Bandırma’da bir danışmanlık bürosu bulunan Haluk Kenanoğlu, Edincik altı “kemer önü” bölgesinde, Bandırma-Erdek karayolunun yanında sokak hayvanları için çiftlik kurma çalışmalarını sürdürüyor. Aslen Trabzonlu olup dört yıldır Bandırma’da bulunan Kenanoğlu, kiraladığı 3,5 dönümlük arazide, öncelikle düşkün hayvanlar olmak üzere tüm sokak hayvanlarına kuracağı çiftlikte kucak açacağını belirterek, “Onlar da benim çocuklarım. Onların çektikleri acılara dayanamıyorum ve gözümün önünde olmalarını istiyorum” dedi.
Kurmaya çalıştığı çiftlikte köpekler için ağaç altlarında kulübeler olacağını, ayrıca bölgeye havuz ve suni bir dere de yapmayı planladığını belirten Kenanoğlu, “Bu çiftlikte yalnız köpekler değil, yardıma muhtaç bir at, hatta kesilmesini istemediğim kuzular bile bulunacak” diye konuştu.
Haluk Kenanoğlu, konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından da şu açıklamayı yaptı:
“Biz insanların sokakta aç-susuz yaşamaya mahkum ettiği dilsiz dostlarımız için kendi imkanlarım doğrultusunda kafessiz, yani özgürce yaşayabilecekleri bir çiftlik kurmaya çalışıyorum. Kiraladığım arazinin içi tamamen sazlık olduğundan yaklaşık 15 gündür gece-gündüz çalışmama rağmen çiftlik alanının çevrili bulunduğu çitlerin diplerine daha yeni ulaşabildik. Bu cennet bahçesinin korunaklı bir duruma gelebilmesi için çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor. Böyle bir oluşum içinde yer almamın tek nedeni onların acılarına daha fazla dayanamamamdır. Aslında ben kendi talihimi yenmek istiyorum. Bu beş para etmeyen boyalı dünyadan iz bırakmadan göçüp gitmek istemiyorum. Ansızın bir yaylaya çıkıp koskoca bir sürüden kuzulu bir koyun kurtaracağım mesela. Ağlaya ağlaya pazarlık edeceğim çobanla. Artık atına hamallık yaptıran bir adamı tekme tokat dövüp o mazlumu elinden alabileceğim. Hani yıllardır ülkemde yaşayan bir sürü ahlaksıza, dilsizlere teslim edilsin diye para yardımı yapıp sonra da salak yerine koyulan gurbetçilerimiz var ya, işte onların Türkiye’de içlerini acıtan hayvanlarına çiftliğimde ücretsiz bakacağım mesela. Bir kuruş almadan mutlu edeceğim o güzel insanların içlerini acıtan dilsiz bebeklerini. O iğrenç mahlukatlara yaptıkları yardımları geriye vermeye gücüm yetmez ama belki bu şekilde firuze camiam adına özür dilemiş olurum diye düşünüyorum. Daha önce bunları yapamamamın nedeni, onları mutlu edebilecek bir yerimin olmayışıydı. Şu ana kadar kendimin bulup tedavi ettirdiğim hiçbir canlı için kimseden bir kuruş bile talep etmedim. Yine kimseden maddi bir beklentim yok. En azından yüz güzel insan bana, özelden, ‘Lütfen Haluk bey, bir destek ilanı açın’ dedi. Bir ilan açsam sanki yılardır dupduru direncim hiç olacakmış gibi. Çeşitli diller bilmeme rağmen yapılacak herhangi bir haksız yoruma cevap veremeyeceğimden korkuyorum. Ya dilim düğümlenirse diye ödüm kopuyor. Evet arkadaşlar, çiftlik kurmak dışarıdan göründüğü kadar kolay bir iş değil. Bırakın benim sorumluluğumda olacak garipleri, çiftliğin dışında yüzlerce mazlum gözlerimin içine bakıyor. Benim çocuklarım doyarken, onların izlemesi beni sakat bırakır. Benim buna dayanacak bir yüreğim yok. Ben gazino açmıyorum arkadaşlar. Ben, gerçek düşkünlerin mutlu olabileceği minik bir yaşam alanı kurmaya çalışıyorum. Hiç kimseden maddi bir talebim yok. Buradan, paraya pula doymuş insanlara sesleniyorum. Belki şirketlerinizin deposunda unuttuğunuz bir konteyner, bir güneş paneli, bir jeneratör, bir su motoru, belki beş-on tane palet, belki birkaç metre branda, belki onlarca eternit vardır diye hatırlatmak istedim. Saydığım malzemeler sizler için önemsiz olabilir ama yüzlerce mazlumun umut ışığı onlar. Yanlış anlamayın sakın, sizler bana bu malzemelerden göndermeseniz bile ben bu çiftliği kuracağım. Sadece mutluluğumu paylaşmak istedim. Yoksa mutlu olmak bedava. Allah herkesin gönlüne göre versin.” ÖNDER BALIKÇI
