Erdek Cumhuriyet alanında düzenlenen ?Kapıdağ Yarım adası´nın Jeoturizm Potansiyeli Paneli? ilgi gördü.
Panele; İ.Ü. Jeoloji Mühendisliği bölümünden Dr. Yıldırım GÜNGÖR, TMMOB YK Başkanı Hüseyin ALAN ve TMMOB JMO Balıkesir Tem. Yrd. Aysun AYKAN konuşmacı olarak katıldı.
Panelde; Doğa kullanımındaki değişimin tarihsel süreci, Erdek körfezinin Jeomorfo Turizm özellikleri ve depremselliği, Jeoparklar ve Jeoturizmin yerel kalkınmaya etkisi konuları ele alındı.
Panele; Milletvekili Ahmet Akın, Belediye Başkanı Mim. Hüseyin Sarı, Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı, Belediye Meclis Üyesi İbrahim Beyoğlu, İYİ Parti Erdek İlçe Başkanı Arif Demir, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Metin Uysal, İlçe Kadın Kolları Başkanı Hale Tuna ve çok sayıda vatandaş etkinliği ilgi ile izleme fırsatı buldu.
Panelde konuşan Başkan Sarı, Jeoturizm anlamında zengin destinasyona sahip Erdek´in bu zenginliklerini öne çıkartma anlamında yerel yönetim olarak çabaları olduğunu, tüm dünyada olduğu gibi Erdek Belediyesi olarak Zeytinli ada Meryem ana kilisesinde bulunan meteor taşının inanç turizmi anlamda Erdek´e katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Daha sonra söz alan konuk konuşmacılar Başkan sarı´nında bahsettiği zenginliklerin Erdek adına şans olduğunu yenilediler.
?Kapıdağ Yarım adası´nın Jeoturizm Potansiyeli Paneli? son konuşmacısı TMMOB JMO Balıkesir Tem. Yrd. Aysun Aykan´dı. Aykan bölgenin önemli jeoturizm açılımı adına Kapıdağ ve çevresini yakından ilgilendiren hassas ayrıntılara değindi;
"Ülkemizin ender güzelliklerine sahip yerden biri olan Kapıdağ Yarımadası; içerdiği jeolojik, jeomorfolojik ve çevresel değerlerle ülkemizin parlayan yıldız yerlerinden birisidir. Kapıdağ Yarımadasının sahip olduğu bu kaynak değerlerin korunarak gelecek nesillere, aktarılması, bugün ise insanlığın hizmetine ?jeoturizm? yoluyla sunularak yerel kalkınmaya destek verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Tüm bu konuların yerelde yaşayan halk ile paylaşılması amacıyla Erdek Belediye Başkanlığı ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası işbirliği ile 24 Ağustos 219 tarihinde ?Kapıdağ Yarımadasının Jeoturizm Potansiyeli Paneli? düzenlenmesi kararı verilmiştir."
ERDEK KÖRFEZİ´nin JEO MORFO TURİZM ÖZELLİKLERİ ve DEPREMSELLİĞİ
"Kapıdağ Yarımadası, barındırdığı doğal, kültürel, tarihsel, turistik özellikleri ile yüzyıllar boyu insanlığın ilgi odağı olmuştur ve mutlaka gezilip görülmesi gereken doğa harikası yerlerden biridir.
Bölgede, Erdek başta olmak üzeri, Ocaklar, Narlı ve Tatlısu turizm konusunda en haraketli yerleridir. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin ilgisi nedeniyle çok büyük nüfus artışı vardır. Altın renkli uzun kumsalları, ıssız doğal koyları, su sporları, tekne gezileri için uygun coğrafyası, ve bitki örtüsüyle yaz turizmi için cazip özellikler taşır. Ancak yarımada günümüz yükselen değeri olan doğa sporları içinde çeşitli imkânlar sunar. Doğa gezileri ve trekking için sınırsız parkurlar, kampçılık, dağ bisikleti, yamaç paraşütü gibi spor imkanları turizm sezonunu yalnızca yaz aylarıyla sınırlı bırakmayıp tüm yıla yayabilir.
Erdek Körfezi, Marmara Denizinin temiz kalan tek körfezidir. Sualtında harika bir zenginlik vardır ve tarihsel arkeolojik değeri yüksek olan amforalar göz kamaştırır. Ülkemizin en büyük Pina Popülasyonu Erdek Körfezinde bulunmaktadır ve Uluslararası doğa birliğinin; Pina alanlarının korunması konusunda kararı bulunuyor. Su kirliliği, aşırı avcılık gibi faktörler Pina Popülasyonunun yok olmasına sebep olur. Canlı popülasyonu çok zengin olan ve çok temiz olan Erdek Körfezi, Koruma altında bir tür olan Pina popülasyonu ile dünyada sayılı dalış noktalarından biri olarak adına duyurmaya adaydır ve sualtı turizmi açısından çok büyük bir potansiyele sahiptir.
Erdek Körfez kıyılarında rüzgâr yönüne bağlı olarak oluşan dalga ve akıntılarla birlikte akarsular, rüzgârlar, jeomorfolojik birimlerden tombolo, lagün, delta, plaj ve falez gibi yer şekillerinin oluşumunda etkili olmuştur. Erdek Körfezi, gerek doğal güzellikleri, gerekse kültürel değerleri ile Türkiye turizmi için önemli merkezlerden biridir. Doğal olarak bu merkezin jeomorfoturizm amaçlı olarak daha etkin kullanımı ve geliştirilebilmesi için kıyı jeomorfolojisi ilkeleri doğrultusunda plan ve programların yapılması gerekir.
Jeomorfoloji, yerkabuğunun içerisinde ve yeryüzündeki şekillerle bunların oluşum süreçlerinin bilimsel izahıdır. Jeomorfoturizm ise bu yer şekilleri bilimsel, kültürel ve bir destinasyon olarak kullanımını temellendiren turizm tipidir.
Son yıllarda tv kanallarının doğa ile ilgili yapmış olduğu belgeseller, jeomorfoturizmin turistler arasında ilgisini giderek artırmıştır. Kapıdağ yarımadası, Jeomorfoturizm özellikleri ile zengin bir yapıya sahiptir.
Erdek Körfezi kıyılarındaki yer şekillerinin, bilimsel, görsel, kültürel ve ekonomik değerleri bulunmaktadır. Bilimsel değeri yüksek olan Erdek Körfezi´nin kuzey ve doğu kıyılarındaki yer şekilleri jeomorfolojide tombolo, falez gibi topografik görünüm ve özelliklere sahiptir. Kısaca Tombolo; bir adanın kıyı kordonuyla anakaraya veya bir adanın diğer bir adaya bağlanmasıyla oluşan şekiller olarak tanımlanabilir. Tombololar, Ülkemizin doğal bir zenginliğini oluşturmaktadır.
Marmara denizinin güney kıyılarında kıyı morfolojisi açısından en çok dikkati çeken yer, Bandırma ve Erdek körfezlerini birbirinden ayıran, güneyde Edincik paleozoik masifi ile kuzeyde Kapıdağ granit masifi arasında yer alan Belkıs tombolosudur .
Güneyde, Edincik paleozoik masifi ile kuzeyde Kapıdağ granit masifi arasında yer alan alçak kısım, tarihi çağlar içinde anakarayı adaya bağlamıştır. Bandırma ile Erdek körfezlerini birbirinden ayıran bu alüvyal düzlük, kum ve çakıllardan oluşan kıyıya dar ve kısa iki kıyı oklarından meydana gelmiştir. Belkıs tombolonun doğusunda kumullar, batısında plaj kumları, kuzey ve güneyinde alüvyon sahalar, ortasında ise bir bataklık yer almaktadır. Adını tarihi bir şehirden alan tombolo, Türkiye´de çift tombolo örneği olarak bilinmektedir. Tarihi çağlarda bu berzah üzerinde açılan bir kanalla, iki körfez arsında ticaret yapılabiliyordu.
İlk çağlarda Arktonnesos adını taşıyan yarımadanın yerleşme tarihi oldukça eskidir. Ancak yarımadanın tanınması, Belkıs tombolosunun kuzeyinde yer alan ünlü bir liman kenti olan Kyzikos´un Miletliler tarafından M.Ö.7. yy ın ilk çeyreğinde kurulmasıyla başlar.
Kapıdağ´ın kıyıya yakın bir ada iken tombolonun oluşumu ile yarımada haline geçiş zamanının çok eski tarihlerde başladığı bilinmektedir.
Belkıs tombolosu ve limanı; Kyzikos kentinin, Roma İmparatorluğu dönemi sonuna kadar parlak devrini yaşamıştır ve antik çağdaki karakterini korumuştur. Ancak Bizans imparatorluğu döneminde birbirini izleyen istila ve depremler ile binaların yıkılması, limanların dolması gibi nedenlerle önemini kaybetmeye başlamış ve1063 tarihinde meydana gelen büyük bir depremden zarar görmesi üzerine tamamen terk edilmiştir.
Erdek Körfezi kıyılarının diğer önemli özelliği görsel değerlerinin yüksek olmasıdır. Erdek Körfezi kıyıları çakıllı olmayan uzun sahilleriyle Türkiye´nin en güzel doğal plajlarından birine sahiptir.
Körfezde; Seyitgazi Tepesi, Tavşan Adası ve Zeytinli Ada kıyının görsel değerini artırmıştır
Erdek Körfezi kıyılarının diğer önemli özelliği kültürel değerinin yüksek olmasıdır. Kıyıları boyunca turizm yönüyle gezip görülebilecek çok fazla doğal ve kültürel değerleri vardır.
Erdek´te Seyitgazi Tepesi´nde ise küçük bir kilisenin temelleri bulunmaktadır. Tepenin üzerinde halk arasında Seyitgazi´nin Türbesi olarak adlandırılan adak mekân da ilgi çeken yerlerden bir diğeridir.
Zeytinli Ada, Erdek sahiline yaklaşık 250 metre uzaklıkta olup, Oldukça zengin arkeolojik eserler barındırması açısından da son derece önemli bir yer olarak dikkat çekmektedir. Meryem Ana Kilisesi kalıntıları da bulunmaktadır.
KİRAZLI MANASTIRI (PHANEROMENİ)
Kapıdağ Yarımadası´nın eşsiz doğası içinde yer alan ve 18.yy ile 1923 yılına kadar Rumlar tarafından kullanılmıştır.1895 yılından inşa edilmiş 99 odalı görkemli binasından geriye, yüksek duvarlarla, büyük oranda yıkılmış bir kilisenin kalıntısı ulaşmıştır.
Kyzikos Antik kenti;Erdek´e 9 km uzaklıkta bulunan ve tarihi şehir kalıntılarından oluşan görülmeye değer önemli yerlerden biridir.
Bu sahada özellikle Roma Dönemi eserleri yer almaktadır. Hadrian Tapınağı harabeleri, amfi tiyatro ve tiyatro yeri en önemli kalıntılardır.
Hadrian Tapınağı: Kyzikos Kenti´nde ise şimdiye kadar tespit edilmiş dört tane tapınak vardır. Bunlardan en büyüğü ve en önemlisi Hadrian Tapınağı´dır.
Tapınağın yapımına daha önce Tanrı Zeus adına başlanmış, ancak bitirilememiştir. M.S.123 yılında olan bir depremden sonra yıkılmış ve İmparator Hadrian´ ın kenti ziyaretinin ardından yapımına tekrar başlanır. Ancak M.S. 155 yılındaki yeni bir depremde tapınakta büyük bir yıkım olur ve yeniden onarılır. Antik dönemde dünyanın sekizinci harikası olarak listeye alınan tapınak, M.S. 6. y.y. daki depremden sonra kendi yazgısıyla baş başa bırakılmıştır.
Amphitiyatro: iki yamaç arasında bulunan bir dere vadisine inşa edilmiştir. Oval bir plana sahipti.
Amphitiyatrosunda, gladyatör oyunları, deniz savaşı ve su balesi gösterileri de yapılıyordu.
Kyzikos Amphitiyatrosu´ nun uzunluk ve çapraz dış ölçüleri 180 x155 m´dir ve bu ölçülerle en büyük ve en ünlü amphitiyatrolar arasına girmektedir. Roma Colosseum´u Kyzikos Amphitiyatrosu´ nu önemsiz bir farkla geçmektedir.
Tiyatro: Kentin önemli yapılarından birisidir. Dıştan dışa yaklaşık 145m.çapındadır. Grek tiyatroları gibi tepenin eğimine yerleştirilmiştir.20 000 kişi kapasitesi vardı.
M.S. 7.-8. y.y.´ larda Kyzikos Birbirini izleyen deprem ve istilalar Kyzikos´u oturulacak halden çıkardı. Yakınındaki Artake şehri, Kyzikos´ un yerini aldı. Ancak o da deprem ve akınlardan hayli zarar gördü.
Kyzikos 1063´de olan büyük deprem neticesinde baştanbaşa yıkıldı. Sağ kalanlar ise şehri terk ettiler.
Bu kadar eski ve görkemli geçmişini, tarihin derinliklerinde bırakmış olan Kyzikos Antik kenti ayakta olmamasına rağmen kalıntıları bile çok ihtişamlı. Biz de Kyzikos Antik Kenti´nde yapılan çalışmaların hızlanmasını ümit ediyoruz.
Medeniyetleri yok eden Depremler, Kyzikos Antik Kentinin de yok olmasına sebep olmuştur. Bu Bölgede; M.S. 170 ile 1942 yılları arasında şiddetleri 6 ile 9 arasında olan 12 ayrı deprem meydana gelmiştir. En önemli depremler arasında ise 1063 tarihinde meydana gelen ve antik Kyzikos kentinin de yıkılmasına sebep olan depremdir.
Erdek ve çevresinde; Bu bölgenin en fazla etkilenebileceği deprem üretebilecek 3 fay zonu bulunmaktadır.
Birincisi; Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayının Kuzey koludur. Tüm Marmara Bölgesinde tahribat yaratan 1509 ve 1766 depremleri bu fay zonu üzerinde olmuştur. Bu fay üzerinde 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi gibi 7.4 büyüklüğünde ve 7.5 ve hatta 7.6 büyüklüğe kadar çıkabilecek bir deprem beklenmektedir.
İkincisi; İznik Gölünü ve Marmara denizini güneyden sınırlayarak Biga yarımadasına uzanan Kuzey Anadolu Fayının güney koludur. Bu fay zonu üzerinde 18 Mart 1953 tarihinde 7.2 büyüklüğünde deprem olmuştur. Tarihsel çağlarda Cyzkus şehrini ve çevresini tahrip eden 123- 155-460-1063 depremleri bu fay zonu üzerinde olmuştur.
Üçüncüsü; Bursa, Apolyont-Manyas Havzalarını güneyden sınırlayan fay zonudur. 1964 tarihinde 7 büyüklüğünde Manyas Depremi olmuştur.
Erdek ve Çevresindeki Diri Faylar;
Manyas Fayı: Yaklaşık 60 km. uzunluğunda olan bu fay1964 tarihinde 7,0 büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur.
Yenice-Gönen Fayı: yaklaşık 60 km. uzunluğundaki bu fay 1953 tarihinde 7,2 büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur
Sarıköy Fayı: yaklaşık 60 km. uzunluğundadır. Fay üzerinde tarihsel dönemde gelişmiş depremler hakkında kesin kayıtlar yoktur.
Gündoğan Fayı ve Sinekçi Fayı 24 km uzunluğundadır. Tarihsel dönemde gelişmiş depremler hakkında kesin kayıtlar yoktur.
Edincik Fayı: yaklaşık uzunluğu 35 km. civarında olup 1935 tarihinde 6,4 büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur.
Şehirleri, Medeniyetleri yok eden Depremleri önlememizin mümkün olmadığını, ancak alacağımız önlemlerle afet zararlarını en aza indirebileceğimizi biliyoruz. Can ve mal kayıplarının yaşanmaması için; Mühendislik hizmeti almış, sağlam bina yapmamız gerekir.
SONUÇ OLARAK; Bölgede turistik faaliyetlerin yoğunluğu ve turizm türleri açısından ele alındığında, sahanın deniz turizmi ile sınırlı kalmaması gerekir. Erdek Körfezindeki Jeomorfoturizm sahalarının tanıtılması büyük önem taşımaktadır. Örneğin, Belkıs Tombolosunun oluşumu ve özellikleri konusunda uygun görülen yerlere tanıtım amaçlı levhalar konulup, kısa bilgiler verilebilir. Günümüzde Kyzikos antik şehrin kalıntıları, Belkıs tombolosu, Bandırma ve Erdek körfezi çevresindeki kumsallar turizm bakımından önemli bir değeri teşkil etmektedir.
Seyir Terasları yapılarak bu doğal güzellikleri Dünyaya göstermemiz gerekir. Bu doğa harikası muhteşem yerin kıymetini bilerek, doğaya daha saygılı ve bilinçli hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum?.