Emeğe Saygı...
İslâm dini çalışmaya ve emeğe büyük önem vermiş, meşru yollardan çalışıp kazanmayı ibadet saymıştır. Yüce Allah, ?İnsan için ancak çalıştığı vardır.? (53. Necm Sûresi, 39. Âyet) buyurarak emeğin insan hayatında ne denli önemli olduğunu vurgulamıştır. Kişinin alın teri ile kazancını kutsal saymış, haksızlığa dayalı kazancı yasaklamıştır. Hz. Peygamber de (s.a.v.) bir hadislerinde; ?Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yememiştir? (Buhari, Büyû, 15) buyurmuştur. Ayrıca, kul hakkı ihlalinin mağdur tarafından affedilmedikçe Allah tarafından da affedilmeyeceği belirtilmiştir.
Yüce Allah, ?Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin. (2. Bakara Sûresi, 168. Âyet)
Allah size rızık olarak verdiklerinden helâl, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine iman ettiğiniz Allah´a karşı gelmekten sakının.? (5. Mâide Sûresi, 88. Âyet) buyurarak helâl ve temiz rızık yenilmesini emretmektedir.
Bu itibarla HIRSIZLIK, GASP, FAİZ, KUMAR, RÜŞVET ve ŞANS OYUNLARI; YOLSUZLUK, EKSİK ÖLÇÜP TARMAK, VERGİ KAÇIRMAK, KORSAN YAYIN gibi yollarla yapılan KAZANÇI YASAKLANMIŞTIR. Bu tür kazançlar emeğe saygısızlık olup, üretimi durduran ve TOPLUMU FELAKETE SÜRÜKLÜYEN BİRER KUL HAKKI İHLALİDİR!
Dinimiz çalışmayı, üretmeyi meşru yollardan kazanmayı, emrettiği gibi tüketirken de İSRAF etmeyi ve meşru olmayan yollarla tüketimi yasaklamıştır. Toplumda huzuru, güveni ve kalkınmayı sağlamak için bu konuda duyarlı olmak temel görevlerimizdendir.
İnsan toplum halinde yaşayan bir varlıktır. Toplum hâlinde yaşamanın da insana sağladığı bir takım haklar ve yüklediği sorumluluklar vardır. Haklara saygı göstermek ve sorumlulukları yerine getirmek, herkesin ortak görevidir. Emeğe saygı da İslâm´ın üzerinde hassasiyetle durduğu bu çok önemli görevlerden birisidir.
İslâm emeğe en büyük önemi vermiş, insanın kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürmesi, çoluğunun çocuğunun nafakasını temin etmek için çalışıp kazanmasını ibadet ölçüsünde kutsal ve değerli bir davranış olarak nitelendirmiştir.
Nitekim ?Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onu görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onu görecektir.? (99. Zilzâl Sûresi, 7-8) Âyetinde, hiçbir emek ve çalışmanın gerek dünyada, gerekse ahirette karşılıksız bırakılmayacağı açıkça vurgulanmıştır.
Sevgili Peygamberimiz de (s.a.v.) ?İşçiye ücretini alın teri kurumadan veriniz? (ibn Mace, Rühun, 4.) buyurmuş, işçinin ücretini ödemeyen, hak ettiği emeğin karşılığını vermeyen kimselerin kıyamet gününde Allah´ı karşılarında bulacaklarını bildirmiştir. (Buhari, İcare, 10).
İslâm´da emek yoluyla rızık aramak teşvik edilmiş, çalışmadan hiçbir emek sarf etmeden elde edilen kazanç, SÖMÜRÜ, HIRSIZLIK; FAİZ, GASP ve RÜŞVET gibi meşru olmayan KAZANÇLAR kesinlikle yasaklanmıştır. Sevgili Peygamberimiz de en hayırlı ve temiz kazancın, kişinin kendi elinin emeği ve dürüst ticaretle elde ettiği kazanç olduğunu bildirmiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 141).
