?Bir kişinin sınırsız yetki, sıfır denetim mantığı içerisindeki yönetimine karşıyız?
?Şu açığa aldığınız, ihraç ettiğiniz insanların hangi tarihte memuriyete alındığını ortaya koyun, gerçek ortaya çıksın?
(DP Basın Merkezi ? 01 Kasım 2016) Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Trabzon İl Kongresi´nde yaptığı konuşmada sınırsız yetki sıfır denetim mantığında bir yönetim şekline karşı olduklarını söyleyerek, anayasa değişikliğinin de tek başına ülke sorunlarına derman olamayacağını ifade etti.
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi tartışmaları hakkında görüşlerini dile getiren Genel Başkan Uysal, şöyle konuştu:
?Başkanlık sistemini Türkiye´nin gerçeklerinden hareketle değil, kendi önceliklerinizden hareketle millete dayatıyorsunuz?
?Bugün ülkede işsizliği yaşarken, fukaralığı yaşarken, müteşebbislerimiz pek çok zorluk yaşarken, siftah yapamayan esnaflarımız varken, çiftçimizin, tarımımızın tarumar olduğu gerçeği ortadayken birileri suçüstü yakalanmışlık hallerini mümkün olduğunca öteleyebilmenin gayreti içerisinde ?Anayasa değişecek, başkanlık sistemi gelecek ve bütün dertler bitecek? diyor.
Anayasayı kaç kez değiştirdik derdimize derman oldu mu? Yazılı kuralları değiştirmeniz değildir önemli olan. Önemli olan onun ahlakını, kültürünü üretebilmektir. O yazılı kuralların kötü ellere geçtiğinde ülkeyi nasıl da bölen, parçalayan, düzenini tehdit eden bir iklime evrildiğini görmüş, yaşamış bir milletiz.
Ya batılı güçlerin dayatması ya da batı heveskarlığıdır dediğiniz başkanlık sistemini Türkiye´nin gerçeklerinden hareketle değil, kendi önceliklerinizden hareketle millete dayatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.?
Demokrat Parti olarak başkanlık sistemi önerilerini ?toptan ret? veya ?toptan kabul? etmediklerini, ortaya net bir şekilde konulacak önerilerin milletin öncelikleriyle ne kadar örtüştüğü üzerinden bir değerlendirme yapılabileceğini kaydederek şöyle konuştu:
?Umarız başkanlık sisteminden kastettikleri; OHAL rejiminde prova edilen uygulamalar değildir?
?Umarız başkanlık sisteminden kastettikleri; OHAL rejiminde prova edilen uygulamalar değildir ve umarım bu provayla bu büyük ülkemizde milletimizle karşı karşıya gelmezler. Biz Demokrat Parti olarak birilerinin yaptığı gibi ?topyekun ret?, ?topyekun kabul? mantığı içinde de değiliz.
Bu sitem değişikliğinden evvel önceliğimiz Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Yasası değişiklikleri olmalıdır. Üyeliklerin seçim kurullarında teminat altına alındığı, ön seçimlerin şart olduğu daraltılmış bölge barajın düşürüldüğü sistemi getirin ondan sonra görelim bu millete hangi dayatmaları yapacaksınız. Bizim aradığımız bütün kuvvetleri bir kişi kendi nefsinde toplasın arayışı değildir.?
Darbe teşebbüsü hakkında da açıklamalarda bulunan Uysal, 15 Temmuz´da ortaya çıkan tablonun 17/25 Aralık´tan önce oluşan sürecin sonucu olduğunu vurgulayarak ?Bu iktidar birileri anahtar teslimi kolluk kuvvetleriyle, istihbarat unsurlarıyla, medyasıyla, hakimiyle, savcısıyla mafya hizmeti verirken kabul ediyorsunuz ama işin ucu kendinize dokunduğunda diyorsunuz ki bunun adı darbe. Evet bu bir darbedir ama bilesiniz ki bu, 17/25 Aralık´ta başlamadı.? diye konuştu.
Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayın Başbakan çıkıp diyor ki bizim zamanımızda palazlanmadı bunlar. Ya kimin döneminde palazlandı? Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman beyin döneminde mi, Özal´ın döneminde mi, Ecevit´in döneminde mi, Başbakanımız Çiller´in döneminde mi palazlanmış yani? Sizin dediğinizi bu millet veri mi kabul edecek? Şu açığa aldığınız, ihraç ettiğiniz insanların hangi tarihte memuriyete alındığını ortaya koyun, gerçek ortaya çıksın. Biz de üzerimize bir sorumluluk düşüyorsa onun hesabını vermekten dün olduğu gibi bugün de kaçmayız. Bilesiniz ki eninde sonunda kim ne suç işlemişse, kiminle cürüm ortağı olmuşsa hesabını verecektir.
Cumhuriyetin ve demokrasinin temeli şeffaflıktır, hesap verilebilirliğidir, hukuka saygı duymaktır.
2007 yılında bugünkü cumhurbaşkanımız başbakanken cumhurbaşkanı da kendilerinden olmasına rağmen sembolik bir noktaya evrilmiş bir cumhurbaşkanlığını o gün savunuyorlardı. Biz de bugün bunu savunuyoruz. Cumhurbaşkanının temsili noktaya indirgendiği, yeniden parlamenter demokrasinin ruhuna uygun bir şekilde bu tartışmalara sebebiyet vermemek için TBMM´de seçilecek, Meclis´in seçim yasası ve siyasi partiler yasasıyla beraber yasama faaliyetiyle beraber en önemli ikinci fonksiyonu olan denetleyebilme fonksiyonunu yerine getirebileceği bir iklime ülkemizi evriltmek zorundayız.?
