Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Basın İlan Kurumu’nun Cumhuriyet Gazetesi’ne 35 gün resmi ilan kesme cezası, RTÜK’ün ise Halk TV’nin 5 programına 129 bin liralık para cezası vermesiyle ilgili açıklama yaptı. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı.
“Basın özgürlüğü, Anayasamız gereğince resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini kapsamaktadır. Halkın demokratik toplumda tartışma ortamına katkı sağlayan, her konuda doğru, güvenilir bilgiye erişim hakkı vardır.
Ancak kamu kurumları olan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu (BİK) verdikleri yayın durdurma, para ve resmi ilan kesme cezalarıyla basın özgürlüğüne müdahale etmektedir. Eleştirel yayın yapan medya kuruluşlarına giderek artan sayıda yayın durdurma, resmi ilan kesme ve para cezaları verilmesi rutin bir uygulamaya dönüşmüştür.
Son olarak BİK Cumhuriyet Gazetesi’ne, RTÜK ise Halk TV’ye ağır cezalar vererek halkın haber alma hakkına müdahale etmiştir. BİK; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta vakıflardan kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkılmasına ilişkin haber yapan Cumhuriyet Gazetesi’ne 35 gün süreyle resmi ilan ve reklamların kesilmesi cezası vermiştir.
RTÜK ise Halk TV'de yayınlanan 5 program için toplamda 129 bin 405 lira olan 5 ayrı para cezası vermiştir. RTÜK’ün kararlarına bakıldığında iktidara yakın medya kuruluşlarına uyarıda bulunmakla yetinmesi, eleştirel yayın yapan medya kuruluşlarına ise en üst düzeyden para cezası ve çok sayıda yayın durdurma kararı vermesi ölçüsüz ve hukuksuzdur.
RTÜK ve BİK’in kararları demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkelerine aykırı olamaz. Demokratik toplum ölçütü, çağdaş ve özgürlükçü bir anlayışla yorumlanmalıdır. Tarafsızlık bunu gerektirmektedir. Yayın durdurma, para ve resmi ilan kesme cezalarıyla eleştirel yayın yapan kuruluşlar ekonomik olarak zayıflatılıp kapanmalarına neden olacak bir yaklaşım sürdürülmektedir.
Eleştirel medyaya bedel ödetilmekte, iktidara yakın medyanın şiddeti öven ve destekleyen açıklamaları görmezden gelinmekte ve cezasızlık yaklaşımı uygulanmaktadır. RTÜK ve BİK’in görevi halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkını engellemek olmamalıdır.
Israrla bir kez daha diyoruz ki; gazetecilik suç değildir. Gazetecilik iktidara değil, halkın haber alma, bilgilenme hakkına hizmet eden saygın, onurlu bir meslektir. Türkiye’de demokrasinin yeşermesi için haberin özgürce dolaşabildiği bir toplum olmalıyız. Bu gerçekler ışığında RTÜK ve BİK’i bir kez daha kararlarında tarafsız davranmaya, Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya davet ediyoruz.”