CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendirdi. Havutça, "AKP hükümeti dönemindeki yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarda Türkiye`nin en karanlık, en bataklık dönemini yaşıyoruz. Bu gidişler bakanlar, bakanların çocukları artık mızrak çuvala sığmıyor. Vicdan sahibi, onların fikrini benimseyen yüreğinde Allah korkusu olan, dürüstlük kırıntısı olan insanlar bile isyan noktasına geldi. Bakanların derhal istifa etmesi lazım" dedi.
MHP Balıkesir milletvekili Ahmet Duran Bulut ise adalet kararını vereceğini belirterek, "Türkiye`de deveyi hamutuyla yutan bunun gibi binlerce hırsızlık var. Bunun gibi binlerce soygun var. Bunun gibi binlerce hükümetle iş birliği yaparak, belki bakanın haberi olamasa bile bürokratlarla, rüşvetle Türkiye`de yapılamayan, bitirilemeyen hiç bir işin olmadığını sağır sultan biliyor, dünya alem biliyor." diye konuştu.
CHP Balıkesir milletvekili Havutça, Türkiye`de AKP hükümetinin iktidara gelirken `Üç Y ile yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğim` diyerek halka söz verdiğini hatırlattı. Ancak yaşanan sürecin AKP hükümetinin 53 tam tamına batağa saplandığının göstergesi olduğunu iddia eden Havutça, "Bunu siyasi hamaset olarak değil, gerçek olarak söylememiz gerekiyor, rakamlar ortada. Yoksullukta OECD ülkeleri arasında adaletsiz gelir dağılımında en sonuncu ülke Türkiye. Yasaklarda 100 gazetecinin tutukluğu olduğu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Avrupa Parlamentosu`nda hiç bir ülkenin olmayan tutuklu milletvekillerinin olduğu. Yolsuzluklarda da batağa saplanmış bir ülke. Sadece Devlet İhale Kanunu bu defa değiştirilmiş. 2002 yılında Türkiye`de ihaleye fesat karıştırmaktan ve yolsuzluktan 600 dava açılırken, bugün 6 bin 800 dava açılmış. Bunların yüzde 28`de mahkûmiyetle sonuçlanmış." ifadelerini kullandı.
AKP hükümeti dönemindeki yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarda Türkiye`nin en karanlık, en bataklık dönemini yaşandığını savunan Namık Havutça, "Almanya`da asrın yolsuzluğu olarak değerlendirilen Deniz Feneri e.V. davasında Türkiye`de iddianameyi hazırlayan soruşturma yürüten savcılar sanık sıfatıyla yargılanıyor, ama sanıklar, bu işin asıl failleri yargılanamıyor. Böyle bir rezalet dünyanın neresinde var? Bu gidişler bakanlar, bakanların çocukları artık mızrak çuvala sığmıyor. Vicdan sahibi, onların fikrini benimseyen yüreğinde Allah korkusu olan, dürüstlük kırıntısı olan insanlar bile isyan noktasına geldi. Hakimlerin ve savcıların vicdanları sızlıyor. Artık buna gözlerini kapayamıyor bu insanlar. Bu artık suyun dışarı taşmasıdır. Tabi ki o bakanların oğulları kendi başlarına bunu yapmadılar. Babalarının ismini ve siyasal güçlerini kullandılar. Bakanların derhal istifa etmesi lazım."değerlendirmesinde bulundu.
"ISTANBUL`UN BABASI OLDULAR"
AK Parti`nin `mafyayla mücadele ediyorum` diyerek piyasada kendi mafyasını yarattığı iddiasında bulunan MHP Balıkesir Milletvekili Bulut, "İstanbul`da İstanbul`un babası oldular. Bunu Emniyet Teşkilatı, İstanbul ve her yer bunu biliyor. Yıllardır düzenlerine çomak sokan kimse yok. Emniyet Teşkilatımız mutlaka baştan beri konuyu biliyorlar, ama şimdi cesaret buldular herhalde. Yapılan işlerde adalet kararını verecektir. Tabi sonucu bilmiyorum. Neyse yargılansınlar, suçluluk ne varsa ortaya çıksın. Türkiye`de deveyi hamutuyla yutan bunun gibi binlerce hırsızlık var. Bunun gibi binlerce soygun var. Bunun gibi binlerce hükümetle işbirliği yaparak, belki bakanın haberi olamasa bile bürokratlarla, rüşvetle Türkiye`de yapılamayan, bitirilemeyen hiç bir işin olmadığını sağır sultan biliyor, dünya alem biliyor." dedi.
Yolsuzluğun bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemi hatırlamadığına dikkat çeken Bulut, şöyle devam etti: "Her taraf kokuşmuş durumda. Ama `yolsuzlukla, yoksullukla yasaklarla mücadele ediyoruz` sadece sloganlarla kaldı 11 senedir. İnşallah bundan sonra bu bir başlangıç olur. Sadece bu gibi örgütlerin değil, nasıl PKK ile işbirliği yapıyorlarsa, İmralı ile birlikte hareket ediyorlar, Meclis`te BDP ile kol kolalar, PKK terör örgütünün her dediğini nasıl yapıyorlarsa, İnşallah bunlarla yapmazlar. Zamanla gücün karşısında eğilen bir iktidar bu."
"Suç suçtur, bakanın oğlu, başbakanın oğlu olmak kimseyi kurtarmasın." diyen MHP milletvekili, "Ancak bazen kurtarıyor. Bu güne kadar müdahale edilmediyse demek ki delil topladılar. Şimdi herhalde zamanı geldi. Birilerinin dediği gibi, `cemaat-iktidar çatışması` demiyorum. Öyle bir yorumun içerisine girmiyorum ben. Türkiye`de her kesim bence saygı değerdir. Hiç kimse peşin hükümlü olarak suçlanamaz. Cemaate mensup olan çok değerli insanlar var, güzel hizmetler yapıyorlar. Bunun için gurubu suçlayarak tu-kaka yaparak onların üzerine giden bir anlayışı da şahsen tasvip etmiyorum."
