Değerli basın mensupları,
Erdoğan´ın Müslüman Kardeşler ideolojisine dayanan Suriye politikası 2011´den bu yana Türkiye´nin milli çıkarlarına ağır zarar vermektedir. Bu politikada ısrar edilmesi durumunda, artan bedeli Türk Milleti sadece bugün değil, gelecek nesiller boyunca da çok ağır bir şekilde ödeyecektir.
Erdoğan´ın hatalı Suriye politikasının Türk milletine ödettiği ağır bedellerden birisi de Suriyeli sığınmacılardır. 3.8 milyon kayıtlı, 1.5 milyon kayıtsız toplam 5.3 milyon Suriyeli Türkiye´nin bazı bölgelerini, adeta Suriyelileştirmiştir. Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay´ın geleceği bu politikalarda ısrar edilir ise hiç iyi olmayacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli Kilis şehir planında Kilis´in geleceğini Suriyelilere terk etmiştir. Daha bugün Kilis´te Türkler azınlık durumundadır. Böyle giderse 2040 yılında Kilis´te Türklerin oranı %20´lere inecektir. Ankara, İstanbul, İzmir´in bazı semtleri Şam´dan farksız hale gelmiştir.
Erdoğan birçok kez gururla Suriyeliler için 37 milyar Dolar harcadıklarını ifade etmiştir. Gerçek rakam minimum 40 milyar Dolardır. Türkiye dünyanın en borçlu ülkelerinden birisi iken, %7.5-8 faiz ile dış borç alan bir ülkenin yöneticilerinin Türk Milletinin nafakasından keserek bonkörlük yapma hakları yoktur.
Suriyeli sığınmacılar sorunu Türk milletinin değil, bütün dünyanın sorunudur. Türkiye´deki Suriyeli sığınmacı sayısı bütün Avrupa ve bütün Arap ülkelerindeki Suriyeli sığınmacı sayısından daha fazladır. Türkiye Avrupa Birliği ve zengin Arap ülkeleri adına Suriyeli sığınmacılara bakmaktadır. Ne zengin Arap ülkeleri ne Avrupa Birliği bu yükü Türkiye ile paylaşmaktadır. Erdoğan ise Türk Milleti´nin sırtından ?Tabi bakacağız ve besleyeceğiz? diye Türk milletinin parasını harcamaya devam etmektedir.
Değerli basın mensupları,
Ülkemiz çok ağır bir ekonomik krizden geçmektedir. Bu ekonomik krizin nedenlerinden birisi de hiç şüphesiz hatalı Suriye politikası ve Suriyeli sığınmacılar için harcanan paralardır. Suriyeli sığınmacıların neden olduğu sorunlar ister istemez insani facialara neden olmaktadır. Bunlardan bir tanesi birkaç gün önce Gaziantep´te yaşanmıştır. Gaziantep Suriyeli sığınmacıların yükünü en fazla çeken kentlerimizden birisidir. Resmi rakamlara göre Gaziantep´te 433.664 Suriyeli sığınmacı vardır. Kayıtsız yaşayanlar ile birlikte bu sayının 550 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu ağır baskı Gaziantep´te alt yapı üzerinde yıllardan bu yana ağır baskı yapmaktadır. Gaziantep´te sağlık sistemi ezilmekte ve inlemektedir. Gaziantep´te eğitim sistemi üzerinde ağır baskı vardır. Gaziantep´te suç artmıştır. Suriyeli çeteler hakimiyet kurmaktadır. Gaziantepliler şehrin yeşil alanlarını kullanamaz olmuşlardır. Bazı meslek grupları tamamen Suriyelilerin eline geçmiştir. Ekonomik krizin baskısı altında iflas eşiğine gelen iş adamları Türkleri işten çıkarıp çok az rakamlara Suriyeli sığınmacıları istihdam etmektedir.
Değerli basın mensupları,
İşte böyle bir ortamda Gaziantepli Eyüp Dal işsizliğe isyan ederek, kendisine seçimden önce iş sözü vermiş olan AKP´li Şahinbey Belediyesi tarafından seçim sonrasında işe alınmayınca kendisini yakmıştır. Bir insanının kendisini yakma noktasına gelmesi için ne kadar büyük bir zihinsel acı çekmesi gerektiğini takdir edersiniz. Açın Şahinbey Belediyesi´nin internet sitesini Suriyeli sığınmacılara yaptıkları yardımları gururla anlattıklarını görürsünüz. Şahinbey Belediyesi 300 bin Suriyeli´ye yardım ediyoruz, Somali´ye 1 milyon TL yardım yaptık demektedir. Ancak aynı Şahinbey Belediyesi Gaziantepli bir Türk evladına iş vermeyip ve onun kendisini yakarak öldürmesine neden olmuştur. Elim olaydan sonra Şahinbey Belediyesi´nin konu ile ilgili yaptığı açıklama gerçekten insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır. Üstelik olay sonrasında bir kez aileyi arayıp başsağlığı dilememişlerdir. Bu sebeplerle, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri Türkiye´nin bir numaralı meselesidir.