Bandırma Kent Konseyi Engelsiz Meclisi 10-16 Mayıs Engelliler Haftası Basın Açıklaması
Engelliler Haftası, 10 Mayıs ile 16 Mayıs arasında, 3 Aralık tarihinde olduğu gibi Birleşmiş Milletler'e üye 156 ülkede aynı tarihlerde farkındalık çalışmalarının eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği bir haftadır. Engelli bireylerin eğitsel, sosyal, demokratik ve kültürel açıdan toplum yaşamına katılımına engel oluşturan sorunlar gerek devlet erkinin çeşitli kademelerinde gerekse sivil toplum kuruluşları ile 156 ülke tarafından eş zamanlı olarak masaya yatırılır ve bu sorunlara ilişkin çözümler hayata geçirilmeye çalışılır.
Toplumda engelli bireyler açısından farkındalık yaratması ve empati kurulmasını hedefleyen özel bir hafta olan bu dönemde; televizyon, radyo, yazılı ve görsel basın yoluyla, toplumun, engellilik ve engellilerin sorunları ile çözüm yollarına ilişkin duyarlılığının artırılması amaçlanır.
Ülkemizde 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile mevzuat dağınıklığı toplanmaya çalışılmış ise de başarılı olunduğundan bahsedilemez. Her ne kadar BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesine uyumlu olacak şekilde düzenlemeler yapılmaya çalışılmakta ise de eksik ve hatalı düzenlemeler olduğu engelli bireylerin toplumdaki yaşam standartlarından anlaşılmaktadır.
Bugün, normal devam eden süreçte dahi engelli bireylerin yaşama, sağlık, adalete erişim, eğitim, bilgiye erişim, bağımsız yaşayabilme ve topluma dahil olma hakları dahil olmak üzere birçok hakları neredeyse yok sayılmakta ve büyük ölçüde karşılanamamaktadır.
Yıllardır dile getirilen bu sorunlar göz ardı edilmekte, çözüme kavuşturulmamakta iken bugün yaşanan doğal afetler, savaş, göç, ekonomik ve siyasi krizler sürecinde gerçekleşmeyen uygulamalar, yerine getirilmeyen sözler engelli bireylerin daha da mağdur olmasına sebebiyet vermektedir. Bu kapsamda BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin 11. Maddesi ile düzenleme alanı bulan Risk Durumları ve İnsani Bakımdan Acil Durumlar başlıklı madde uyarınca engelli bireyler risk durumundadır. Gündelik ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir mekanizma bulunmamaktadır.
Özellikle afet bölgesi başta olmak üzere, yaşanan olumsuzluklardan etkilenmiş tüm alanlarda verilemeyen hizmetler, duyarsızlık ve yok saymayı içeren politikalar bireylerin engel oranının artmasına yahut yeni engel durumlarının ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Son yaşanan olaylar özelinde afet bölgesi ve ülkenin bir çok bölgesinde, çeşitli nedenlerden kaynaklı eğitim, sağlık ve bir çok kamu hizmeti aksamakta, kesintiye uğramaktadır, bu durum geri dönüşü olmayan çok ciddi gelişimsel kayıplara neden olacaktır.
Hali hazırda yer alan düzen içerisinde dahi birçok hak ihlaline maruz kalan engelli bireylerin, yaşanan olumsuz süreçte daha çok mağdur olmaması adına acil tedbirlerin alınması ve özellikle afet bölgesine odaklanılması gerekmektedir.
Bununla beraber alınacak tedbirlerin, normal süreçte yapılan düzenlemelerin aksine engelliler alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden ve en önemlisi konusunda uzman bilim insanlarından görüş alınarak ortaya konması gerekmektedir.
Engelli olmanın bireye yüklenebilecek bir kusurluluk hali olmadığı, bireyin engelli olmasında devletin objektif sorumluluğunun bulunduğu, engellilik alanındaki hassasiyetin ulusal bilinç temelinde uluslararası standartlara yükseltilmesi için çabaların yoğunlaştırılması, çalışmalarda çağdaş ve bilimsel temelli çözüm odaklı düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve mutlu bir Türkiye’de mutlu toplum ve mutlu birey hedefine ulaşmak dileğiyle.
Saygılarımızla. Bandırma Kent Konsey, Engelli Meclisi