İktidar, memuru ve emekliyi her geçen gün açlığa, yoksulluğa, sefalete sürüklüyor. 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde ilk teklif olarak 2026 için %10 + %6, 2027 için ise %4 + %4 zam; son teklif olarak da taban aylığa yalnızca 1000 TL zam öngörmek, milyonlarca kamu emekçisiyle alay etmektir.
Bu sefalet teklifleri; devleti kendi şirketi gibi gören, memurun alın teri üzerinden lüks ve şatafat içinde yaşayan, kıyak emeklilik ve yüksek maaşlarla koltuklarını koruyan iktidar temsilcilerinin ve yandaş sendika yöneticilerinin işbirlikçi zihniyetinin ürünüdür.
Bu düzen; memuru borca, açlığa, umutsuzluğa mahkûm ederken, yandaş sendika bürokratlarının ve iktidar temsilcilerinin makam odalarında, saraylarda, bakanlık koridorlarında, lüks araçlarında, ihtişamlı sofralarında ve korunaklı yaşam alanlarında kendi ayrıcalıklarını kutsayan bir savurganlık düzenini pekiştirmiştir.
Devletin itibarı saraylarda değil; öğrencisine emek veren öğretmende, can kurtaran sağlıkçıda, adalet dağıtan memurda, insanca yaşam koşullarında görünür olur.
Eğitim-İş olarak, bağlı bulunduğumuz konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve tüm bağlı sendikalarımızla 18 Ağustos’ta Türkiye genelinde iş bırakıyoruz. Ankara’da saat 11.00’de Anıtpark’ta buluşup Çalışma Bakanlığı’na yürüyoruz.
Tüm emekçileri, emeklileri, yurttaşları sesimize ses, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz. Bu daha başlangıç; hak, haksızlığa üstün gelene kadar mücadeleye devam!
Çünkü biz biliyoruz ki hak verilmez, alınır! Ve biz, bu bilinci, direncimizi ve kararlılığımızı her koşulda büyüteceğiz.
Eğitim İş Bandırma Temsilciliği
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu