Hepimiz zaman zaman el veya ayak derimizin travma veya basınca maruz kaldığında kalınlaştığını görürüz. Nasır olarak isimlendirilen bu durum özellikle el ve ayaklarda görülen, travma ve basınç nedeniyle oluşan sürtünmeleri önlemek amacıyla vücudumuzun aldığı bir savunma mekanizmasıdır.
El veya ayaklarımızın parmak aralarında, avuç içinde ve ayak topuklarında travma ve basınca bağlı olarak gelişen bu nasırlar 2 grupta incelenir.
Korn: Bu nasır türlerinin kapladığı yüzey alanı küçüktür. Travmaya bağlı olarak gelişen bu nasırlar el ve ayak parmak aralarında, kalem tutulan parmak yüzeylerinde ve ayak serçe parmağı üzerinde görülürler. Bu nasırlar başlangıçta su toplamış deri görünümündedir. Ortası sert kenarları yumuşak ve ağrılıdırlar. Fazla ilerlemeyen bu nasır türleri erken önlemler alındığında zaman içinde ortadan kalkmaktadır.
Kallus: Bu nasır türleri genellikle ayak topukları ve el içi gibi yüzey alanı geniş bölgelerde meydana gelirler. Basıncın etkilerini azaltmak için oluşan bu nasırlar fazla ağırlık taşıyan-kaldıran kişilerde görülür. Kornlara göre daha geniş olan bu nasırlar şişmezler ve ağrısızdırlar.
Nasırlar genellikle başlangıç aşamasında yayılım göstermeden kendiliğinden geçmektedir. Ancak bazı durumlarda nasırlar geçmek yerine büyürler ve daha ağrılı bir hale bürünürler. Geçmeyen nasırların tedavisi de zor olacağı için erken ve uygun bir tedavi uygulamak gerekmektedir.
Nasır Belirtileri Nelerdir?
Nasır el ve ayakları etkisi altına alan bir deri hastalığıdır. Bu nedenle belirtiler de ciltte görülür. İşte nasır hastalığının belirti ve bulgular;
Nasırın bulunduğu yüzeyde hafif veya orta şiddetli ağrı hissi
Nasırlı derinin bulunduğu yerde kabarık, pürüzlülük, kalınlaşma ve sertlik
İlerlemiş vakalarda ağrının olduğu bölümde renk değişimleri ve nasır genişlemesi
Nasırlaşmış bölgenin etrafında enfeksiyon
Kalınlaşmış derinin çevresinde yumuşaklık
Hafif şiddetli nasırlarda baskının ortadan kaldırılması ile azalan ağrı hissi
Nasır Neden Oluşur ?
Nasırlar uzmandoktor.net görüşüne göre el ve ayakların aşırı bir şekilde travmatize olması veya basınca uğraması sonucunda meydana gelmektedir. Nasırlara neden olan risk faktörleri şunlardır;
Dar ayakkabılar kullanmak ayağın çevresinde bulunan sert dokuya basınç uygular ve nasır dokuları oluşur. Yanlış ayakkabı seçiminin oluşturduğu bu nasırlar genellikle kısa sürelidir ve uygun ayakkabıya geçildiğinde ortadan kalkar.
Genellikle kadınlarda topuklu ayakkabı giyimine bağlı olarak kallus nasırları oluşmaktadır. Ayak yapısının değişmesiyle vücut ağırlığını daha fazla hissettirmeye başlar ve nasırlı dokular oluşmaya başlar.
Çorapsız kullanılan ayakkabılar ne kadar rahat olursa olsun ayaklarda tahriş sebebiyle nasırlı dokuların oluşmasına neden olmaktadır.
Halluksvalgus ismi verilen bir şekil bozukluğu ayaklarda dışa doğru bunyon adı verilen çıkıntılar oluşturmaktadır. Bunyona sahip olan kişilerin ayakları daha fazla travmaya uğradığı için nasır oluşma olasılığı çok yüksektir.
Bunların haricinde çok yazı yazmak, çalgı aletleri kullanmak ve çok sık korunmasız bir şekilde el aletleri kullanmak nasıra neden olabilmektedir.
Nasır Tedavisi Nasıldır?
Nasır tedavisine başlanmadan önce nasıra neden olan etkenin ortadan kaldırılması gerekir. Dar, kalitesiz ve yüksek topuklu ayakkabılar kullanılmamalı, iş amacıyla elleriniz tahriş oluyorsa koruyucu ekipmanlar kullanmalısınız. Nasıra neden olan bu faktörler ortadan kaldırıldıktan sonra nasırlı dokuyu vücuttan uzaklaştırmak için çeşitli yöntemler uygulanır.
Nasırlı bölge genişlemiş ve kalınlığı artmış ise uzman bir doktor tarafından nasırlı bölge kesilerek vücuttan uzaklaştırılır. Bu işlem sadece hastane ortamında dermatoloji doktorları tarafından yapılmalıdır. Evde kesinlikle yapılmamalıdır çünkü bu işlem sırasında doktorlar neşter gibi kesici aletler kullanır ve bölgede alınacak önlemler ile enfeksiyon riski azaltılır. Dokunun vücuttan atılması esnasında hasta ağrı ve acı hissetmez. Çünkü nasırlaşmış deri canlılığını yitirmiştir.
Hekimin isteği ve önerisi durumunda eczacıdan alınabilecek yumuşatıcı ped kullanımı nasırı ortadan kaldırmaktadır. Salisilik asit içeren bu pedlerin deriyi yumuşatma ve soyma gibi etkileri vardır.
Salisilik asit içeren bant veya pedler kullanıldıktan sonra nasırlar yumuşamış ise tırnak törpüsü veya ponza taşı kullanılarak yumuşayan nasır dokusu vücuttan uzaklaştırılabilir. Kolayca uygulanan bu yöntemi uygularken dikkat etmeli, canlı dokuya zarar verilmemelidir.
Bu tedavi yöntemleri uygulandıktan sonra kişinin nasıra tekrardan maruz kalmaması adına gerekli önlem alması gerekir. Ayakkabı seçimi ve el için koruyucu ekipmanların kullanılması nasır oluşumunu büyük ölçüde önlemektedir.
