8 Temmuz 2019 günü yapılacak olan Bandırma Kent Konseyi seçiminde gazeteci Nejdet Ayhan Mancılık da başkanlığa adaylığını açıkladı.
Mancılık, düzenlediği basın toplantısında neden aday olduğunu şöyle açıkladı:
?BANDIRMA´NIN FARKINDAYIZ?
Değerli katılımcılar, öncelikle kent konseyi başkan adaylığımı açıkladığım bu toplantıya katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Biliyorum ki, kent adına kaygılarımız aynı bu nedenle bugün burada bir araya geldik. Hepinizin tanıdığı Nejdet Ayhan Mancılık olarak kısaca kendimden bahsetmek istiyorum. Uzun yıllar Bandırma´da medya sektöründe radyoculuk, televizyonculuk ve gazetecilik yaptım. Geçtiğimiz dönemlerde Kent Konseyi komisyonlarında ve son olarak da Kent Konseyi Yürütme Kurulunda Başkan Yardımcılığı ve Genel Sekreterlik görevlerinde bulundum. Bugün hala aktif gazetecilik yaşamımı ?Bandırma Gazete´nin imtiyaz sahibi olarak sürdürüyorum. Bandırmalı bir gazeteci olarak halkın sorunlarını bugüne kadar gerek yerel gerekse de yaygın basında gündeme getirmekten ve bu sorunların çözümüne katkı sağlamaktan son derece mutluyum. Sorunlarımız devam ediyor ve sorunlarımızın çözümü için bizler de inisiyatif almaya devam edeceğiz.
Bandırma coğrafi konumu, ulaşım imkânları, hızla gelişen sanayisi ile bir çekim merkezi durumda. Kentimiz çevre ilçelerle de organik bir bağa sahip, bu nedenle Bandırma´yı tek başına ele almak yerine Güney Marmara olarak düşünmemiz gerekiyor. Çevre ilçeler ve ülkenin çeşitli illerinden göç alır durumdayız, bunun en önemli sebebi tarımın ve hayvancılığın hızla gerileyerek bölgemizde sanayi yatırımlarının yükselişe geçmesi. Bu gerçekliğin FARKINA VARARAK yaşadığımız süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu süreç bizi kaotik bir geleceğe de götürebilir, tam tersine sorunların farkına varıp çözüm üretebilirsek çocuklarımıza huzurlu ve yaşanabilir bir kenti miras bırakabiliriz. Şu an bu kentte biz yaşıyoruz ama bu kent aslında çocuklarımıza ait. Bizim bu sorumluluğun FARKINDA OLMAMIZ gerekiyor. Biz bunun FARKINDAYIZ ve insanların da bu gerçeğin farkına varması için çalışacağız. Kent Konseyi sorunların farkına varmamız ve çözüm üretebilmemiz için ortak değerimizdir
?KENT KONSEYİ SİVİL TOPLUMUN AYNASIDIR?
Ortak değerimiz olarak tanımladığımız Kent Konseyi, sivil toplumun bir aynasıdır. Kentin icra mercilerinin, STK´ların ve diğer kent dinamiklerinin temsil edildiği kısacası demokratik yaşam tarzının somutlaştığı kurumsal bir yapıdır. Bu noktada katılımcılık, şeffaflık ve çok seslilik Kent Konseylerinin vazgeçilmezidir. Kuruluş amaçları farklı olan yöresel dernekler, sendikalar, spor kulüpleri, vakıflar gibi Bandırma´da faaliyet yürüten birçok kurum Kent Konseyinin doğal üyesidir. Kent Konseyi yaşadığımız şehrin sorunlarını gündeme getirip kamuoyu oluştururken bir yandan da sorunların çözümü yolunda bilim temelinde araştırmaların yapılmasını sağlar, elde edilen verileri kamu yararına kullanarak halkın yaşam standardının yükseltilmesine yönelik projelerin yapılması için ilk adımı atar. Kısacası; Kent Konseyi dediğimiz kavram, çevre sorunlarından tutun da kentte yaşayan her insana dair sorunların ve çözümlerin konuşulduğu-tartışıldığı, bilimsel ve sosyolojik araştırmaların yapıldığı kent, insan ve çevre odaklı bir kurumdur.
?FARKINDA OLDUĞUMUZ SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETMEK?
Geçmişten bugüne süre gelen sorunlarımızın farkındayız ve farkında olduğumuz bu sorunlara da çözüm üretmek gibi bir sorumluğumuz var. Bölgemizde her an yaşanabilecek bir depremle karşı karşıyayız. Bu konuda yapılacak en önemli çalışma, halkın deprem öncesi ve deprem sırasında yapması gerekeler konusunda bilinçlendirilmesidir. Unutmayalım ki alacağımız önlemler yaşam kurtaracak, kayıplarımız önemli ölçüde azaltacaktır. Yıkımın ve yaşanacak felaketin büyüklüğünü anlatabilmek için ne yazık ki çalıştaylar, sempozyumlar yeterli olmuyor. Bu konuda deprem anında yaşanacak yıkımı halkın daha iyi kavraması adına ?deprem simülasyon evi´ kuracağız. Okullardan başlayarak tüm halkımıza deprem bilincini aşılayacağız. Deprem konusunda farkındalık oluşturmak için gerekirse Bandırma´yı kapı kapı dolaşacağız.
Bandırma´nın süre gelen sorunlarından bir diğeri de her geçen gün artan araç sayısı ve buna bağlı büyüyen otopark ve trafik sorunu. Bandırma Belediyesinin başlatmış olduğu ?trafik master plan´ı çalışmalarına daha geniş katılım sağlanması konusunda kent konseyi etkin görev almalıdır.
ÇOCUKLARIMIZIN ÇEVRE BİLİNCİYLE YETİŞMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Günümüzde dünya çapında çevre sorunları yaşanmasına tanık oluyoruz. Ne yazık ki önlem alınmazsa Bandırma da gelecekte çevre sorunlarıyla boğuşacak bir kent olacak. Önemli olan gelecekte karşımıza çıkacak çevre sorunlarının şimdiden farkına varıp önlemini almak. Farkında olursak tıpkı Şirinçavuş´ta kurulmak istenen termik santral belası gibi sorunların üstesinden hep birlikte gelebiliriz. Çevre bilincinin küçük yaşlarda kazanılması adına projeler üretmemiz gerekiyor. Bu kapsamda ?bebek ormanı´nı yaşama geçirmeyi planlıyoruz. Her ailenin yeni doğan ve ya küçük çocukları için dikebileceği ve çocuklarıyla birlikte büyütebilecekleri bir orman düşlüyoruz. Her çocuğun bir ağacı olacak ve o çocuklar sahip oldukları ağaçla birlikte büyüyecekler. Kent yaşamı ve çevre adına çocuklarımıza da sorumluluk vermekten kaçınmayacağız, onları da kent adına üretime dâhil edeceğiz.
SANAYİ YATIRIMLARINI FIRSATA ÇEVİRMELİYİZ
Bandırmanın çevre sorunlarına değinmişken bir başka önemli konuyu da burada gündeme getirmek istiyorum. Bildiğiniz gibi bölgemizde ciddi bir sanayi yatırım süreci başladı. Bu gelişmeyi Bandırma olarak iyi analiz etmemiz gerekiyor. Çünkü bu gelişmeler kentimizde başta ekonomik anlamda sonrada sosyal ve demografik anlamda bir kabuk değişimi yaşatabilir. Bunun farkına varabilmeliyiz. Bu sürecin Kentimize getireceği imkanları doğru değerlendirmek ve yaratabileceği sorunları da önceden fark edip ortadan kaldırabilmek adına dikkatle izlemeli ve gerekli zamanda müdahale edebilmek adına birlikte hareket etmeliyiz. Değişim elbette ki kaçınılmazdır ama bu değişim kentin ortak aklıyla gerçekleştirdiği bir planlama doğrultusunda olmalı. Bu yapılırken bölgemizde geçmişten bu yana halkımızın en önemli gelir kaynağı olan tarım ve hayvancılık sektörünü de unutmamalıyız. Özellikle kırsal mahallede ki muhtarlarımızı dinleyerek bu sektördeki üreticilerimizin önünü açacak destekleri nasıl ortaya koyabileceğimizi araştırmalıyız.
TURİZM BANDIRMANIN GELİŞİMİNDE ÖNEMLİ BİR FIRSATTIR
Eğer kentin ortak aklıyla hareket eder ve doğru planlamaları yapabilirsek kentimizin ekonomik hayatına da çok farklı unsurları katabiliriz. Turizm de bunlardan biridir. Dikkatli bakıldığında Bandırma ve bölgemiz turizm açısından önemli değerlere sahip. Bu yüzden Bandırmayı sadece 150 bin kişilik bir kent olarak görmeyip, tüm Güney Marmara olarak kabul etmeliyiz. Bunu başarabildiğimiz takdirde Turizm sektöründe de önemli aşamalar kat edebilir ve kentin ekonomisini daha güçlü bir hale getirebiliriz. Bakın şunun net olarak farkına varmalıyız ki Bandırma birlikte hareket eder ve ortak aklımızla kentin geleceği konusunda doğru planlamayı yaparsak gelecekte ekonomisi güçlü, refah seviyesi yüksek, güvenli ve huzurlu bir kent haline gelebilir. Bu tamamen bizim elimizde ve bunu gerçekleştirmek bizim en büyük sorumluluğumuz. Çünkü bu kent bizden daha çok çocuklarımızın torunlarımızın kenti olacak. Hepimiz onlar için iyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir ev istemiyor muyuz? Bunlar nasıl bizim sorumluluğumuzsa toplum olarak da gelecekte onlara mutlu bir şekilde yaşayacakları güzel bir kent miras bırakmak boynumuzun borcudur.
KADINLARIMIZI EKONOMİK ANLAMDA GÜÇLENDİRECEK PROJELER ÜRETMELİYİZ
Tabii ki konu sadece çocuklarımız değil. Kadınlarımızın da önemli sorunları var. Bugün kadına yönelik şiddet ve taciz olayları, kadın cinayetleri toplumumuzun en önemli kanayan yaralarından biridir. Bunlar için geçmiş dönemde kent konseyi kapsamında toplumda farkındalık yaratabilmek için pek çok eylem ve yürüyüş yaptık ama gördük ki bunlar yeterli olmuyor. Bundan dolayı bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili en önemli çözümlerden biri de kadınlarımızı ekonomik olarak güçlendirmektir. Bunu da çalışan kadınlarımızla birlikte ev hanımlarımızı da ekonomik hayata dâhil edecek projelerle gerçekleştirebiliriz.
Ve tabii engellilerimiz. Bu konu da Bandırma için oldukça önem arz ediyor. Bakın şunu kesinlikle unutmamalıyız ki aslında hepimiz, bizde çocuklarımız da birer engelli adayıyız. Çünkü engelli vatandaşlarımızın hepsi doğuştan bu şekilde dünyaya gelmiyor. Sonradan geçirdiği kaza veya bir hastalık sonucunda da engelli durumuna düşen vatandaşlarımız var. Bugün kentimizde 10 bin civarında engelli vatandaşımızın olduğunu biliyoruz. Bu insanlar bizim akrabalarımız, dostlarımız. Peki, bu kişilerin ne kadarını toplumsal yaşamın içinde görebiliyoruz. Ne yazık ki çok azını. Çünkü Bandırma onların sosyal yaşama katılmaları açısından zorluklar içeren bir kent. Biz bunun ötesine geçip engelsiz bir kent yaratmak ve engelli vatandaşlarımızı kent yaşamına daha çok katabilmek için çalışmalar yapacağız.
Son olarak şunu söylemeliyim ki işte kent konseyi başkanlığına bu yüzden adayım. Bandırmanın çözüm bekleyen pek çok sorunu var. Kent konseyi de içinde barındırdığı dinamiklerle uyum içerisinde çalışarak bu sorunlara önemli katkılar sağlayabilir. Doğru yönetim ve doğru uygulamalarla bu uyumu ve dinamizmi kent olarak yakalayabiliriz. Bunun farkına varmalıyız. Farkına varmamız gereken bir başka konuda Bandırmanın geleceğiyle ilgili yaşanan gelişmeler. Eğer bunlar doğru analiz edebilir ve değerlendirirsek kentimiz için önemli fırsatlara çevirebiliriz ama bunu yapamazsak da kentimiz gelecekte bugünden daha önemli sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Biz bunun farkındayız. BİZ BANDIRMANIN FARKINDAYIZ ve diyoruz ki gelin bu farkındalıkla hep birlikte, el ele bu kentte yaşayan insanlarımız için çocuklarımız için güzel bir gelecek inşa edelim. Ben bunu yapabilmek adına adayım.
