Eğitim-Sen Bandırma şube başkanı Kadir Taylan yaptığı yazılı basın açıklaması ile eğitim düntasının yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti.
Kadir Taylan; "Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı ifade edilmesine karşın mevcut durum her yıl olduğu gibi bunun tam aksi olmuştur.
Bakanlıktan, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar adeta silsile gibi, dini içerikli seçmeli derslerin seçimine ilişkin okul yöneticilerine ve öğretmenlere baskı yapıldığını, hazırlanan seçmeli ders afişlerinde sadece dini derslerin ön plana çıkarıldığını, birçok okulda pozitif bilimlerle ilgili derslerin "yetersiz katılım" bahane edilerek seçmeli dersler arasından kaldırıldığını bilmekteyiz.
Konuya ilişkin olarak çok sayıda öğrenci velisi de sendikamıza bu konudaki şikayetlerini iletmekte, gerçekleştirilen bu baskıdan yakınmaktadırlar.
Oysaki mevzuatta seçmeli dersler, “öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir.” şeklinde tanımlanmakta ve ders seçiminin, “okulun imkânlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dâhilinde öğrenci tarafından” yapılması hüküm altına alınmıştır.
Daha önceki yıllardan da bildiğimiz, kamuoyuna ifşa ederek ve yargıya taşıyarak mücadele ettiğimiz yönetmeliğe aykırı uygulama için bu yıl daha çok uğraşılmış, sürece dahil edilen Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma hutbesinde veliler üzerinden öğrencilere seçmeli ders “yönlendirmesi” yapılmasını istemiştir.
Bu uygulamalar, bizzat idareler eliyle “mahalle baskısına” dönüşmüş durumdadır. Bu şartlar altında öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamadığı ve mağdur oldukları tartışmasızdır.
Çocuklarımızı, gençlerimizi baskı ve dayatmayla şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir.”
Ve yine anayasada eğitimin nasıl olacağı; “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Burada devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı yetkili kılınmıştır ve bu dayatmalara hukuka aykırı uygulamalara son vermesi gereken de Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
Bu nedenle Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyor, mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek öğrenci ve velilerin tercihlerini dikkate almayan, kendi tercihleri doğrultusunda öğrencileri ders seçmeye zorlayan baskıcı okul yöneticileri ile onlara talimat veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri hakkında gereğinin yapılmasını istiyoruz.
Eğitim-İş olarak tüm dayatmalara karşı bütün okullarda müdahil olacağımızın altını çiziyoruz. Bu konudaki her hadsiz dayatmaya karşı gereken tüm hukuki mücadeleyi vereceğimizi ilan ediyoruz!"
Kadir Taylan
Bandırma Eğitim İş Temsilcilik Başkanı