Türkiye Cumhuriyeti´nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Lozan Anlaşması´nı imzalamak için Bandırma üzerinden, İstanbul´a hareket etti. İnönü´nün yanında, eşi Mevhibe Hanım da vardı.
Turgut Özakman, ?Cumhuriyet? isimli kitabının ilk cildinin 288. sayfasında, şunları yazdı:
?Yirmi altı yaşındaydı.
İsmet Paşa, eşinin elini bıraktı, ayağa kalktı:
?Hanımcığım, biz bu mücadeleye ailelerimize güvenerek girdik. En büyük gücü, yardımı sizden alacağız. Eğer düşüncelerimi paylaşıyorsanız, memleketimizin, insanlarımızın esenliği için alışkanlıklarınızı aşıp öteki hanımlara şimdiden örnek olmalısınız. Siz artık sadece benim eşim olarak kalamazsınız. Bizim ikimizin beraberce topluma örnek olmamızın zamanı gelmiştir. Yeni hayata başlamak için sizden cesaret istiyorum. Sizin desteğinize, özverinize muhtacım. Özellikle Lozan´da beni, bundan yoksun bırakmayınız, lütfen.´
Ertesi gün, trenle Bandırmaya hareket ettiler. Başlıca istasyonlarda törenlerle karşılandılar. İsmet Paşa, büyük zaferin ikinci adamıydı.
Mevhibe Hanım, çarşaflıydı. Sadece yüzünü açmıştı. Ama eliyle ağzını örtüyordu. Kompartımandan az çıkıyor, bir erkek görürse içeri kaçıyordu. Bandırma´da daha büyük törenle karşılandılar. İstasyondan iskeleye kadar halılar döşenmişti. İsmet Paşa´yı kaymakamlığa götürdüler. Mevhibe Hanım, kimseye bakmadan, başını kaldırmadan doğruca PENDİK adlı gemiye gitti. Hanımlara özgü bir kamara varmış. Orada oturdu, tek başına. İsmet Paşa gelince gemi hareket etti.? Önder BALIKÇI