Bandırma Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, unutmadıkları büyük göç'un 78. yılında acıların hala taptaze güncelliğini koruduğunu, insanlık adına yaşanan bu soykırımı, bundan sonra da gelecek kuşaklara aktararak ömür boyunca anarak yaşanacağı açıklandı.
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününe İlişkin Kırım Türkleri Derneği Bandırma Şubesi Bildirisidir.
Kırım Tatarları, 10 asırdan uzun süredir Kırım ve çevresinde zuhur etmiş Türk ve İslam kültürünün mirasçılarıdırlar.
Bu coğrafyada yarattıkları eşsiz kültürleri ve kimlikleri ile Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarlarıdır. Kırım Tatarları olarak bizler, asırlar boyunca vatanımız Kırım’da derin ve güçlü köklere sahip bir medeniyet inşa ettik ve Türk-İslam dünyasına eşsiz kültürel ve medeni katkılarda bulunduk.
Vatanımız Kırım’ı ve bölgesini kontrol etmek ve bunun için yürüttüğü işgalci siyasetini devam ettirmek isteyen Moskova yönetiminin halkımıza karşı yürüttüğü, bitmek bilmeyen saldırıları bu kültürü ve medeniyeti ortadan kaldırmak amacıyla başlamıştır ve bu doğrultuda devam etmektedir.
Vatanımız Kırım’ın birinci defa işgal edildiği 1783 senesinden bugüne kesintisiz bir şekilde devam eden bu politikalar bir soykırım kampanyasından başka bir şey değildir.
Birinci işgalden 1900’lerin başlarına kadar 1,8 milyon civarında bir insanımızın eski Osmanlı topraklarına ve Anadolu coğrafyasına göç etmeye mecbur bırakıldığını biliyoruz.
Bu insanların önemli bir kısmının göç yolunun zorlukları sebebiyle hayatlarını kaybettiklerini ise unutmuyoruz.
Her türlü baskıya ve saldırıya rağmen, Kırım’da yaşamaya devam eden kahraman halkımız 1917’de ve sonrasında hem Kırım Tatar devletini kurmak hem de medeniyetlerini korumak ve yüceltmek için büyük fedakârlıklar yapmışlardır.
Asırlar boyunca denenen her türlü alçak yönteme rağmen, onurlu mücadelemize karşı başarılı olamayan Moskova yönetimi, soykırım uygulamalarının zirvesine 1944 senesinde ulaşmıştır.
18 Mayıs 1944 tarihinde asılsız suçlamalara ve yalanlara sığınarak Kırım’da yaşayan halkımız topyekûn sürgüne tabi tutulmuş ve Ural Dağlarına, Sibirya’ya ve Orta Asya çöllerine gönderilmiştir.
Neredeyse 20 gün süren bu sürgün sırasında ve takip eden bir yıl içinde durmayan işkenceler neticesinde, sürgün edilen halkın neredeyse yarısı hayatını kaybetmiştir.
Halkımız, bu şartlar altında vatanlarına dönmek ve tarihin şahitlik ettiği en büyük haksızlıklardan olan bu sürgüne karşı çıkmak için büyük bir milli hareket örgütlemişlerdir.
Tamamen barışçıl yöntemler kullanarak, sürgün yerlerindeki insanlarımızı bu hareketin etrafında kenetleyen ve Sovyetler Birliği denen hapishanenin yıkılması sırasında vatan Kırım’a bir dönüş hareketi başlatan kahramanlarımızın başarıları bütün dünyaca bilinmekte ve takdir edilmektedir.
Bu hareket sayesinde haklarımızı tekrar elde etmek için kurulan demokratik öz yönetim organımız Kırım Tatar Milli Kurultayı ve onun icra organı durumundaki Kırım Tatar Milli Meclisi ise dünya çevresinde saygı ile anılan ve bizlere gurur veren kurumlardır.
Bu kurumlarımızın çalışmaları ile elde ettiğimiz kazanımlar ve başarılar, 2014 senesinde Moskova’nın Kırım’ı tekrar işgal etmesi ile elimizden alınmaya çalışılmaktadır.
Kırım Tatar halkı Kırım’dan tekrar sürülmek ve insanlarımız korkutularak sindirilmek istenmektedir. Hafızamız silinmek ve tarihimize dönüp baktığımızda bizlere gurur veren hatıralar unutturulmak istenmektedir.
Bizlere acı veren ama bir o kadar da çalışma azmi veren acı dolu hatıralarımız ise propaganda yöntemleri ile ‘sulandırılmaya’ ve manipüle edilmeye çalışılmaktadır.
Soykırım kavramının siyasi emellerle kullanılmaya çalışıldığı şu günlerde, Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza ve Filistin’deki kardeşlerimize karşı yürütülen yok etme politikalarına gözlerini ve kulaklarını tıkayan dünya kamuoyunun soykırım suçları bulmak için zorlama siyasi hikâyelere sarılmasına veya uzaklara bakmasına gerek yoktur.
Kırım Tatar halkı kendisini yok etmek için yapılmış 18 Mayıs 1944 sürgününü unutmamıştır ve unutmayacaktır.
Kırım Tatar halkı dün olduğu gibi bugün de haklının ve mazlumun yanında, katilin ve caninin karşısında olmaktan geri durmayacaktır.
Kırım Tatar halkı olarak bizler, vatanımızın tekrar barış ve huzur yurdu olması için çalışmaya devam edeceğiz!
Bütün muhaceret, sürgün ve işgal şehitlerimize ve ayrıca günümüzde Doğu Türkistan’da ve Filistin’de katledilen kardeşlerimize Allah (c.c.)’tan rahmet diliyoruz.
Millet! Vatan! Kırım!
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Not 18 Mayıs 2022 Çarşamba günü Akşam ezanına müteakiben Sunullah-Dersaadet Caminde Mevlidimiz vardır.