Gazeteci Yazar Nurgül Yeşilbağ ilk kitabının imza gününü Bandırma Cumhuriyet Meydanı Havuz önünde gerçekleştirdi. Hikâyelerinin kahramanlarının sıradan insanlar olduğu için kapalı bir mekânda değil, beslendiği ve mensubu olduğu halkın arasında yapmayı tercih ettiğini belirtti. Nurgül Yeşilbağ; ?Edebiyat ve sanatın kapalı salonlardan ve protokolden çıkarak asıl kaynağına inmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü hangi mesleğe, hangi kültüre sahip olursak olalım acıların ve mutlulukların etkisi aynı. Her şey insana dair? dedi.
İmza gününde konuşma yapan Gazeteci Yazar Nurgül Yeşilbağ şunları söyledi:
Sayın Belediye Başkanım, Milletvekillerimiz ve milletvekili adayları, Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, basın emekçisi arkadaşlarım ve çok değerli okur dostlarım, arkadaşlarım benim için özel olan bu anı paylaştığınız yanımda olup bana güç verdiğiniz için çok teşekkür ederim hoşgeldiniz.
Öncelikle;
Yazım yolculuğumda yüreklendiren, cesaretlendiren öykülerimin editörlüğünü yapan Pirina ve Boşluk romanlarının yazarı, bandırmalı, mütevazi ve güçlü bir kalemin sahibi mimar Ahmet Eraydın´a bilgi ve tecrübesini sakınmadan paylaştığı için yürekten teşekkür ediyorum. Ahmet Eraydın´ı tanıdığım için kendimi ayrıcalıklı ve şanslı hissediyorum. İyi ki varsın.
Defalarca yüzünün çizgilerinin derinleştiğine, göz pınarlarında biriken gözyaşlarına ve yumuşak yüreğini elleriyle insanlara uzatmasına yani insan sevgisine şahit olup etkilendiğim kucaklayıcı, yapıcı, üretken, çalışkan ve detaycı Bandırma sevdalısı Belediye başkanım Dursun Mirza´ya tüm bu sahip olduğu özellikleri yitirmemesi dileğiyle teşekkür ederim. Çünkü ondan beklentilerimiz yüksek Bandırmalılar ve şahsım olarak. Bize bu güveni veren kendisidir.
Bugün burada buluşmamız fikrinin inşasını başlatan maddi manevi yanımda olduğunu hissettiren değerli kardeşim Alparslan Akbaş´a,
Turgay Girgin
Zafer Akalın
Yelda Gürses
Görkem Gümüş´e
Gönüllü birlikteliğimizde beni her zaman destekleyen, yanımda olan Hüsamettin Yeşilbağ´a
Ve düşünceleriyle, fedakârlığıyla yanımda olduğunu hissettiren biricik oğlum Samet Adasis´e teşekkür ederim. Ayrıca bugüne kadar yazdıklarımı okuyan ve beni yüreklendiren değerli okur dostlarıma teşekkür ederim.
Uzun yıllar haber, söyleşi, köşe yazıları yazdım ve başka yazarların yazılarına editörlük yaptım. Hatta farklı görevlerde bulunan kişilere konuşma metinleri yazdım. Tanıtım filmi metinleri ve reklam sloganları hazırladım. Ama ilk kez öykü yazdım. Öykünün en sevdiğim tarafı diğer yazı türlerine kıyasla kendimi daha bağımsız hissettirme duygusu ve düşüncesi. Ve öykü bence ?zaman geçer an kalır? sözünün ispatı.
Ayrıca fotoğraf çeken biri olarak öykü bir veya birkaç fotoğrafın kelimelerle başka zihinlerde canlandırılması ki bana heyecan verici geliyor.
Sizlere kısaca kelebekten bahsedeceğim. Neden kelebek?
On iki öyküden oluşan kitabımın bir öyküsünün adı kelebek benim bu boyutta var oluşuma aracılık eden iki değerli insan annem ve babamın kelebek etkisi. İkisine de minnettarım.
Kelebek mutluluk ve hüzün duygularını bir arada yaşatabilen en güzel canlı.
Kelebek her ne kadar naif olsa da bir kanat çırpışıyla fırtınalar kopartabilir.
Aynı zaman da sıcak yaz akşamlarında rahatlatıcı bir esinti olabilir.
Kelebek kısa olan ömrünü özgür ve en verimli, en renkli geçirebileceğinin göstergesidir.
Ve kelebek dönüşümün, evrilmenin en güzel hali.
Kitabın içinde gerçek hayattan kesitler var. Gözlemlerimi hayal dünyamla besleyerek yazdığım12 farklı öykü bulunuyor. Yaşama karşı irdeleyici bakışım aynı zamanda bir annenin duygusallığıyla birleşiyor. Ancak asi bir duruş hep var. Birinci tekil şahısla yazılmış öykülerimde de ben yaşamamış olsam da biliyorum ki birileri yaşıyor. Ve biliyorum ki ben gibi hissedenlerde var. Çünkü hepimiz tüm karşıtlıklarıyla evreni içinde barındıran insanlarız. Derinliklerde yaşananları biraz gün yüzüne çıkarma çabası içinde kanat çırpışlarımın neticesi sizlere kelebek olarak dokunacak.
Ve değerli okur dostlarım sizin kanat çırpışlarınızla derinden çoğalacağız.
Çoğalmaktan bahsediyorum çünkü bireysel farklılıklarımızın zenginliğini göremeyecek kadar körleştirilip sınırlandırıldığımızı düşünüyorum. Belirlenmiş prototiplerin içerisini doldurmamız gerektiğine inandırılarak şekil almamız bekleniyor ne yazık ki? Böylece fakirleşip önce kendimize daha sonra da içinde yaşadığımız topluma ve doğaya zulmeden zalimlere dönüşüyoruz.
Dolayısıyla parmak izlerimizin doğallığında doğayla ahenk içinde yaşayacağımız günlere özlemimle iyi okumalar.? Dedi.
Bandırma Belediyesi Kültür etkinlikleri kapsamında gazeteci yazar Nurgül Yeşilbağ´ın Kelebek isimli öykü kitabının imza törenine Belediye Başkanımız Dursun Mirza, CHP Milletvekili ve Adayı Milletvekili Ahmet Akın, Milletvekili Adayları Fikret Şahin, Seval Bozkurt, CHP il Başkanı Serkan Sarı ve sivil toplum örgütleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.