Bandırma`ya bağlı Ergili Köyü`nün "Hisartepe" mevkiinde yer alan Daskyleion ören yerinin bir yarımada üzerinde yer aldığı belirlendi.
Kazı ekibi başkanı, Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaan İren, bu yıl sürmekte olan kazı çalışmaları sırasında gerçekleştirilen jeofizik ölçümlerinde Daskyleion bir yarımada olup, Ergili Köyü`nün doğu tarafında, 4 metre derinliğinde, 20 metre genişliğinde bir halicin bulunduğunu belirlediklerini, batı yönünün ise bataklık olduğunu belirtti. İren, halicin bulunduğunu belirlemelerinin ardından, bu bölgede şimdi de buna bağlı bir liman veya iskele ile halice ait bir köprüyü ortaya çıkarmaya çalıştıklarını vurgulayan İren, şunları söyledi:
"Ayrıca, Kuşgölü`nün(Manyas Gölü) çevresinde yüzey araştırmalarımız da sürüyor. Böylece bölgenin kültür envanterini de ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Daskyleion`da, bu yılki kazılarımız sırasında jeofizikçiler, jeologlar, arkeometrisler, tarihçiler ve epigraflarla da ortaklaşa bir çalışma yürütüyoruz."
Persler`e ait iki kule
Bu yılki çalışmaları sırasında günışığına çıkardıkları diğer buluntular hakkında da bilgi veren Doç. Dr. İren, şöyle konuştu:
"Bu kazılarımız sırasında, Persler`in, anıtsal niteliği bulunan bir merdiven yoluyla kentin içine yürüyerek girdiklerini ortaya çıkardık. Büyük İskender`in zamanında, Helenistik dönemden öncesine ait bu merdivenli yolun iki yanında, 8 metre genişliğinde iki kuleye rastladık. M.Ö. 5 yüzyılda yapılan bu kuleler, M.Ö. 4. yüzyılda bölgede yaşanan depremin ardından yıkılınca, Persler tarafından yeniden onarılıp, Büyük İskender dönemine dek kullanılmış. İskender, bölgeyi eline geçirince, kentin içine arabalar da sokmak istediğinden, bu yolu daha değişik bir konuma getirmiş."
Antik dönemde, bu bölgede yürüme zemininin ise 4-13 metre aşağıda bulunup, şu anda 56 metre yükseklikteki Hisartepe`nin çok altında kaldığına dikkati çeken İren, son günlerde elde ettikleri diğer buluntular hakkında da şu bilgileri verdi:
"Son olarak, M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen, Pers uygarlığına ait bir bronz kase, M.Ö.5 ve 4. yüzyıllara ait seramik içki kapları, M.Ö. 4. yüzyıla ait, içinde sos koymaya yarayan bölümü ile birlikte özel balık tabağı, yine aynı yüzyıla tarihlenen su matarası ve aydınlanma kandilleri, bölgedeki bir tümülüsten çıkarılan, M.Ö. 5. yüzyıla ait bıçak ucu ve fildişinden bir iğneye ulaştık."
Anıtsal bir yapının temel izleri
Doç. Dr. İren, Hisartepe`nin ikinci derece sit alanı sınırları içinde, 15x15 boyutlarında, anıtsal bir yapının temel izlerine de rastladıklarını belirtirken, "Bu yapıyı da çok önemsiyoruz. Sanıyorum, ciddî bir buluntuyu daha günışığına çıkaracağız" diye konuştu.
Daskyleion`da yaşam-ölüm oyunu: Senet
Yine bu yılki kazıları sırasında Daskyleion`da yaşayanların, zaman geçirmek için oynadıkları ilginç bir oyunun buluntusuna ulaştıklarına işaret eden Doç. Dr. Kaan İren, şunları söyledi:
"Mısır`da icat edilip, oradan Ortadoğu, Kıbrıs ve Anadolu`ya yayılan bu oyun, ölüm ile yaşam arasındaki felsefik dengeyi simgeliyor. Daskyleion`da, Pers giriş yolu üzerinde, bir kaplama taşının üzerinde, tahta üzerinde oynandığını belirlediğimiz bu oyunun, aşık kemiği ile 22 kare üzerinde oynandığı biliniyor. Yaşam ile ölüm arasındaki seyahati simgeleyen oyun, bu bölgede yaşayanların da zamanlarını geçirmeleri sırasında yoğun bir şekilde gerçekleştirilmiş."