AKP deki zorunlu istifalara ilişkin geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenleyen CHP Balıkesir il başkanlığınca yapılan basın açıklamasında zorunlu istifaların hukuki olmadını kaydedildi.
CHP Balıkesir İl Başkanlığında gerçekleşen Basın toplantısında konuşan Başkan Ender Biçki;"Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur pazartesi günü yaptığı basın toplantısı ile istifa ettiğini açıklamıştır."
"Böylece Erdoğan´ın istifasını istediği belediye başkanlarının şimdilik ilk dilimi tamamlanmış oldu. Ancak basın organlarında yazılanlara bakılacak olursa başka belediye başkanlarının istifaları devam edecek gibi görünüyor."
"Bu istifalara belki AKP´nin kendi iç meselesi gibi bakanlar olabilir. Ancak bu güne kadar Türkiye´de örneği olmayan yasalarda ve hukuk da yeri olmayan bir yöntemle Belediye Başkanlarının görevlerinden istifa ettirilerek el çektirilmeleri meseleyi AKP´nin iç sorunu olmaktan çıkarıp hukuk ve demokrasi sorunu haline getirmiştir."
"Bu istifa baskıları ve tehditleri Tek adam anlayışının ve bütün yetkilerin tek adama verilmesinin ne sonuçlar doğurabileceğini Türk milletine göstermiştir."
"Biz 16 Nisan referandumunda neden hayır denmesi gerektiğinin altına çizerken, eğer bütün yetkiler tek adama, tek kişiye verilirse, her karar tek adamın ağzından çıkacak söze göre alınırsa bundan bütün kurumlar ve Türkiye´de zarar görür demiştik.Onun için bu anayasa değişikliğine "EVET" diyerek "TEK ADAM" rejiminin önünü açmayın, her kararı "TEK ADAMA" bırakmayın demiştik."
"Keşke Edip Uğur bugün gözyaşı dökeceğine 16 Nisan´da bizim söylediklerimize kulak verseydi. Keşke Tek adam rejimine "HAYIR" deseydi de bugün tek adamın isteğine boyun eğmeseydi."
"Bugün Belediye başkanlarının zorla, baskıyla, tehditle istifaya zorlanmaları bizim 16 nisan referandumunda "HAYIR" derken ne kadar haklı olduğumuzu göstermişir.
Edip Uğur istifa açıklamasında AKP´nin Türkiye´yi hangi noktaya getirdiğini de açıkça itiraf etmiş oldu."
"Edip Uğur konuşmasının bir bölümünde ? son uygulamalarda geldiğimiz noktada DEVLET MİLLETİN ÖNÜNE ,SADAKAT LİYAKATIN ÖNÜNE GEÇMİŞ OLMUYORMU ? diye soruyor."
"Evet Edip Uğur´un Liyakatı hatırlamasına çok sevindik. Bizler "ADALET" yürüyüşü yaparken, Ülkemizde adalet özlemini dile getirirken, siyasi görüşü ne olursa olsun herkes için ADALET isterken, herkesin bir gün ADALET VE HUKUK ihtiyacının olacağını önemle belirtmiştik. Ve 25 GÜN BOYUNCA 450 KM yolu bizim gibi düşünmeyenlerin de HAKKI, HUKUKU VE ADALET İSTEĞİ için yürümüştük. Ve o zaman da gerek devlet kurumlarında gerek Belediyelerde İŞE ALIRKEN, ATAMA YAPILIRKEN SADAKAT değil LİYAKAT esas alınmalı, GÖREVİN yalakalık yaparak sadakatını gösterenlere değil, hak edene işin ehline verilmesini savunduk."
"Edip Uğur´un da şimdi bizim düşüncelerimize gelmesine ve SADAKATIN LİYAKATIN ÖNÜNE GEÇTİĞİNİ itiraf etmesine sevindiğimi ifade etmek istiyorum. Umarım geride bıraktığınız partinizde sizin bu sözlerinizi anlayacak insan sayısı artmıştır."
"Bütün bunlara rağmen Belediye başkanlarının bu şekilde yasalarda ve demokrasilerde yeri olmayan yasadışı bir yöntemle tehditle,şantajla baskıyla istifa ettirilmelerini demokrasi ve hukuk açısından doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"Belediye başkanlarının görevden nasıl el çektirileceği 5393 sayılı Belediye kanununda ve Anayasanın 127. maddesinde belirtilmiştir. Bir belediye başkanının suçu varsa yapılması gereken bellidir.Soruşturma sonunda suçu varsa görevden alır yargı önüne çıkartırsınız."
"Sayın Uğur Edip Uğur çok önemli açıklama ve itiraflarda bulunmaya devam ediyor ve şöyle diyor. Demokrasinin arızalı olduğu ortamda siyasetin nefes alması mümkün değildir?
"Ne güzel de söylemiş. Çok doğru. Demokrasinin arızalı olduğu ortamda siyaset nefes alamaz."
"Evet şu anda demokrasinin AKP tarafından ayaklar altına alındığı bir ortamda
AKP İKTİDARIYLA KOL KOLA GİREN FETÖCÜ HAKİMLER ve SAVCILAR MARİFETİYLE Türk Silahlı Kuvvetlerinin Şanlı askerleri FETÖCÜ diye hapishanelerde çürütülürken hem askerler hem de onların eşlerinin ve çocuklarının da nefes alamadıklarını düşünmenizi isterim."
"ASIL FETÖCÜLER VE NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK DİYENLER ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZERKEN FETÖCÜ DİYE, SARAYA MUHALEFET EDİYOR DİYE Haksız yere tutuklanan gazetecilerin, vatandaşların HAPİSHANELERDE NEFES ALAMADIĞINI, İŞİNDEN ATILAN VATANADAŞLARIN NEFES ALMAKTA ZORLANDIĞINI HATIRLAMANIZI İSTERİM."
"KENDİNİZİN HAKSIZLIĞA UĞRADIĞINDA DEĞİL, SİZİNLE AYNI GÖRÜŞTE OLMAYANLARIN UĞRADIĞI HAKSIZLIĞA KARŞI ÇIKTIĞINIZDA DEMOKRASİNİN NEFES ALACAĞINI DA HATIRLATMAK İSTERİM."
"Edip Uğur açıklamalarının başka bir bölümünde şöyle diyor"
?Kendi adıma şunu söylemeliyim. Yolsuzluğunuz yok, usulsüzlüğünüz yok, başarısızlığınız yok, FETÖ bağlantınız yok ailenize evinize kadar ulaşan baskılar tehdide varan müdahaleler var. Bu katlanılacak bir durum olmanın ötesine geçmiştir. Yolsuzluğunuz yok,Usulsüzlüğünüz yok,Fetö bağlantınız yok o zaman neden istifa ettiniz ?"
"Kim olursa olsun ister Belediye Başkanı olsun ister sade vatandaş olsun ailesine kadar yapılan bu tehdit ve baskıları doğru bulmuyoruz.Bunun ne hukukta ne dinde, ne insanlıkta nede Müslümanlık ta yeri yoktur."
"Edip Uğur size ailenize kadar varan bu tehditleri yapanlar kimlerdir,
Bunları Balıkesir halkına açıklamalısınız. Edip Uğur derhal bu tehditleri yapanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır."
"Edip Uğur´un Ailenize evinize kadar ulaşan baskılar tehdide varan müdahaleler var? açıklaması başlı başına bir suç duyurusudur. Bu açıklamayı duyan, okuyan ilgili savcılarımızın hemen harekete geçerek, konuya ilişkin soruşturma başlatması bir zorunluluktur."
"Seçme ve seçilme hakkının Anayasal bir hak olarak tehdit altında bulunması yanında, Edip Uğur´u istifaya sevk eden bu tehdit Anayasa´nın 127. Maddesinin de ihlali anlamına gelmektedir. 127. Madde belediye başkanlarımızın iradeleri dışında görevlerinin sona erdirmenin yargı yoluyla olacağını açık biçimde belirtirken, bu tür bir iradeyi yasal olmayan yollardan kullananlar, birçok yasa yanında Anayasa´yı da ihlal etmişlerdir. "
"İlgili cumhuriyet savcılarını derhal harekete geçmeye ve sorumlular hakkında işlem yapmaya davet ediyoruz."
"30 Ekim tarihi Balıkesir tarihine KARA BİR GÜN olarak geçmiştir.Balıkesir´li hemşerilerime seslenmek istiyorum.Sonuç olarak Milli irade diyenler sizin verdiğiniz oylarınıza el koydu.Oylarınız gasp edildi. Oylarınız çalındı. Şimdi Balıkesir için ne değişecek?"
"Edip Uğur´u oraya getiren TEK KİŞİ bir başka Edip Uğur getirmeyecek mi?
YİNE TALİMATLA GELEN GİT DENDİĞİNDE TALİMATLA GİTMEYECEK Mİ?
GELEN BELEDİYE BAŞKANI BELEDİYE YE KENDİ YANDAŞLARINI DOLDURMAYACAK MI?
GELEN BELEDİYE BAŞKANI KENDİ YANDAŞLARINA RANT SAĞLAMAYACAK MI?
YİNE İŞE ALIMLAR AKP İL ÖRGÜTÜNÜNDEN YAPILMAYACAK MI?
GELEN BELEDİYE BAŞKANI İLE BİRLİKTE YİNE BİRİLERİ ZENGİNLEŞMEYECEK Mİ?
İMAR İŞLERİ YİNE BİRİLERİ PARA KAZANSIN DİYE YAPILMAYACAK MI?
Sorun Edip Uğur´un gidip yerine bir başkasının gelmesi değil, Sorun Ülkede artık her şeye karar veren TEK ADAM VE TEK ADAM YETKİSİDİR."
"Sorun Demokrasiyi AMAÇ değil ARAÇ görenlerdir. Sorun ZİHNİYET SORUNUDUR.
Sorun bütün yetkilerin TEK KİŞİYE VERİLMESİDİR.
BUNUN ÇÖZÜMÜ DE 2019 DA Ülkeyi Tek kişinin yönetmesine "DUR" demek ve tam DEMOKRASİYİ hayata geçirmektir."
"Bundan sonra AKP´li Belediye başkanına oy verecek vatandaşlarımızın şunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Artık AKP´li bir belediye başkanını seçmenin hiçbir geçerli tarafı kalmamıştır. Oy verip seçecekleri Belediye Başkanı her an Erdoğan´ın talimatıyla istifa ettirilebilir AKP´de bu gelenek başlamıştır. Ve devam da edecektir. Artık AKP´li bir belediye başkanının Balıkesir´i yönetmesi imkansız hale gelmiştir. 2019 yapılacak yerel seçimlerinde Güçlü örgütüyle, Balıkesir´in geleceğini planlayan, sosyal belediyeciliğin en güzel örneğini halka sunacak olan, Belediyeciliği TİCARETHANE GİBİ GÖRÜP KAR ETMEK İÇİN DEĞİL, Halka UCUZ HİZMET GÖTÜRME, İSTİHDAM YARATMA ANLAYIŞI olarak gören CUMHURİYET HALK PARTİLİ BİR BELEDİYE BAŞKANIYLA TANIŞMA ZAMANI GELMİŞTİR." dedi.