Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası(Eğitim Sen) Bandırma Baştemsilcisi Erdal Doğru, Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’nın geliştirilip, ders içeriklerinin zenginleştirilerek, kullanımının kolaylaştırılması gerektiğini söyledi.
Eğitim Sen Bandırma Baştemsilcisi Erdal Doğru, Kovid-19’la mücadele kapsamında 23 Mart 2020 itibariyle uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte ülke gündemine oturan EBA’da yaşanan aksaklıkları dile getirdi. EBA’nın 2012 yılında FATİH projesi kapsamında örgün eğitimin yerini aldığını ifade eden Doğru, bu ani değişimin birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi. Yıllardır ezberci ve hazıra alıştıran müfredatların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Doğru, “Bu yapı, düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan, yeteneklerinin ve yeterliklerinin farkında olmayan, toplumsal ve evrensel değerlerden uzak, ortak yaşam becerileri edinmemiş, bireyci kişiler olarak yetişmesine neden oldu. Dolayısıyla bugün, örgün eğitim dönemlerinde yaşanan aksaklıkları görmezden gelerek uzaktan eğitim eleştirisi yapmak sorunun kaynağına inmeyen, yüzeysel bir yaklaşım olacaktır” dedi.
“ÖĞRENCİLER EBA’DAN EŞİT DÜZEYDE YARARLANAMIYOR”
Örgün eğitime ara verilmesiyle birlikte EBA ve uzaktan eğitim sürecinde karşılaşılan sorunlara dikkat çeken Doğru, bilgisayar, tablet, internet erişimi gibi teknik olanaklara sahip olmayan öğrencilerin, eğitimden eşit düzeyde yararlanamadığını vurguladı. EBA’nın 2012’den bugüne, gerek teknik anlamda gerek içerik olarak yeterince geliştirilmemiş olmasının olumsuz etkilerine değinen Doğru, özellikle mesleki ve teknik anadolu liseleri kapsamında okutulan meslek derslerine dair hiçbir içeriğin bulunmamasının büyük eksiklik olduğunu söyledi. Bilgisayar ve televizyonun başından ayrılmayan çocuk ve gençlerde dijital bağımlılığa yatkınlığın gözlemlendiği bilinen bir gerçeklik olduğunu ifade eden Doğru, “Bu durumda öğrencilerimizin psikolojisinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz. Uzaktan eğitim çocuklarımızı yalnızca psikolojik olarak değil bedensel sağlıkları açısından da olumsuz etkileyecek. Çocuklar bir müddet sonra duruş ve görme bozuklukları, obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır” dedi.
“ÖĞRETMENLER MESLEKTAŞLARIYLA KARŞI KARŞIYA GELİYOR”
EBA’ya giren öğretmenlerin puan almasının yarattığı olumsuz etkilere dikkat çeken Doğru, “Öğretmenler arasında rekabete neden olan bu durum, öğretmenlik mesleğini zedelediği gibi öğretmenleri meslektaşlarıyla karşı karşıya getirdiği ortadadır. Esnek çalışma koşulları öğretmenlik mesleği için mesai kavramını bitirmekte, öğretmeni yedi gün yirmi dört saat işbaşında tutacak koşulları ortaya çıkardı. Gece yarısı gelen mesajlar, uyku vaktinde gelen talep ve istekler ise öğretmenin mesleki anlamda yıpranmasına neden oluyor. Kovid-19 sürecinde ekonomik sorunlar ve aile içi şiddet evdeki çocuğu psikolojik açıdan olumsuz etkilemekte, çocuğun eğitim motivasyonunu düşürdüğü gibi onu eğitim sürecinden de uzaklaştırıyor. EBA’da yapılan canlı derslerin kayıt altına alınması hem hukuki hem de etik açıdan doğru olmayıp kişilik hakları, özel hayatın gizliliği gibi temel anayasal hakları ihlal niteliği taşımaktadır” eleştirilerini getirdi.
“DERS İÇERİKLERİ ZENGİNLEŞTİRİLMELİ”
Sorunların giderilmesi noktasında çözüm önerilerini sıralayan Doğru, öncelikle tüm öğrenci, öğretmen ve velilere gerekli bilişim olanakları ve teknolojik donanımın sağlanması gerektiğini söyledi. EBA’nın mutlak suretle geliştirilmesi gerektiğinin önemle altını çizen Doğru, “Ders içerikleri zenginleştirilmeli, EBA’nın kullanımı kolaylaştırılmalıdır. Uzaktan eğitim yalnızca hayat bilgisi, matematik, tarih, edebiyat gibi temel derslerden ibaret olmamalı, öğrenciyi güzel sanatlara yönlendirmek için resim, müzik vb. sanat dersleri ve spor yapmayı alışkanlık haline getirmek için beden eğitimi dersleri eklenmeli, öğrencilerin el becerilerini geliştirecek etkinliklerin planlaması yapılmalı, çocukların bedensel sağlıklarını koruyacak temel bilgiler eğitime dahil edilmelidir. Bu yeterlikler çocuğu bağımlılıklardan uzak tutacak, yaşama hazırlayacak ve eğitimi istenilen noktaya taşıyacaktır” dedi.
“ÖĞRETMENLER DAYANIŞMAYA TEŞVİK EDİLMELİ”
Puan sisteminin ise acilen kaldırılması gerektiğini vurgulayan Doğru, “Öğretmenler rekabete değil dayanışmaya teşvik edilmelidir. İl, ilçe ve okul müdürlüklerinin keyfi uygulamaları son bulmalıdır. Öğretmenlik, “oturduğu yerden para kazanan” bir meslek olarak algılatılmamalı, mesleğe zarar verecek ve mesleği itibarsızlaştıracak tutum ve söylemlerden kaçınılmalıdır. Devlet, işsizlik ve aile içi şiddeti önleyecek politikalar geliştirmeli, en kısa zamanda uygulamaları hayata geçirmelidir. Bu zorlu salgın hastalık süreci atlatıldıktan sonra da eğitim sürecindeki tüm paydaşların görüşlerine başvurularak müfredatların değerlendirilip yeniden düzenlenmesi, bilimsel, çağdaş, demokratik ve öğrenci merkezli eğitim yaklaşımlarının benimsenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.” diye konuştu.