramlarımızın kutlamalarına kısıtlama getirerek milli değerlerimizi unutturmaya çalıştığını, görüyoruz biliyoruz? Ama aynı Akp iktidarının iç ve dış siyasette yaptığı beceriksizliklerde derhal Milliyetçilik ipine sarılarak ortamdan tüymelerini de görüyoruz. Son çözüm sürecinde de yüzlerce şehit vermemize sebep olan politikalarının sonucuna bakarsak ya bu memleketi yönetmeyi beceremediklerini ya da taammüden suç işlediklerini söyleyebiliriz?
Değerli arkadaşlarım işimiz kolay değil, ama vatanı ve halkı için sorumluluk alan sizler bu zorluğu aşacak ve memleketimiz üstündeki kara bulutları dağıtacak güce sahipsiniz bunu onlarda biliyor ve ölümüne korkuyorlar? Mevcut konumlarından olurlarsa sonlarını çok iyi biliyorlar. Bunun içinde her şeyi yapabilecek bir ruh halindeler. Bizlerde korkmadan üstlerine üstlerine gideceğiz bunun için gerekirse de bedelini de ödeyeceğiz. Tek ülkümüz hür ve bağımsız, çağdaş Cumhuriyetimizi çocuklarımıza miras bırakmaktır.
Katılımınız için teşekkür ediyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun, güzel ve aydınlık gelecekler çocuklarımız için olsun, sağ olun, var olun, hoşça kalın? dedi.
CHP ilçe Başkanı Atilla Atakay´ın ardından söz alan Belediye Başkanı Dursun Mirza´da ?23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı´nın 96. yılını büyük bir gururla kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi´nin kurulmasıyla bu topraklarda başlayan bağımsızlık müca
delesi, dünyaya varlığını kanıtladığı gün olarak tarihteki yerini almıştır.?
?Bu günü bir bayram olarak geleceğin teminatı olan çocuklara armağan eden Mustafa Kemal Atatürk, böylelikle çocuklara verdiği değeri ve yeni Türk Ulusunun geleceğinin çocukların omuzlarında yükseleceğini işaret etmiştir. Bizlerin de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlıklı, eğitimli, donanımlı ve daha mutlu bireyler olarak hayata devam etmeleri için gösterdiğimiz emek ve mücadelemiz devam edecektir. ?
?Çocuklarımıza aydınlık yarınlar bırakmak vazifemizdir.
Türk Milleti´nin bağımsızlığının ve egemenliğinin simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisi´nin 96. kuruluş yıl dönümünde, tüm hemşerilerimin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı´nı kutluyor, bu anlamlı günü tüm dünya çocuklarına armağan eden Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk´ü saygı ve minnetle anıyorum.? dedi.
Cumhuriyet alanındaki kutlamalarda daha sonra sahne sanatları ile devam etti.
Bandırma Engelli ve Engelli aileleri derneği tarafından kurulan ?Engelli Orkestrası? ezgi dolu halk türküleri ile meydanı dolduranları coştururken, Belediye çocuklara Bayrak, meyve suyu, şeker, balon armağan etti.
Belediye tarafından yaptırılan üç boyutlu Atatürk posteri ise vatandaşlarca çok beğenildi. Üç boyutlu tablonun önünde resim çektirmek isteyen vatandaşlar saatlerce sıra beklemek durumunda kaldı.
