Eğitim İş Dozu Arttırdı.

Eğitim İş Dozu Arttırdı.

KADİR TAYLAN; "EMEĞİMİZE, ALIN TERİMİZE, MESLEK ONURUMUZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN 29 ARALIK’TA GREVDEYİZ!"

Siyasi iktidarın bağımsızlık, laiklik ve sosyal devlet ilkelerine ters politikaları sonucunda sömürgeci devletlere bağımlı hale geldik, her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Yaşanan ekonomik krizler, adeta ülkemizin kaderi haline getirildi. Ortaya çıkan aşırı zamlar, pahalılık, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yoksulluk emekçilerin tükenmesine neden oldu.

Küçük bir ayrıcalıklı kesim dışında herkes mutsuz. Dolara endeksli, ödeme garantili ihale alanlar, kamu bankalarından milyonlarca lira kredi kullanıp ödemeyince hesap sorulmayanlar, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve spekülasyonlar sayesinde vatandaşın ekmeğine çökenler mutlu. Birileri bir gecede servetine servet katıyor; olan, emeğiyle geçinmeye çalışan milyonlara oluyor. Milyonlarca emekçi her ay kirayı, artan faturaları nasıl ödeyeceğini, çocuklarının karnını nasıl doyuracağını düşünüyor.

Sözde toplu sözleşmede kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar yıl bitmeden çoktan eridi. Enflasyon ve artan vergi dilimi ile maaşlarımız yok oldu. Son bir yılda temel gıda ürünlerine yüzde 50'nin üzerinde zam gelmişken, biz kamu emekçilerine yapılan zam, TÜİK'in yalancı enflasyon oranına bile yaklaşamadı. Zamlarla, krizle, yoksullukla tükeniyoruz.

Biz eğitim emekçilerinin zaten yoksulluk sınırının altında olan maaşımız enflasyon karşısında sürekli eriyor.

Bir yandan eğitim emekçileri ekonomik olarak tükenmekte iken diğer taraftan içi boş süslü sözlerle, eğitim çalışanlarını bölmeyi amaçlayan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile kamuoyu oyalanıyor, var olan özlük haklarımızın da elimizden alınması için alt yapı oluşturuluyor.

Tüm eğitim emekçilerine sesleniyoruz;

Ülkede yaşanan yoksulluk ve sömürüden payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz. Eğitim sisteminin üzerine çöken gerici ve piyasacı karanlığa karşı çocuklarımıza nitelikli eğitim vermeye çalışıyoruz. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, cumhuriyetimizin kazanımlarını korumaya çalışan eğitimciler olarak ülkemizin geleceği için endişe duyuyoruz.

Tarafsızlığını korumayarak, siyasi iktidarın talimatıyla rakamlarla oynayan ve sahte enflasyon oranıyla aşımıza ekmeğimize el koyulmasına alet olan TÜİK’i; yıllık enflasyon oranı açıklandığı gün dava edeceğiz.  

Bu yoksulluk, bu sömürü artık yeter! Gün umutsuzluğa kapılma, kendini çaresiz ve güçsüz hissetme günü değildir. Gün dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Hep birlikte güçlüyüz.  Gelin gücümüzü kullanalım, tüm yaşananlara karşı birlikte ses çıkaralım.

Ulusal, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne, emeğimize, geleceğimize ve bağımsızlığımıza sahip çıkmak için 29 Aralık Çarşamba günü tüm eğitim emekçilerini 1 günlük iş bırakmaya çağırıyoruz."