İç deniz Marmara'yı esir alan Salya-Müsilaj olumsuzluğu yavaş yavaş yoğunlunu kaybederken, hafta sonu bir kez daha yogunluk artışı gösterdi.
Salya'nın körfezlerde denizin iç bölümlerinden süzülerek plaj, liman, iskele ve balıkçı barınaklarını örtmesi vatandaşların "Doğa'nın intikamı" yorumunda bulunmasına neden oldu.
Akademik karıyerlerin konuya ilişkin açıklamalarında benzer yorumların gündem oluşturduğu Müsilaj olumsuzluğa karşı, Marmara Belediyeler Birliğinin düzenlediği çevrimiçi seminerde birkez daha masaya yatırıldı.
Akademi, yerel yönetim, balıkçılık sektörü ve STK’ların bir araya geldiği ve açılış konuşmasını MBB ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın yaptığı seminerde Marmara Denizi’nde meydana gelen ve son günlerde etkisini iyice artıran deniz salyası problemi gündeme getirildi. Büyükakın, bu probleme ilişkin geliştirilecek ortak eylem planının detaylarını açıkladı.
Salya'nın yeniden artış göstermesi, özellikle turizm sezonu öncesinde işletmeleri tedirgin etti. Salya'nın oluşumunda gerekçe gösterilen kent janalizasyonlarının arıtılmaksızın denize boca edilmesi altyapı ve arıtma ünitelerinin mevcudiyeti birkez daha gözler önüne serildi.
Bandırma Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz'ün yorumu;
"Marmara... Sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti'ne ait bir deniz. Aslında kullanımı bizde. Dünya gezegenine, tüm insanlığa ait. O deniz şimdi can çekişiyor. Bir çevre felaketi ile karşı karşıyayız. Görenler ise, denizin altının, üstünden daha kötü olduğunu, ölü balıklarla dolu olduğunu söylüyor. Bahanesi yok. Suçlu belli. Doğal bir olay değil bu. Hepimizin içi acıyor. Böyle giderse canı da yanacak. Turizm, balıkçılık ve denizi gören herkes etkilenecek. Sağlığımız etkilenecek. Doğanın dengesinin, kapitalizme ve kar maksimizasyonu hırsına kurban edilmesine seyirci mi kalacağız? Tarım alanlarının betonlaşmasına, havamızın ve suyumuzun daha da zehirlenmesine seyirci mi kalacağız? Acil eylem planı gerekmiyor mu?"
