Bozcaada'dan sonra Erdek'in karşı kıyılarında kurulması planlanan 1/100.ooo lik yeni çevre düzeni planlarının önce 42 bin dönümden, 48 bin dönüme çıkartılması, ardından yapılan itirazlar göz önünde bulundurularak tekrar 42 bin dönüme düşürülmesi ve son olarak yapılacak kimyasal Endüstri'nin başta Erdek körfezi olmak üzere, tarım, hayvancılık ve Balıkçılık yönünden Türkiye'nin en önemli coğrafyasının yok olacağı görüşünden hareketle gerek idari yollardan, gerek hukuki yollardan, gerekse toplumsal tepkilerin yüksek sesle ortaya konması ile bakanlık beklenen manevrayı yaptı ve 42 bin m2 lik alanın 8 bin m2 düşürülmesine karar verdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu karara özellikle çevreciler ve Erdek'te sevinçle karşılanırken müjdeyi Başkan Sarı ile Milletvekili Namık Havutça verdi.
Hüseyin Sarı:
Planlarla ilgili teknik inceleme sürüyor. 50 bin dönümlük arazi ile ilgili yaklaşık olarak söylüyorum göz kararıyla 8 bin dönüme düştüğünü gördük. Önemli bir adım ama biz davalarımızı geri çekmedik. Biz planın bütününe o bölgede olmayan organize sanayinin ve termik santrallerin, enerji koridorlarının olmasına karşıyız. Hukuki süreç devam ediyor. Yapılan itirazlara binaen Çevre ve şehircilik Bakanlığının yapmış olduğu bir tashih var. Olumlu mu, tabiî ki o vahşetten daha az bir vahşet olması olumlu ama suç suçtur. Ancak şu şekilde kabul edebiliriz bu coğrafyadaki insanların et süt tarımsal girdilerin katma değer olabileceği bir sanayi varsa tamam
Namık Havutça:
Bizi başından beri bölgedeki arkadaşlarımızla ortak akılla konuyu değerlendirdik. Önümüzdeki süreci de öncelikle bölgedeki belediye başkanlarımızla, sanayi, ticaret odalarımız, akademisyenlerle şehir plancıları, mühendis odaları, çevre dernekleri ve sendikalarımızla değerlendirilmesi gerektiğini daha doğru buluyorum. Bu sürecin böyle işlemesi gerekir. Aslında başından beri böyle olması gerekirdi. Ancak bir oldu bitti ye karşılaştık. Ama atılan bu adım olumlu bir adımdır. Bundan sonraki süreçte bölgemizdeki bir sanayileşmenin bölge hammaddelerine dayanan bölgemizde üretilen zeytin, buğday, ayçiçeği, süt ve et ürünleri gibi sanayi olmalı. Bu şekilde hiç kuşkusuz birinci hassasiyetimiz bölgemizde insan sağlığına ve çevreye duyarlı bir sanayileşmeyi destekliyoruz. Buradaki kırmızı çizgimiz Erdek Körfezinin kesinlikle korunmasıdır. Kapıdağın korunmasıdır, zeytinlik alanlarımızın korunmasıdır. Gönen çayı deltasının korunmasıdır.
