Erdek doğumlu, Tıbbi Aromatik Bitkiler Tarım Kültür ve Sağlık Turizmi Federasyonu (TABSAF) Başkan Yardımcısı, Uluslararası Tıp ve Akademik Sağlık Turizmi Konfederasyonu (UTASKON) Başkanı Adnan Serin, ülkemizde genelde tarım topraklarının hızla bozulduğuna dikkati çekti.
Ülkemizde, özelliğini yitirmiş tarım topraklarının iyileştirilip, yeniden tarıma uygun duruma getirilmesi için çalıştıklarını belirten Serin, “Bu konuda uzman toprak bilimciler, mikrobiyologlar, butik gübre üreticileri ve akademisyenlerle çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’de bulunmayan aromatik bitkilerin tohumluklarını yurt dışından getirerek, tarım topraklarına ekip, onların adaptasyon süreçlerini yakından izlediklerine işaret eden Serin, “Örneğin son yıllarda Anamur’da uyguladığımız bir proje ile dünya rekoru kırdık. Burada,165 kiloluk salkım muzlar yetiştirdik. Ankara armudunda da büyük başarılar elde ettik. Konya ve Milas’ta da çok başarılı aromatik uygulamalar yaptık” diye konuştu.
BİLİMSEL TARIM YAPILMALI
Tarımın çok bilinçli yapılması gerektiğinin altını çizen Adnan Serin, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’deki tarım toprakları genelde 30-40 santimetre. Çiftçiler, genelde verimli tarımın nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilince sahip değiller. Kimyasal gübre de doğru kullanılmıyor. Çiftçi tarafından bilinçsiz ve ölçüsüz kullanılan kimyasal gübre zaten 30-40 santimetre olan tarım topraklarını kolayca tahrip ediyor. Çiftçi, toprağının özelliklerini çok iyi bilmeli ve ona uygun ürün ekmeli. Her yıl aynı ürünü ekmek ise çok yanlış bir uygulama olup, verim düşüklüğüne yol açar. Örneğin karpuz ekilen bir tarlaya, daha sonraki yıl, karpuzun dışında bir ürün ekilmesi gerekir ki, toprağın yapısı bozulmasın.”
Kapıdağ’da kireçsiz bir tarım toprağı olduğuna işaret eden Serin, şöyle konuştu:
“Aslında Kapıdağ bölgesi zeytin ağaçlarıyla uyumlu değil ama yıllardır buraya hep zeytin ekilmiş. Oysa buraya kireçsiz tarım toprağını seven bitkiler ekilse çok daha büyük verim alınabilirdi. Kısacası tarımın bilinçli ve bilimsel yapılması gerekir.”
Adnan Serin, Bandırma ve yöresindeki topraklar için alternatif ürün arayışlarıyla ilgili olarak da şunları aktardı:
“Bu bölge toprakları için en elverişli ürünlerden biri de Yaban Mersini’dir. Çok değerli bir bitkinin alıcısı da çoktur. Üstelik bu ürün, değersiz topraklarda bile yetişir. Buna bağlı şekilde, bölge için çok iyi bir alternatif ürün olabilir.”
ARONYA’NIN KANSERİ ÖNLEDİĞİ GERÇEK DIŞI
Serin, Bandırma ve Gönen bölgelerinde Aronya üretiminin gerçekleşmesi ve bu ürünün kanseri önlediği ile ilgili konusunda da şu değerlendirmede bulundu:
“Aronya, bu toprakların ürünü değil. Kaldı ki, Aronya’nın, kanseri önlediği de bilimsel gerçeklikten uzak. Bu konuda elimizde bilimsel bir veri yok.” ÖNDER BALIKÇI