Balıkesir eski milletvekili Av. Namık Havutça, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz'a hitaben kaleme aldığı "Yücel Yılmaz'a açık mektum" başlığı altından Büyükşehir ile örtüşen beklentileri kaleme aldığı metni basın ile paylaştı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz'a atfen Av. Namık Havutça tarafından kaleme alınan işte o metin;
"Sayın Başkan, BALIKESİRDE üç dönem Milletvekili İçişleri, Adalet ve Anayasa Uzlaşma komisyonlarında görev yapmış bir Milletvekili hemşeriniz olarak size bu yazıyı yazıyorum.
Balıkesir, Bandırma ve yerel yönetimler tecrübenizi ilgiyle takip ediyor ve izliyorum. Öncelikle şurdan başlayacağım. Ucube Büyükşehir Kanunu çıkarılırken İÇİŞLERİ Komisyonu üyesi olarak TBMM ‘de müzakerelerde bulundum ve tarihi uyarılarda da bulundum.
TBMM Arşivlerinde mevcuttur. Öncelikle bu yasa ile Belde Belediyelerinin kaldırılmasının yerel yönetim ve yerel hizmetlerin uygulanmasına, Beldelerin gelişmesine büyük bir darbe olacağını komisyonlarda ısrarla savunduk.
Ayrıca Köylerin de tüzel Kişiliğinin ve bütçe hakkının kaldırılmasının da tarım ve hayvancılığa nekadar ağır zararlar vereceğini söyledim, yaşanan süreç ne yazık ki bizi haklı çıkardı.
Fransa’da sadece 36 700 civarında belediye olup, belediyelerin % 90’nın nüfusu 2 000’nin altında olduğunu bırakın belde Belediyelerini kapatmayı tam aksine sayısını arttırmak gerektiğini yerel yönetimleri yerel demokrasiyi güçlendirmemiz gerektiğini söyledim.
Belde Belediyelerini kapatmak canlı ve gelişen bir Beldeyi yok etmek demektir dedim. Bakın bugün sadece Balıkesir’in canlı ve yaşam fışkıran Beldeleri kapatıldı. Geriye kalan enkazı görüyoruz. Bu Beldeler ne yazık ki kolu kanadı kesilmiş, adeta sahipsiz kalmışlar.
Yerel ve yerinden yönetim kamu hizmetlerinin ve hemşehri dayanışmasının gelişmede ne kadar önemli olduğunu bugün daha iyi görebiliriz. Toplumsal Gelişme için Belde Belediyelerinin ve Köy Tüzel kişiliklerinin ne kadar mühüm bir dinamik olduğunu yaşanan süreç bize bir kez daha gösterdi.
Türkiye’nin de yerel yönetimlerde reformlar yapması bu bağlamda, Büyükşehir yasası düzenlemesi gerekli mi idi ? Evet tabi ki gerekliydi, ÇAĞIN gelişen ve değişen koşullara uygun yasaların değişmesi de gayet tabiidir ve gereklidir. Ama toplumsal büyümeyi genişletmek olmalıdır, değişim böylesi bir anlayış değildir.
Büyükşehir yasası çağdaş yerel yönetimler anlayışına uygun değildir. Şimdi Görüldü ki bizim siyasal gerekçelerimizin haklılığını zaman doğruladı. Birincisi nerede ise İLÇE Büyüklüğünde olan Belde Belediyelerinin tamamı kapatıldı. Bu büyük bir demokrasi katliamı idi.
Bu durum yerel demokrasiye çok ağır bir darbe oldu. Örneğin Bandırmada EDİNCİK Belediyesi tarihi Osmanlı dönemine dayanır, Aksakal Belediyesi, Erdek Ocaklar ve KARŞIYAKA Susurluk Göbel, Karapürçek Belediyesi, Yine Edremit İlçesine bağlı ALTINOLUK, Güre, Akçay, KADIKÖY, AYVALIK İlçesi Küçükköy, ALTINOVA Belediyeleri, Gönen SARIKÖY, Manyas Salur ve Kızıksa Belediyeleri, Savaştepe SARIBEYLER, BİGADİÇ İskele ,Burhaniye PELİTKÖY, Gömeç Karaağaç Belediyesi Savastepe SARIBEYLER, İVRİNDİ Gökçeyazı, Balıkesir Pamukçu, ŞAMLI Balya Ilıca Belediyeleri herbirisi bugün İLÇE Belediyesi olacak potansiyeli olan yerleşim yerleri.
O canlı yaşam nerede ise bitti. İkincisi Köylerimizin Tüzel Kişiliği Kaldırıldı. Mahalleye dönüştürüldü, bütün malları İLÇE Belediyelerine geçti, köylerde tarım ve hayvancılık AĞIR bir darbe aldı. Sulama ve tarım faaliyetleri artan maliyetler ve yasal engeller nedeni ile ciddi şekilde üretimi etkiledi.
Köylü ahırındaki hayvanını, tarlasını pahalı su nedeniyle sulayamadı. Diğer taraftan İLÇE Belediyelerinin yetkileri tırpanlandı, Belediye Başkanı sokağına bile hakim değil, otopark Büyükşehir, Sahil Büyükşehir, Ulaşım aynı, Başkan İtfaiyeye talimat verip caddeyi bile ıslayamaz, Komşusunun evini lağım bassa müdahale edemez hale geldi.
Cumhuriyet meydanları ikiye ayrıldı, yarısına Büyükşehir, diğerinde İlçe zabıtası yetkili durumda. İmar yetkileri, ilçe seçmenlerinin iradesi yok sayılıyor ve yaşadığı kentinin imarında söz sahibi bile değil.
Kentindeki Askeri Alanları halen varolan tek yeşil, doğal, orman alanını bile Büyükşehir alır orda yaşayan kent insanının hilafına o alanı ranta ve betona çevirebilir. Son yaşanan hadiseye geleceğim.
Sayın Başkan Bandırma Askeri ÇAMLIK projesi, bugün bu yönetim anlayışının son örneği ne yazık ki Balıkesir İli Kurtuluş Savaşının özeti gibidir deriz biz. İlk kurşun Ayvalık’ta son Kurşun ise Bandırma AYYILDIZ Tepede atılmıştır.
Kurtuluş Savaşımızın son kurşunun atıldığı AYYILDIZ tepede silahların çatıldığı şehirdir BANDIRMA. Silahların çatılması her alanda Barışı simgeler, ama hiç kullanılmayacağı anlamınada gelmez. Şehirde ata yadigarı olarak bize kalan son hatıralardır bu askeri alanlar. Oralar da olmasa gözü dönmüş imar rantçıları kentte ne meydan, ne ağaç ve de ne park bırakmayacaklarmış.
Sayın Başkan Ana ve BABASI Selanik’ten gelen evladı fatihan olarak size sesleniyorum o General Balcı Çamlığı ve ERDEK yolu askeri alanı bizim için bir İMAR alanı değildir.
Atalarımızın son kurşunu sıktığı Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olarak kalmasının sağlandığı tarihsel ruhu olan alanlardır. O nedenle orası Askeri alanın çok ötesinde yaşayan canlı bir hatıralar müzesidir.
Sayın Başkan 3 dönem Milletvekili olarak TBMM’de Balıkesir ‘i temsil eden bir memleket evladı olarak diyorum ki size yapmayın. Gelin Askeri alanları hiç yapılaşmaya açmadan tamamen aslına uygun tarihi dokusuna, hatırasına ve bir tek ağacına dokunmadan düzenleyelim.
O yıllardır askerlerimizin hasret türküleri yaktığı, Mehmetçiklerimizin yattığı yerleri yaşanan açık müzeye dönüştürelim. Onların evlatları da atalarının o koğuşlarında yatsınlar ve onların ruhları İle buluşsunlar.
Onbin kilometre öteden Çanakkale’ye gelen ve birkaç geceyi Çanakkale’de geçiren Anzaklar kadar bizim Mehmetçiklerimizin de koğuşlarında onların kurtuluş savaşı ruhunu evlatlarımızada yaşatalım.
Gençlerimiz onların ruhları ile buluşsun 17 Eylül geceleri özgürlük ve bağımsızlık türküleri söylesinler. CUMHURİYET meydanına projenin görselini asalım, millet görsün, gerekirse halk oylaması yapalım.
Sayın Başkan siyaset halkın istek ve taleplerine yanıt verme bilimidir. Toplumu daha iyiye, güzele mutluluğa refaha ve özgürlüğe ilerletme sanatıdır. BANDIRMALI bunu kabul etmez. Aslında Şehir ve Kent bilimi de kabul etmez. Siz AKP Belediye Başkanı olarak seçildiniz ancak unutmayın seçildikten sonra hepimizin Belediye Başkanısınız. Siyaset toplumu eşit, dürüst ve adil yönetme sanatıdır, en önemlisi de halkın özgür ve mutlu olacağı yaşam alanlarını olabildiğince genişletme sanatıdır.
Önümüzdeki dönem adaymısınız bilmiyorum ama şunu bilin ki bu zihniyet ve anlayışı her platformda önünüze koyulur. Keşke konmasına gerek kalmasa. Sizin bu süreci deneyimli bir siyasetçi olarak doğru yöneteceğinize inanmak istiyoruz. Tarih halkla inatlaşan liderlerin hazin sonlarının örnekleri ile doludur, umarım tarihe böyle geçmezsiniz. Sevgi ve saygılarımla."
Av. Namık Havutça
24/26. Dönem Balıkesir Milletvekili Adalet ve Anayasa Uzlş.Kom üyesi 05.08.2022
