Son günlerde cinayete uzanan müessif olaylara sahne olan Bandırma'da dün yaşanan olay bardağı taşıran son damla oldu.
Günaydın Mahallesi 41. sokak'ın Kurtuluş caddesi ile kesiştiği köşede "İstanbul Kuaför" işletmecisi olan Esra Altınkaynak (37) ile aynı sokağın paralelinde bulunan 1. okul sokak 55 numarada Sedef koltuk döşeme işyeri bulunan Mustafa Akman (52) Esra'nın işyerinde yapılan tadilat çalışmasında tanışmışlardı.
Bu arkadaşlık kendilerini evliliğe taşısa da, bir süre sonra başlayan fikir ayrılığı boşanmaya giren yolun ağlarını çoktan örmüştü.
Esra ile Mustafa'nın mutlu yaşamlarını noktalayan boşanma süreci yaklaşık 6 ay önce gerçekleşti. Mustafa bu süreçte sürekli beraberliklerinin devam etmesi noktasında ısrarını sürdürdü.
Mustafa Akman'ın yeniden başlama noktasındaki umutları bitince, olayı "zorla güzellik" sınırına taşıdı.
Esra, bu tavra yabancı kaldı ve bundan böyle hayatını kendi ayakları üzerinde durarak sürdürmekte kararlıydı. Mustafa, İstanbul kuaföre iyi günlerde sağladığı tüm olanakları geri aldı.
Esra, küçük öfke ve tehditlerin bu noktaya varacağını düşünmeden işine devam ederken 3 Temmuz Pazar günü hafta sonu randevuları için erken geldiği işyerinde birlikte kahvaltı etmek istediği kalfasına "Sen çayı demle, ben ekmek-simit alıp geleyim" dedi.
Ancak bu kahvaltı hiçbir zaman gerçekleşmiyecekti.
İstanbul Kuaförü kalfası kahvaltı hazırlığı yaparken 2 el silah sesi duydu, felaketi anlamış olacak ki, sokağa fırladı ellerini başına götürerek kanlar içindeki iki cesede dehşetle baktı.
Yaşanan bu trajedi ne bir film sahnesinden ibaret, nede filmi geri almak mümkün değildi.
Oysa gelinen noktada yazılan seneryonun uygulanması tüm bu gelişmelere önceden şahit olanların kulakları çınlatdı. Çünkü Mustafa Akman cinayeti planlamış ve bir süredir takibine aldığı Esra Altınkaynak'ı izlemekle yetinmeyip yakın dostlarına bu cinayeti işliyeceğini açıkça anlatmıştı.
"Onu öldüreceğim, ama hapis yatamam, en doğru seçim intihar etmemdir... Hakkınızı helal edin!... "
"THE END" keşke bu seneryo sadece bir filmden ibaret olsa, ışıklar yandığında herkez kendisine gelse ama öyle olmadı. Tasarlanmış cinayetin gerçekleşmesi ardından adli konu gereği Adli tıp'a gönderilen cenazeler bugün kente döndü. Esra'nın cenazesi öğle namazına müteakıben Hacısuyuf Caminden, Mustafa'nın cenazesi ise ikindi namazını müteakıben 100. yıl eski camiinde kılınan cenaze namazları ardından aynı kabristanlıkta ayrı ayrı parsellerde bu dünyadan göç ettiler.
