Hülya Uçansu, “Kitap Günleri”nde

Hülya Uçansu, “Kitap Günleri”nde

1950 yılında, Bandırma’da doğan Uçansu ile sizler için konuştuk.

Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin “Sinema Günleri” ismi altında başlatıldığı 1983 yılından itibaren etkinliğin 25’inci yılına kadar yöneticiliğini yapan Hülya Ozar Uçansu, “Bandırma 3. Kitap Günleri” için Bandırma’ya geldi.

1950 yılında, Bandırma’da doğan Uçansu ile sizler için konuştuk.

Necla-Selim Ozar çiftinin kızları olup, ailesi uzun yıllar Bandırma’daki Ozar Sineması’nı işleten Hülya Ozar, şunları söyledi:

“Ozar kışlık sineması 1946 yılında açıldı. Bandırmalılar, sinemayı çok sevdiler. Bandırmalılar, sinema salonuna en güzel giysileriyle gelirlerdi. Daha sonraki yıllarda da Marmara sineması Bandırmalılarla buluştu.”

Eski Yeşilçam filmlerinin bugün hâlâ ilgiyle izlenmesini filmlerdeki insani ilişkilerin sıcaklığına bağlayan Uçansu, “Tabii eski yıllarda insan ilişkileri, komşuluklar bir başkaydı. Bu filmlerin bugün de aynı duygu yoğunluğu içinde beğeniyle izlenmesini buna bağlıyorum” dedi.

Türk sinemasında senarist sıkıntısı yaşandığını belirterek, “Sinemamızda senaryo yazmak hep sıkıntılı oldu. Ne yazık ki çok iyi senaristler çıkaramadık” diye konuştu.

Mankenlikten gelmesine karşın Kıvanç Tatlıtuğ’un iyi bir oyuncu olduğuna işaret eden Uçansu, “Tabii ki şu gerçeği görmek gerekir. Kıvanç Tatlıtuğ, kendisini sürekli geliştirerek bu duruma geldi. Yine aynı konumda bulunan Halit Ergenç ve Cansu Dere’yi de beğeniyorum” dedi.

Bandırma’da, “Kitap Günleri” düzenlenmesini çok önemsediğini vurgulayan Uçansu, bu etkinliğin kurumsallaşması gerektiğini sözlerine ekledi.

Hülya Uçansu’nun, 2012 yılında yazdığı “Bir Uzun Mesafe Festivalcisinin Anıları”, 2014 yılında kaleme aldığı “Nisan Ayların En Güzeli” ve 2016’da yazdığı “Onat Kutlar’a Mektup Var” isimli kitapları bulunuyor.   ÖNDER BALIKÇI