CHP Balıkesir Milletvekili ve Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Namık Havutça Bandırma Paşabayır Mahallesi’nde TOKİ tarafından yapılan Halk Eğitim Merkezi binasının imam hatip ortaokulu olarak kullanılmasının AKP Hükümeti’nin “dindar nesil projesi”nin uygulamasına hizmet ettiğini belirterek, “Bandırma halkı Halk Eğitim Merkezi binasının yapım amacına uygun olarak kullanılmasını istiyor. Halkla inatlaşmak kimseye bir şey kazandırmaz” dedi.
CHP Milletvekili Havutça, hali hazırda Bandırma’da bulunan imam hatip ortaokulunun toplam mevcudunun eğitim öğretim için uygun olmasına rağmen Paşakent Mahallesi’ndeki Halk Eğitim Merkezi binasının yeni bir ortaokula gereksinim olduğu gerekçesiyle imam hatip ortaokulu için kullanılacak olmasının Bandırmalıların tepkisine yol açtığını ifade etti. Havutça, “AKP, ‘Dindar bir nesil yetiştireceğiz’ diyerek okulların büyük çoğunluğunu imam hatip okullarına çeviriyor ve ailelerin çocuklarını zorunlu olarak buralara yönlendirmeye çalışıyor. Bu baskıcı, dayatmacı anlayış toplumu geriyor. Eğitime darbe vuruyor. Halka rağmen ‘ben yaptım, oldu’ anlayışı ilkel idarecilik, yönetim anlayışıdır” diye konuştu.
Havutça, AKP iktidarındaki yaşanan gelişmelere ve veriler ışığında şu değerlendirmelerde de bulundu:
“AKP iktidarında uygulanan dindar gençlik politikasıyla, imam hatip okullarına giden öğrenci sayısı 10 kat arttı. 2002’de 71 bin 100 olan imam hatip öğrencisi sayısı, 2014’te 689 bin 232’ye ulaştı. Son 12 yılda imam hatip okulları sayısı ise 450’den 952’ye çıktı. Son olarak MEB, getirdiği yeni sistemle 40 bin öğrenciyi daha hiç sormadan imam hatip okullarına kaydetti. TEOG sınavı sonrası yerleştirmeler sonrası durum ortada. Özel Pangaltı Ermeni Ortaokulu mezunu öğrencinin, Ayazağa Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne, Ermeni asıllı başka bir kız öğrenci de Şişli Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne otomatik olarak kaydedilmesi AKP’nin skandala dönüşen uygulamasının açık bir göstergesidir.
4+4+4 düzenlemesiyle, yeniden ortaokul olarak düzenlenen ikinci 4 yıllık eğitimle mesleki yönlendirmeyi erken yaşa çekme gerekçe olarak sunulmuştu. Ancak iki yıllık uygulamadan da anlaşıldığı gibi hükümetin amacı mesleki yönlendirme değil bütün okulları imam hatip okullarına dönüştürmektir. Diğer yandan, ülke genelinde pek çok okul binasının imam hatiplere tahsis edilmesi ve o okullarda okuyan öğrencilerin başka okullara gönderilmesi de Milli Eğitim Bakanlığı’nın imam hatiplere öncelik verdiğinin göstergesi olmuştur.”
