Bandırma Kent Konseyi, iki gündem maddesiyle toplandı. Konseyin odasında gerçekleşen toplantıda, Şirinçavuş Mahallesi’nde son günlerde kesilen zeytin ağaçları ile Erikli Mahallesi’nde bulunan damlardan derelere akan kirli atıkları görüştü. Toplantıya Erikli Mahallesi Muhtarı Recep Şahin, Edincik Mahallesi Muhtarı Kamil Eryılmaz ve Ömerli Mahallesi Muhtarı Murat Karaca da katılarak bilgiler verdi.
Toplantının açış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz, “Bu toplantıyı daha rahat bir ortamda yapmak için Bandırma Belediye Başkanlığından nikah salonu veya düğün salonunu istedik. Herhalde uygun görmediler” dedi.
Ardından, gündemde olan konular görüşülerek alınması gereken önlemler üzerinde duruldu.
Kent Konseyi Başkanı Ergöz, “Bandırma ve yöresi artık kirlilikle anılıyor. Solunum ve kanser hastalıkları arttı. Hızla Dilovası olma yolunda ilerliyoruz. Ancak çevremizi ve doğamızı koruma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu amaçla bir de çevre komisyonu oluşturmak istiyoruz” dedi.
DR. KADİR DADAN KÜRSÜDE
Toplantıda Erdek Körfezi Dayanışma Platformu Başkanı Dr. Kadir Dadan’a da söz verildi.
Dadan, “Güney Marmara’nın karanlık geleceğinin şiddetlenen ayak sesleri” başlıklı sunumunda, Güney Marmara’da yaşanan çevresel sorunları masaya yatırdı. Bandırma ve Erdek Körfezi yakınlarında ağır metal ve kimya tesislerinin kurulmasına Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı A. Edip Uğur ve Bandırma Belediyesi’nin önceki başkanı Dursun Mirza’nın “yeşil ışık” yakmalarını eleştiren Dadan, “Bunun elbette ki siyasi bir bedeli olmalıydı. Nitekim oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uğur’u görevden aldı, Mirza’yı ise CHP Genel Merkezi aday göstermedi” dedi.
Marmara Ana Metal’in bölgede sanayileşmesinin önünü bu konuda izin veren Mirza’nın açtığını öne süren Dadan, şunları söyledi:
“Bölgede kurulacak Marmara Ana Metal ve Makine Organize Sanayi Bölgesi’nde Balıkesir Valiliği’nin yüzde 6, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 12, Bandırma Belediyesi’nin yüzde 6, Balıkesir Sanayi Odası’nın yüzde 6 ve Marmara Ana Metal ve Makine Sanayicileri Derneği’nin ise yüzde 70 payı var. Bu oranlar göz önüne alınırsa yüzde 70 pay sahibi olan derneğin, bilgenin altyapısını çok küçük oranlarda hissesi olan devlete yaptıracağı ortaya çıkar. Bu koşullarda devletin, bu organize sanayi bölgesini çevre açısından denetlemesi mümkün olabilir mi?”
Bölgenin sorunlarını Erdek Körfezi Dayanışma Platformu olarak tek başlarına çözmelerine olanak bulunmadığını vurgulayan Dadan, “Şirinçavuş’ta son olarak zeytin yasasına aykırı olarak kesilen zeytin ağaçları konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bölgenin sorunları için Bandırma, Erdek, Manyas ve Gönen’de yaşayan tüm Güney Marmara’da yaşayanlar örgütlenmeli” diye konuştu.
Önümüzdeki günlerde düzenleyecekleri basın toplantısıyla siyasilerden, bölgemizde yaşanan çevresel sorunlara yol açan şirketlerin kınanmasını isteyeceklerine işaret eden Dadan, “Sanayileşme, bugüne kadar Güney Marmara’ya ciddi hiçbir kazanç sağlamadı. Bölgenin gerçek kurtuluşu tarım ve hayvancılıkta. Hatta Erdek de düşünüldüğünde turizmde” dedi.
Dr. Kadir Dadan, isteklerini ise şöyle dile getirdi:
“Bu sistematik zeytin katliamını gerçekleştirenlerin kamuoyu, sivil toplum ve siyasiler tarafından kınanmasını, zeytin kesimi yapılan yerlerin tekrar fidan dikilerek ağaçlandırılmasını, Marmara Ana Metal Organize Sanayi Bölgesi dahil, sanayi alanı dışında kalan yeni sanayileşme girişimlerinin reddedilmesini, bölgede tohum, fide ve fidan yetiştirmek üzere dünyanın en büyük tarımsal araştırma enstitüsünün kurulmasını istiyoruz.” ÖNDER BALIKÇI
