Tarih: 08.01.2012 12:30

Demokrat parti 1946 ruhunu arıyor.

Facebook Twitter Linked-in



_____________________________________/ Emin VAROL - ANKARA
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Demokrat Parti'nin Kuruluş Yıldönümü nedeniyle hazırlanan programda yaptığı konuşmada:  Kimse bize, Türk olmakla övünme hakkını çok göremez.” Biz asla Türkiye'de Ermeni Soykırımı Olmuştur” demeyi suç haline getirmeyi düşünmemeliyiz.  Demokrat Parti'nin hedefi Avrupa'da olmayan demokrasiyi savunmaktır. Fransa ve İsviçre gibi bazı Avrupa ülkelerinde Ermeni Soykırımı Olmamıştır” demek suç. Ama biz asla Türkiye'de Ermeni Soykırımı Olmuştur” demeyi suç haline getirmeyi düşünmemeliyiz.'' Dedi.



Eski Cumhurbaşkanlarından Celal Bayar'ın 7 Ocak 1946 yılında kurduğu Demokrat Parti'nin kuruluş yıldönümü, Demokrat Parti Genel Merkezi'ndeki Turgut Özal Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle kutlandı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Turgut Özal Kültür Merkezi Sorumlusu Opera Sanatçısı Tenör Şakir İlyasoğulları piyanoda kendisine eşlik eden kızı Sıla İlyasoğulları ile birlikte Atatürk'ün sevdiği bazı şarkıları seslendirdi.

Demokrat Parti'nin kuruluş yıldönümü töreninin açış konuşmasını yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, şunları söyledi: Başımı eğip saygılarımı sunuyorum”

Bizim partimizin kurucusu ve genel başkanımız Celal Bayar'dır. Partimizin büyüklerinin, yüce Atatürk'ün, hepsinin huzurunda, partimize hizmet etmiş olup ötelere gidenlerin manevi huzurlarında, Demokrat Parti'nin Genel Başkanı olan olarak başımı eğip saygılarımı sunuyorum. Değerli dostlarım, Demokrat Parti kurulma kararı verildiği zaman, demokrasiye inanan insanlar, halka inanan insanlar bir araya gelmiş ve Demokrat Parti'yi oluşturmuşlardır. Demokrat Parti de bu ülkeye çok büyük hizmetler yapmıştır.  Bu ülkede tarım modernleştiyse ve bu ülke gıda sektöründe, beslenmede kendi kendine yeten ender ülkelerden biri haline getirildiyse bunu Demokrat Parti'nin doğru uygulamaları sağlamıştır. Daha sonra da Demokrat Parti çizgisinden gelen Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi iktidarlarında Türkiye'de sanayi devrimi gerçekleşti.  Biz 24 Ocak 1980'de dışa açık büyüme modeline geçebiliriz, dünyaya açılabiliriz noktasına gelmişsek, tamamı Demokrat Parti'nin ve Demokrat Parti'nin devamı olan partilerin eseridir, bu tarihi gerçektir.   Sosyal Demokratlar üretimden çok üleşimle meşguldür.”

‘'Böyle olması da tabiidir, sosyal demokratlara saygı duyarız ama sosyal demokratlar üretimden çok üleşimle meşguldür. Onu da çok başaramadılar. Biz Demokrat Partiyiz. Bu ülkede en iyi en önde demokrasiyi biz savunuyoruz. Savunmaya devam edeceğiz. Bize bu yakışır. Hem kurucu Partimizin adı Demokrat Parti, hem bizim Partimizin adı Demokrat Parti.  Demokrat Parti halkın desteği ile seçmenlerin çoğunluklarının oyları ile iktidara geldi. Ama siyasi ve bürokratik CHP, hep kendisini devletin asıl sahibi ve devlet adına milletli denetlemekle görevli ve yetkili saydı. Yani devletin partisi olarak, milletin desteklediği partinin icraatını denetlemekle yükümlü görevli ve yetkili sayıyor. Yeteri kadar denetlemediği zamanda darbeler yaptırdılar.  Dolayısıyla biz Demokratlar, asla vesayetlik sisteminin dayatmalarına rant olamayız ve onların zihni muhtevalarına göre de algılayamayız.  Biz asla ‘Ermeni Soykırımı Olmuştur' demeyi suç haline getirmeyi düşünmemeliyiz” Dünyanın ve Türkiye'nin geldiği bu noktada biz, en ileri demokrasinin savunucu olmak mevkiindeyiz ve olacağız. Onun için bizim Demokrat Parti'nin hedefi Avrupa'da olmayan demokrasiyi dahi biz savunmalıyız. Avrupa'da olmayan demokrasi ne demektir? Fransa dahil, İsviçre'de, muhtemelen diğer Avrupa ülkelerinde Ermeni Soykırımı Olmamıştır” demek suç. Ama biz asla Ermeni Soykırımı Olmuştur demeyi suç haline getirmeyi düşünmemeliyiz. Demokrasinin en önemli temeli olan insan hak ve özgürlükleri konusunda da biz herkesten daha ileri bir noktada olmalıyız ve öyleyiz. Tam anlamıyla düşünce özgürlüğü. Tam anlamıyla inanç ve vicdan özgürlüğü.  Bunu hep savundum.  Biz kendimize ve herkese demokrat olmak durumundayız.”

‘'Tam anlamıyla düşünce ve vicdan özgürlüğünü savunmalıyız derken, sadece bizim inancımızı yaşama özgürlüğü değil; bizim gibi inanmayan başkalarının da özgürlüklerini savunmak bizim görevimizdir. Biz kendimize ve herkese demokrat olmak durumundayız.''

Ne Mutlu Türk'üm demeye devam edeceğiz.”

‘'Kökümüz, kökenimiz, ana dilimiz ne olursa olsun tarih bize Türk adını verdi.Başka insanlar bize Türk adını verdi. Şu coğrafyada yaşayan insanlar. Bu Türk Devletinin büyük kültür zenginliği hatta gen zenginliği, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu muazzam bir zenginliktir. Dolayısıyla kendi kudretimizi bileceğiz, adımız Türk'tür. Kim ne derse desin böyle denildi. Asla Türklüğümüzden vazgeçmeyeceğiz ve Türk olma hakkını kimseye çok görmeyeceğiz. Türk adını bize tarih verdi, insanlık verdi, yaratıcı kudret verdi. Biz bunda birleşeceğiz ama asla ırkçılık esasına göre, ne düşüneceğiz, ne davranacağız, ne bir kimseyi soyun sopun Türk değil diye karalayacağız. Çünkü bu bize yakışmaz. Cumhuriyetin bu çizgisi doğru çizgidir. Bu çizgiyi mutlaka koruyacağız. Kimse de bize Türk olmakla övünme hakkını çok göremez. Ne Mutlu Türk'üm demeye devam edeceğiz. Ne Mutlu Türk'üm diyene.'' Diyerek sözlerini noktalarken Törende eski milletvekillerinden Mehmet Dülger de Demokrat Parti'nin kuruluş nedenleri ve tarihsel süreci anlattı. Avrupa Birliği ve Orta Doğu ekseninde Türk Dış Politikası” Demokrat Parti'nin Kuruluş Yıldönümü nedeniyle, Avrupa Birliği ve Orta Doğu ekseninde Türk Dış Politikası” konulu bir panel düzenledi. Doç. Dr. Ahmet Kasım HAN'ın yönettiği panelde Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI ve  Dr. Cüneyt ÜLSEVER birer konuşma yaptılar ve izleyenlerin sorularını cevaplandırdı.   











Orjinal Habere Git
— HABER SONU —