Bandırma Belediyesi ile Genel İş sendikası arasında davullu, zurnalı toplu iş sözleşmesi imzalandı.
Çalışanın emeğinin karşılığını alamadığı birçok yerde, işveren kapısında teneke çalınırken, Bandırma Belediyesi çalışanının haklarına yönelik cömertliği toplu sözleşme görüşmeleri bitip imza törenine gelindiğinde Belediye Başkanlık divanı, Disk ve Genel İş´in en üst noktasındaki sendika yönetimi ile Belediye çalışanları davul-zurna çalıp birlikte oynadılar.
Bandırma ilçesinde belediye, 305 taşeron işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesini Genel İş Sendikası ile törenle imzaladı. İmza törenine Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı ile taşeron işçiler katıldı. İmza töreni öncesi taşeron işçiler Barış Manço Kültür Merkezinde Kani Beko ve Dursun Mirza´yı davul, zurna ile karşılayarak, sevinç gösterinde bulunup birlikte oyunlar oynadı.
Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, halkı taleplerini meydanlardan haykırmaya devam edeceklerini ifade ederek, taşeron işçiye kadro konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konunun bir yılan hikâyesine dönüştüğünü izlediklerini ileri süren Çalışkan ? Taşerona kadroyu biz daha önce talep ettiğimiz gibi yine ediyoruz. Ayrımsız, amasız, fakatsız. Ayrımsız anaların ak sütü gibi helal olan kadroyu talep ediyoruz. Kamuda çalışan 850 bin işçiye kadro uygulaması dendi. 850 bin işçinin 450 binine merkezi bütçeli, 657 sayılı yasanın 4/B bendinde istihdam edileceği yani kadro verileceği söylendi. Diğer 400 ve dışında kalanlara ama belediye işçisine kadronun verilmediğini bütün bu beklentimizin boşa çıktığını gördük. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Bir defa bu arkadaşlarımızın hepsi kamuya hizmet ediyor. Kadro verilmesi için belediyelerdeki norm kadronun kalkması lazım. Biz aldatmacaya karşıyız. ?dedi.
SENDİKALAŞMA İÇİN ÖZEL ÇABA HARCANDI
İmza töreninde işçilere seslenen Belediye Başkanı Dursun Mirza, taşeron ile toplu iş sözleşmesi imzaladıkları için mutlu olduklarını belirtti. ?Emek en yüce değerdir diyen bir siyasi partinin temsilcisi olmaktan, Cumhuriyet Halk Parti´nin üyesi olmaktan da gurur duyuyorum. Bizler bireyin Özgür olduğu ülke istiyoruz. Toplumun örgütlü olduğu bir ülke istiyoruz devletin demokratik olduğu bir ülke istiyoruz. Gelirin artığı ve hakça paylaşıldığı bir ülke istiyoruz.? dedi. Konuşmasında belediyede çalışan taşeron işçilerin asgari ücretin yüzde 50 fazlası maaş aldığını hatırlatan Mirza ?İşinin özelliğine göre en az asgari ücretin yüzde 50 üzerinde maaşlar veriyoruz. Taşeron işçilerin sendikalı olması konusunda da özel çaba harcadık.Bunu gerçekleştirdiğimize inanıyorum üye olmayan arkadaş varsa yarın onlarda üye olsunlar.Şimdi de Genel İş Sendikası ile toplu iş sözleşmesi imzalıyoruz bu Balıkesir de il olacak sizlere hayırlı uğurlu olsun.?dedi. Toplu iş sözleşmesinin taşeron işçiye kazandırdığı haklar konusunda da bilgi veren Mirza şunları söyledi; ? Sözleşmemiz 2017 yılını kapsıyor aşağı yukarı 1 yılık bir birikimi alacaksınız. Ücretlerinizde İlk 6 ay yüzde 4, ikinci 6 ay yüzde 4 artış sağlanmıştır. Nisan ve ekim aylarında verilmek üzere 10 günlük yevmiye bedelini kapsayan ikramiye sözleşmeye konmuştur. Ramazan ve Kurban Bayramlarında 75 er lira bayram ikramiyesi konmuştur. Bu bir başlangıçtır. Taşıt, yemek, yakacak, evlenme ve ölüm, eğitim gibi sosyal haklar ilave edilmiştir. Yıllık izin ve kıdem tazminatı gibi konularda ilave kazanımlar sağlanmıştır.14 günlük yıllık izin 16´ya çıkarıldı. Kıdem tazminatı 30´dan 35´e çıkarılmıştır. Fazla mesai biliyorsunuz normalin yüzde 50 fazladır bunu yüzde 60´a çıkardık?
?2002 öncesi işçiler kadroluydu?
İSK Genel Başkanı Kani Beko, ayrımsız ve şartsız bir şekilde taşerona kadro isteklerini yinelerken, AK Parti´yi eleştirdi. Beko ?Bir döneler biz özel şirketlerde kamuda kadroluyduk. 2002 yılında AKP hükümeti kamu yönetimi Temel Kanunu çıkardığı dönem, Tekelde, şeker fabrikalarında ve Sümerbank fabrikalarındaki önce kadrolu olan arkadaşlarımız işsizler ordusuna gönderildi. Daha sonra Türk Hava Yolları, deniz yolları, karayolları derken Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası bizim dedelerimizin, babalarımızın bizim Kale dediğimiz bu güzelim iş yerlerinde biz sendikalıydık. 4 ikramiyemiz vardı. İnsan olmaktan kaynaklı temel ihtiyaçlarımızı giderebilecek bir de maaşımız var. Bugüne geldiğimizde ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası bizim Kale dediğimiz Az önce saydığım bu iş yerleri arsa fiyatına uluslararası sermaye satıldı.?dedi. Türkiye´de 7 milyona yakın işsiz olduğunu ileri süren Beko, işsizlerin 1 milyonunun üniversite mezunu olduğunu söyledi. Beko ? Ekonomi geliştiyse neden bize pay vermiyorsunuz? sorusunu sorarak şunları söyledi ; ?Bugün ülkemiz 15 ülke ile ilişkileri bozuk olduğundan dolayı ihracat yapamaz hale geldi.52 ülke ile küsüsüz. Bu 52 ülke ile de ihracat yapamadığımızdan dolayı fabrikalarda istihdam daralması var. İstihdam daralması demek işsizlik demek.2016 istatistiklerine baktığımızda Türkiye´nin yatığı ihracat 150 milyarın biraz üzerinde, ithalat 300 milyarın üzerinde. Cari açık hala 100 milyarın üzerinde. Cari açık demek işsizlik, açılık ve üretimden kopmuş bir Türkiye´dir. Yani biz ithalatın yüzde 25´ini kıssak 1 ay içinde 1 milyon işsize iş bulabiliriz. Bu gidiş gidiş değil. Bu gidiş fireni patlamış tıra benzer. Dilerim 80 milyona zarar vermeden umarım bu gidiş 2019´da bir uçurumdan aşağı devrilir ve biz bundan kurutuluruz diye düşünüyorum arkadaşlar.?