Efsane Stoper, Erkal Başoğlu paylaşan: zeki-karadeniz
Gerçek Efsaneler, röportaj serimizin bugünkü konuşu Stoper Erkal Başoğlu, Spor editörümüz Zeyyat Saygın’ın yönelttiği soruları büyük bir içtenlikle yanıtlayan Başoğlu, Paşabayır’ın tozlu yolları, arsa boşluklarından 1. Türkiye ligine yükselen Stoperlik efsanesini anlattı.
Köy Enstitülü bir öğretmenin oğlu olan Erkal Başoğlu, Fenerbahçeli olan babasının çocukken Kaleci Erdem’in Bandırmaspor ile Beşiktaş arasında oynanan jübile karşılaşması dışında hiçbir sportif etkinlikle ilgilenmediği gibi, kendisine de futbol oynama konusunda şans tanımaması yıldız olma noktasında engel oluşturmamış.
Babasından uzun süre sakladığı sporculuğunu ilk profesyonellikle açıklaması ardından başlayan yumuşama, Bandırmaspor forması altında oynadığı bir karşılaşmada, tribünlerden gelen bir küfür, ilk ve son karşılaşmasını izlemesine neden olur.
Bandırmaspor ile başlayan transfer flörtünün sonuçsuz kalması üzerine Balıkesirspor ile görüşmelere başlayan ünlü futbolcuyu, dönemin bordo beyazlı yöneticisi Özen İsmail, Erkal’ı Paşabayır’da Vahdet’in kahvesinde bularak Bandırmaspor’lu olmayı sağlar.
Erkal’ın Bandırmaspor ile macerası bir süre sakatlıklarla boğuşması ve Çal Hasan’ın takımla kafileye katılmamasıyla başlar. Kafile Kayseri deplasmanı için yola çıkar ancak Çal Hasan gelmez, bu karşılaşmada Hoca Erkal’ı sağ açık oynatır.
Bandırmaspor’da oynadığı yıllarda hocaları ile büyük bir uyum içinde çalışan Erkal Başoğlu, en takdir ettiği hocası Rıdvan Kösemihal’dir.
Başoğlu, Bandırmaspor forması altında yaşanan ekonomik krizi tanımlarken o yıllarda 6-7 oyuncusu Bandırma’dan olan takımda, kendilerinin evlerinde yemek yediğini, yabancı oyuncuların yemeklerini ise Antrenör Rıdvan Kösemihal’in karşıladığını kaydediyor.
Şükrü Aydın’ın aracılığı ile Boluspor’a transfer olan Erkal Başoğlu burada 7 yıl futbol oynar ve kırmızı beyazlı ekibin kaptanlık bandını da taşır.
Başoğlu, Bolu anılarını anlatırken 2. Kenti olarak tanımlar ve Bolu’da oynadığı 4 büyükler karşılaşmalarında önemli ve kritik karşılaşmaları hep Boluspor’un kazanması ile kendilerinden bahsettirirler.
Başoğlu daha sonra anlaşmalı bir transfer ile Eskişehirspor’a geçer ancak burada unutamadığı 2 karşılaşma vardır. Birincisi Boluspor ile oynadıkları karşılaşma, 2. İse İspartaspor.
Erkal Başoğlu, Boluspor’da ünlü teknik adam Şenol Güneş le de bir süre çalışır, Güneş kendisinden hücuma katılmamasını ister.
Eskişehir’e geldiğinde ise onu Antrenör Candan Dumanlı karşılar daha sonra sarı siyahlı ekibe Yılmaz Vural teknik adam olur ve bu Erkal Başoğlu için yol ayrımı olur.
Erkal Başoğlu yıllar önce Bandırma’da profesyonelliğe imza atarken bir söz verir, ‘’Yeşil sahalarda dinozor olmak istemiyorum, yaşım 30 olduğunda futbolu bırakacağım.’’ Ve öylede oluyor ve Erkal Başoğlu belki de daha uzun yıllara faydalı olacağı yeşil sahalardan 30 yaşında kopuyor ve dönüş noktasında televizyonlarda dahi sadece Dünya kupalarının dışında maç izlemiyor.
Başoğlu uzun ve maceralı futbol yaşamında en korktuğu forvetlerin Beşiktaşlı Sergen ile Erdek’li Tayfun’un olduğunu itiraf ediyor ve bu iki oyuncunun yüksek performanstaki reflekslerinin her defans adamı için korkulu rüya olduğunu itiraf ediyor.
Erkal Başoğlu, samimi hava içinde geçen söyleşiyi noktalarken, engin futbol bilgisi ile bölge gençliğine niye katkı vermediği sorusuna ise, Yaşadığı tecrübeler doğrultusunda kimsenin sorumluluğunu almak istemediğini açık gönüllülükle tanımlayarak ‘’Vebal almak istemedim, çok riskli bir sorumluluk.’’ Dedi.
Spor Editörümüz Zeyyat Saygın ile efsane Stoper Erkal Başoğlu’nun sıra dışı haber röportajını videomuzdan bir solukta izleyeceksiniz.
