Kız Çocukları Umudumuz Derneği (KIZÇODER) olarak, ilçemiz camilerinden Kayacık Camii Kur’an Kursunda meydana gelen cinsel istismar olayının ve faillerinin takipçisi olmaya devam ediyoruz.
Bizler, biliyoruz ki, çocuklara yönelik istismarın en acı sonuçlarını, başta çocuklarımız ve onların acılı aileleri yaşamaktadırlar. Yaşanan acıların ailelerin ve toplumun nezdinde tarifi yok. Küçücük bedenleri koruyamıyorsak, çocukları sağlıklı bir biçimde yaşatamıyorsak, gerekli yasaları yetkililer meclisten çıkaramıyorsa, TBMM’ye sunulan araştırma önergelerinin görüşülmesi dahi reddediliyor ise, yaşanan olaylardaki sorumluluğu siyasiler kabul etmek zorundadırlar. Kimsenin ailelerden ve toplumdan kaçmaya, olayları sadece “faillerden ibaret bir hata”ymış gibi sunmaya hakkı yok. Bu acının arkasındaki bütün sorumlular hesap vermeli ve gereği yapılmalıdır.
İstismar ve Tacizde Ürkütücü Rakamlar!
Bugün ülkemiz mahkemelerinde ‘çocuğun cinsel istismarı suçu’ndan açılan davaların sayısı ürkütücü seviyelere ulaşmıştır. Türkiye, çocuklara karşı cinsel istismar, taciz ve tecavüz olaylarında dünya üçüncüsü durumundadır! Yılda ortalama 10 bin çocuk istismara uğruyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre ceza mahkemelerinde karara bağlanan davalarda ‘çocuğa cinsel istismar’ ile ‘reşit olmayanla cinsel münasebet’ suçlarının sayısı son on yılda beş kat arttı. Ülkemizde, cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı işleniyor. TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirilmiş, 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yapmıştır. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçmiştir. Bu korkunç bir durumdur. Vermiş olduğumuz rakamlar kayda geçen, kamuoyunun dikkatini çeken olaylardan oluşmaktadır. Asıl sorun, hiçbir şekilde şikâyet mekanizmalarına ulaşmayan, kapalı kalan ve üzeri kapatılan olaylarda yaşanmaktadır. Özellikle çocuk yurtlarında, ıslah evlerinde, Kur’an kurslarında, çocuk cezaevlerinde ve mülteci kamplarında neler yaşandığını bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz.
Çocuk İstismarına Dur Demek İçin!
Gerekli tedbirleri almak, gereken yasaları çıkarmak ve ülkemizde yaşayan her bir çocuğun başta yaşam hakkı olmak üzere bütün haklarını sağlamak, onları korumak ve yaşatmak devletin görevidir. Toplumun tüm kesimlerini rahatsız eden, vicdanları yaralayan bu acı olayların yersiz, mesnetsiz açıklamalarla, mağduru suçlayan izahlarla sulandırılmasını reddediyoruz. Ülkemizde çocuk istismarının bir daha hiç yaşanmaması için kalıcı, katılımcı ve etkin çözümü savunuyoruz. Ayrıca Bandırma’da yaşanan bu acı olayın herhangi bir gerekçeye dayandırılarak, hafifletici sebepler aranılarak meşrulaştırılmasının sonuna kadar karşısındayız.
Umudumuz Kız Çocukları!
KIZÇODER olarak kuruluş amacımız, kız çocuklarını eğitim, sağlık, barınma, burs, güvenlik ve kişisel gelişim gibi konularda desteklemek idi. Aynı zamanda erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının toplum içindeki statülerini güçlendirmek adına, öncelikle kırsal bölgelerdeki kız çocuklarının iş ve meslek sahibi olabilmeleri için önleyici, yönlendirici ve farkındalık yaratıcı çalışmalar yapmayı hedefledik.
Neticede ihtiyaç sahibi tüm çocukları, ailesine ve çevresine faydalı, Atatürk ilkelerinin takipçisi, insan hak ve özgürlüklerine saygılı bireyler olarak yetişmek ve topluma uyum sağlayabilmeleri için kız çocuklarının fiziksel ve psiko-sosyal gelişimlerini desteklemek amacıyla kurulduk.
Gerek dernek olarak, gerekse sorumluluk ve vicdan sahibi yurttaşlar olarak ilçemizde yaşanan bu acı olayı ve faillerini yakinen takip edeceğimizi, olaya tanıklık eden ailelere ve mağdur olan çocuklarımıza yönelik her türlü desteği sağlayacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Fatma Sibel SALI KARABACAKOĞLU
Kız Çocukları Umudumuz Derneği (KIZÇODER)
Yönetim Kurulu Başkanı / Eğitimci, Sosyolog
