TBMM 19-20. Dönem Balıkesir Milletvekili ve 50-51 Tansu Çiller Hükümetlerinde Devlet Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapan Av. A. Baki Ataç önceki akşam sivil inisiyatif Bandırma Demokrat Platformuna konuk oldu.
Demokrat platformunun aylık olağan toplantısına eski Erdek Belediye Başkanı Hamit Nural ile birlikte konuk olan eski Bakan Ataç, kendisine yöneltilen “Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusuna net bir yanıt ile cevap verdi.
“Siz birlik ve beraberliğinizi bozmayın Memleket ve Milletin buna ihtiyacı var.. Cumhurbaşkanı adayının kim olduğu hiç önemli değil, yoldan geçen okur yazar birisini koysalar, bunlardan çok daha iyisini yapar.” diyerek kesin ve net bir yanıtla Cumhurbaşkanlığı adaylığının isim üzerinde spekülasyona girilmesinin cehennemin ateşine odun taşımakla eş değer olarak gösterdi.
Eski Bakan Ataç, konuşmasında daha sonra Haziran ayında yapılması muhtemel Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde isim üzerinde durmak yerine memleket adına birlik ve beraberlik içinde olunmasına salık verdi.
Eski Bakan A. Baki Ataç daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü;
40 kg lık Kurt 7 kg lık kuzuyu yerse 47 kg olmaz. Dolayısı ile bu beraberliklerin hepsi bizi bir noktaya götürür, şu noktaya getirir, en yüksek puanı alırız’a samimiyetle durun iyi çalışın, biraz daha olayları doğru teşhis etmeye çalışın.
Altılı masa var ya, Doğru çok güzel harika bir şey, altılı masada bir araya gelmekle çok doğru bir şey yapılıyor. Bununla başarıya ulaşmanın yollarını arıyorlar. Bu altı kişinin bir araya gelmiş olması, Kurdun kuzuyu yemesi sonucunu verir mi? Deyip rahatlamayın…
Acaba daha yüksek noktaya kendimizi nasıl taşıyabiliriz diye düşünün, Bunun için ne lazım? Son cümlemi söyleyecektim ama!... Geçmişte siyaset yaparken bizim insanımız ferasetini hep görmüşündür. Öyle şeylerle karşılaştım ki, siyaset yaparken hiç tahsili olamayan ilkokula bile gitmemiş olan birisi Ömerköy’de konuşma yapıyorum.. İşte siyaset yasakları kalksın diye, O zaman bende çok gencim… 30 yaşlarında falan ben onları konuşurken beni dinledi, dinledi. “Gel delikanlı şöyle otur yanıma… Çay ikram edeyim sana.” Çok fazla da itibar etmiyorlar o zaman iktidar başka, deki ki; “Seni dinledim… Oradan, buradan bahsettin bunların hepsine katılıyorum da” dedi. “Ama ben istiyorum ki!... Baki Ataç kimdir?... Ben onu merak ediyorum” dedi. Baki Ataç’ı ne ile ilgili önemli hale geldiği zaman benim gözümde değerlisin.” Dedi. Bakın çok önemli bir şey söylüyor. “Seni o noktada görürsek o zaman saygı gösteririz, daha fazla değer veririz. ” Bu çok önemli bir şeydi. Benim size söyleyeceğim şey şu, öyle anlıyorum ki, Arkadaşlarımızın çok rahatlıkla söylediği “Ben Demokrat Partiliyim.” Diyor. “Ben hiç vazgeçmem.” Diyor.. “Ben İYİ partiliyim.” Diyor, “Ben CHP liyim.” Diyor. Çok güzel bir şey tabi öyle olmalı, e- Devlete girseniz, benim hangi partiye kaydım var diye baksanız.. Bende de Demokrat Parti çıkıyor.
Orada çıkıyor, yerimden hiç kıpırdamadım.. Hiç üyeliğimi değiştirmeye çalışmadım.. Haa, Diyeceksiniz ki.. Bu Cumhurbaşkanı seninle hiç uğraşmadı mı? Sana da “Gel bizim partiye” demedi mi? Çok dedi.. Çok söyledi, hatta daha partiyi kurmadan İzmir’de benimle buluştu, Çok şeylerde konuştuk, Onlar ayrı konu… Şimdi benim size söyleyeceğim buradaki arkadaşların yapısını genel olarak aşağı-yukarı yakalamaya çalıştım, Samimi olarak, İyi niyetle Türkiye’nin Demokrat olmasını, İyi olmasını, Mükemmel olmasını Dünya’nın sayılı devletleri arasına girmesini arzu ediyorsanız ortaklığınızı samimiyetle götürün… Çünkü, Allah diyor ki, “İki kişi samimiyet ile ortaklık kurarsa, Üçüncü ortakları ben olurum.” Allah’ın ortaklığına talip olun ve bu işin başarıyla sonuçlanmasını sağlayın.” Dedi.