Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği(GÜMÇED) Başkanı Gültekin Mutlu, basın toplantısı düzenledi. Mutlu, derneğin çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Bandırma Şubesini özellikle 1/100 binlik Balıkesir- Çanakkale planlarının gündeme gelmesi yine sanayileşmenin yol açtığı kirlilik nedeniyle can çekişen uluslararası ve ulusal sözleşmelerle de koruma altına alınan; ama korunmayan Manyas Kuş Gölünün yaşatılması için kurduk.
GÜMÇED olarak amacımız çevre konusunda bir bilinç oluşturmak ve çevre duyarlılığını artırmak; çevrenin korunması için gerekli eylem ve etkinliklerde bulunmaktı.
Kurulduğumuz yaklaşık dört yıldan bu yana önemli işlere ve başarılara imza attık.
Bu süreç içinde bazı zorluklarla, engellemelerle karşı karşıya gelmemize karşın moralimizi bozmadan “çevrenin” korunmasını her şeyin üstünde ve önünde tutarak çalışmalarımızı da sürdürdük.
Katılmadığımız bir toplantıda çevre dernekleri bir şey yapmıyor diyerek doğru olmayan yanlış şeyler söyleyerek derneğimiz ve bizler hakkında olumsuz bir algı yaratmaya çalışan ve bu durumdan vazife çıkararak çevreci kesilen bazı kişilere vereceğimiz en iyi yanıt dört yıllık süre içinde yaptıklarımızın bir kısmını anlatmak olacaktır.
Manyas Kuş Gölünün içinde bulunduğu ortamı ve su kirliliğinin ulaştığı boyutlarını gösterecek parametreleri içeren bir raporu uzun uğraşlardan sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığından aldık. Su kirliliğinin üçüncü ve dördüncü derecede olduğunu görerek bu durumukamuoyuyla paylaştık. Kirliliğin çevreye, tarımsal üretime ve insan sağlığına verdiği zararların altını çizen üç basın açıklaması yaptık. Kuş Gölü’nün Kurtarılması için kurulmuş, Manyas Kuş Gölü Sulak Alan Yönetim Planını uygulamakla zorunlu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Balıkesir İl Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı İl Müdürlüğü ve diğer yetkililer hakkındagerekli çalışmaları ve denetimleri yapmadıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunduk.
Yine göldeki kirliliğin araştırılması ve gölün kurtarılması için Balıkesir Milletvekilleriyle ilişkiye geçerek Meclis Araştırması Önergesinin verilmesini sağladık. Ne yazık ki İsmail Ok ve Namık Havutça’nın vermiş olduğu önergeler süresi içinde gündeme alınmadı.
Manyas Kuş Gölü’yle ilgili çalışmalarımızı sürdürdüğümüzün bilinmesini de istiyoruz. Önümüzdeki günlerde konuyla ilgili olarak sizi ve kamuoyunu da bilgilendireceğiz.
1/100 binlik Çevre Düzeni planı kapsamında Şirinçavuş’ta yapılması düşünülen ‘termik santral’ yapımına karşı çıkıp yapılan toplantıya geniş bir katılım sağlayıp itirazımızı yetkililere bildirdik.
Eski dekanlık binasının ‘Kent Müzesi’ olarak kullanılması gerektiğini belirtip özel bir işletmeye devredilmesine ve otel olarak kullanılmasına karşı olduğumuzu, yapılanın kent kültürüne ihanet olduğunun ifade eden bası açıklamamızı binanın önünde yaptık.
Sekiz kez Meclise getirilen ‘zeytin yasasına’ karşı olağan üstü hal döneminde Cumhuriyet Meydanında ‘Zeytinime Dokunma’ adlı basın açıklaması yaptık. Ülke genelindeki tepkiler nedeniyle yasa geri çekilmek zorunda kaldı.
Kaz Dağlarındaki altın madenciliğine karşı yapılan eylemlere dernek olarak katılıp Fazıl Say’ın protesto konserini diğer kurumlarla birlikte örgütledik. Sekiz otobüs olarak eyleme katıldık.
Balya İlçesi Orhanlar Köyünde yapılacak olan altın madenciliğine karşı eylemi, GÜMÇED ve Orhanlar Köyü sakinleriyle birlikte örgütledik, geniş bir katılımı sağlayarak köy meydanında basın açıklaması yaparak madene yürüyüş gerçekleştirdik.
Edincik’te kurulu biyogaz tesisinin çevreye verdiği zararı ve yaydığı kötü kokuyu protesto etmek için Doğruca’da köy halkının da katılımıyla köyden Eğridere kıyısına yürüyerek bir basın açıklaması yaptık.
Edincik Merasının satışına karşı beldede yapılan iki toplantıya katılıp gerekli duyarlılığımızı gösterdik.
Hıdır Köyde yapılması düşünülen asfalt tesisi ve taş ocağının kapasite artırılması toplantısına katılıp bakanlık ve il müdürlüğü yetkililerine bu tesisin insana, ağaca ve tarıma vereceği zararları belirtip itirazlarımızı kayıt altına aldırdık. Süreç devam etmekte olup konuyu takip ediyoruz.
Çinge’de yapılması düşünülen jeotermal tesisin gerekli önlemler alınmadığı takdirde çevreye vereceği zararlar konusunda bir basın açıklaması yaptık. Çinge ve Edincik halkı ve muhtarlarıyla bir toplantı yaparak, konuyla ilgili bilgi verdik. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.
Edincik altına yapılması düşünülen liman yapılmasıyla ilgili ÇED toplantısına katılıp itirazlarımızı bildirdik.
Bandırma’da yaşayan sokak hayvanlarının durumu ve barınakla ilgi basın açıklaması yaptık. Barınağın yetersiz olduğunu ifade edip eksikliklerin giderilmesini belediye başkanından istedik.
Yine Bandırma’daki insan sağlığını tehdit eden, akciğer hastalıklarına neden olan hava kirliliğine dikkat çekip, özellikle de liman çevresinde, yetkililerden gerekli önlemleri almasını isteyerek, konteyner taşımacılığına geçilmesi talebimizi yineledik.
Bandırma’da, Balıkesir’de, Çanakkale’de her nerede olursa olsun hangi amaçla yapılırsa yapılsın ağaç kesimlerine karşı çıkıp bu konularda kamuoyunu bilgilendirdik. Anadolu Lisesi hatıra ormanına oluşturulmasına katkıda bulunup beş yüzün üzerinde ağaç temini yaparak, ağaç dikimini öğrencilerle gerçekleştirdik.
Yaptığımız çalışmaların tamamını sıralamak da mümkün değil. Fakat bir şeyi sormadan da edemiyoruz. Bize bir şey yapmıyor diyenler, biz bu çalışmaları yaparken nerede yaşıyorlardı ya da ne yapıyorlardı? Bu eylemlerin hangisine katıldılar? Burada bir şeyi daha vurgulamak istiyorum, kimsenin kuşkusu olmasın GÜMÇED olarak bundan sonra da çevre konusundaki duyarlılığımız ve çalışmalarımız ödünsüz devam edecek. Birileri rahatsız olsa da…
Bu eylem ve etkinliklerimiz sırasında yanımızda olan üyelerimize, Emekli Sen’e, Tükder’e, çevre dostlarına ve siz bandırma basınına çok teşekkür ediyoruz.”