Tarih: 28.11.2011 11:12

N.Kemal Zeybek; Atatürk itibarsızlaştırılmak, Cumhuriyetin temelleri dağıtılmak isteniyor”

Facebook Twitter Linked-in




Partisinin genel idare toplantısında konuşan Demokrat parti genel başkanı Namık Kemal Zeybek Başbakan Erdoğan`ın Dersin konuşmasını eleştirdi.

Demokrat Parti Genel başkanı Namık Kemal Zeybek; Atatürk itibarsızlaştırılmak, Cumhuriyetin temelleri dağıtılmak isteniyor” dedi


‘'Bedelli Askerlik külliyen yanlıştır”

Namık Kemal Zeybek; Başbakan, kışkırtıcı, tahrikçi, dönemin bütün büyüklerini, cumhuriyetimizi, devleti suçlayıcı bir konuşma yapmıştır. Doğrudan doğruya Atatürk'ü, dönemin Başbakanını, Dönemin Genelkurmay Başkanını yani Cumhuriyeti hedef alan bir konuşma yapmıştır.``

Türkiye Cumhuriyetimizin temellerinin dağıtılmak istenildiğini, Atatürk'ün ve kurucu büyüklerimizin itibarsızlaştırılmak istenildiğini, bütün bunların da kendi kafalarındaki gibi bir devlet ortaya çıkarmak için yapıldığını söylemiştim.
Bu biliniyor ve bir çok insan da bunu söylüyor.``


Sayın Başbakan'ın, ‘devlet adına özür diliyorum' sözünü O'nun cehaletine veriyorum.
Çünkü, yasalarımıza göre devleti temsil etme yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Sadece Cumhurbaşkanı devleti temsil eder.
Dolayısıyla hükümet başkanlarının böyle bir yetkisi yoktur.”



Başbakan, Beşar Esad'ı, Hitler'e benzetiyor ve ‘çekil' diyor.
Ben de kendisini Hitler'e çok benzetiyorum.
Çünkü şu anda çok tehlikeli bir şekilde Türkiye'de, totaliter diktatorya kuruluyor.”


Bedelli Askerliğin külliyen yanlış olduğunu söylüyoruz.
Profesyonel askerliğe dönülmeli, meslekten savaşçılardan meydana gelen bir ordu inşa edilmelidir.
Bu tasarının halkı bölmek bakımından ne kadar tehlikeli olduğunu hükümet düşünmüyor.”



Genel Başkan Namık Kemal Zeybek, Genel İdare Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'ın Dersim İsyanı ile ilgili konuşmasını eleştirdi ve Atatürk itibarsızlaştırılmak, Cumhuriyetin temelleri dağıtılmak isteniyor” dedi

Televizyonda Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını dinlediğini söyleyen DP Lideri Namık Kemal Zeybek şunları söyledi:



Planlanmış oyununun bir sahnesi, bugün sahnelenmiştir.”

Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik bir projenin çok önemli bir adımı bugün atılmış oldu.
Bir çok insan gibi ben de uzun zamandan beri Türkiye Cumhuriyetimizin temellerinin dağıtılmak istenildiğini, Atatürk'ün ve kurucu büyüklerimizin itibarsızlaştırılmak istenildiğini, bütün bunların da kendi kafalarındaki gibi bir devlet ortaya çıkarmak için yapıldığını söylemiştim.
Bu biliniyor ve bir çok insan da bunu söylüyor.``


`` Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığını yapan zat, asla böyle bir yetkisi olmamasına rağmen Dersim İsyanının bastırılmasıyla ilgili olarak devletin aldığı tedbirler konusunda özür dilemiştir.``

``Başbakan olayları abartarak ayrıntılara girerek öyle bir manzara çizmiştir ki, sanki Türkiye devleti, kendi vilayetlerini basmış ve durup dururken oradaki insanları öldürmüş gibi bir olayı anlatmıştır.
‘Babasını arayan iki çocuğu kaymakam öldürttü' gibi konulara da girerek kışkırtıcı, tahrikçi ve o dönemin bütün büyüklerini suçlarını ve dolayısıyla cumhuriyetimizi, devleti suçlayıcı bir konuşma yapmıştır.``


``Doğrudan doğruya Atatürk'ü, dönemin Başbakanını, Dönemin Genelkurmay Başkanını yani Cumhuriyeti hedef alan bir konuşma yapmıştır.``

``Bu, Türkiye'yi dönüştürmek isteyenlerin ve dönüştürülmüş Türkiye yoluyla çevrede kendi çıkarları doğrultusunda bir nizam oluşturmak isteyenlerin, çok ince ince dokunmuş ve planlanmış oyunlarının bir sahnesiydi. Bence bugün bu sahnelenmiştir.``


Cahil Başbakan..”
``Bunu kınıyoruz. Sayın Başbakan'ın, ‘devlet adına özür diliyorum' sözünü de onun cehaletine veriyoruz.
Çünkü, yasalarımıza göre devleti temsil etme yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Sadece Cumhurbaşkanı devleti temsil eder, valiler ve büyükelçiler de bulundukları yerlerde devleti temsil eder.
Dolayısıyla hükümet başkanlarının böyle bir yetkisi yoktur.
Hükümeti adına özür dileyebilir ona bir şey diyemeyiz.
Ama şimdi hükümeti adına bu özürden dolayı, halkımızdan özür dilemeye çağırıyorum kendisini.”


Bedelli askerlik külliyen yanlıştır”
Bedelli askerlik konusunda sayın başbakan daha önce yaptığı bir konuşmada bunun yanlış olacağını, zenginlerin askerlikten kurtulurken, yoksulların askere alınmasının tehlikeli sonuçlar doğuracağını söylemiş ve böyle bir konu gelirse biz bunu halk oylamasına sunarız demiştir.``

`` Ama Sayın Başbakan bunu artık adet haline getirdi. Bir söylediği sözün, bir müddet sonra tam tersini söylüyor.
Doğrusu takdir etmek lazım ki, bir önceki sözünü hangi inandırıcılıkla savunuyorsa, tam tersi söylediğini de aynı inandırıcılıkla savunma maharetini ortaya koyuyor.``


``Dolayısıyla belli askerlik çıktığı zaman, halkımız arasında yaygın olan bir türkü yeniden dirilecek; ‘Zenginimiz bedel öder, Yoksulumuz asker bizim.'`

``Bu tasarının halkı bölmek bakımından ne kadar tehlikeli olduğunu hükümet düşünmüyor.
Öte yandan bugün elinde silahlarla karlı dağlarda vatan bekleyen insanlar nasıl bir duygu içine düşecekler.
O askerlerimiz ne diyecekler, ‘keşke benim babam da zengin olsaydı da bende buralarda olmasaydım' demeyecek mi?``


``Biz bu işin külliyen yanlış olduğunu söylüyoruz.
Profesyonel askerliğe dönülmeli, meslekten savaşçılardan meydana gelen bir ordu inşa edilmelidir.``


``Sayın başbakan, Bedelli askerlik konusunu halka benimsetmek için, buradan elde edilecek paraların şehit ailelerine harcanacağını söylüyor.
Evet deprem konusunda da yine ek vergiler konulmuştu, para alınmıştı ve o paraların nereye harcandığı ortada.
Deprem amacıyla toplandı ama depreme harcanmadı.
Deprem sonrası tedbirler için de harcanmadı.
Van'da çocuklar ölüyor, bunun sorumlusu kim? Yani bütün bu paralarla deprem sonrasına eğer hazırlık yapılsaydı herhalde bu sıkıntılar yaşanmazdı.``



Şövalye Abdullah Gül..
``Sayın Şövalye Abdullah Gül, artık bu ünvanı aldığına göre biz de rahatça kullanabiliriz, sakın ‘kaba konuşuyorum' falan denilmesin.
Çünkü Şövalyelik unvanı verildi. Bu unvan çok önemlidir.
Bunu kullanmak lazımdır.``


``Şövalye dö Abdullah Gül, ‘Sefil Birliğe Yarım Başkan' diyor.
Avrupa Birliği şimdi ‘Sefil Birliği' oldu.
Bir sene önce Sayın Abdullah Gül'ün böyle bir söz söyleyeceğine hiç kimse inanmazdı.
Avrupa Birliği mukaddes, muazzezdi. Neredeyse Avrupa Birliği'ne tapıyorlardı bunlar.
Ne oldu?``


``Bu arada da aldığı görevi de hemen ifade ediyor.
Müjdeler olsun bir çocuğunuz oldu.
Sayın Gül, ‘Suriye'ye sınırötesi bir hareket yapabiliriz' derken, bir planı da açıklıyor.
‘PKK'ya, ya da PKK'nın güdümlü birliklerine bir görev verilecek, PKK saldırıya geçecek.
Biz de sınır ötesi hareket diyerek Suriye'ye gireceğiz.'`


Türkiye'de, totaliter diktatorya kuruluyor”
``Başbakan da O'nun açtığı yoldan ilerliyor.
Beşar Esad'ı, Hitler'e benzetiyor ve ‘çekil' diyor.
Ben de diyorum ki, Hitlere benzetirken aynaya batkıda mı benzetti?
Çünkü ben de kendisini Hitler'e çok benzetiyorum.
Yani Hitler'e, Mussolini'ye.
Türkiye'de şu anda çok tehlikeli bir şekilde, totaliter diktatorya kuruluyor.
Hitler'in bir farkı vardı, kendi ırkı adına diktatördü.
Mussolini'nin bir farkı vardı, kendi devleti adına diktatördü.
Ama ne yazık ki bizim Hitlerimiz başkaları adına diktatör.
Başkaları adına diktatörlük inşa edilerek, Türkiye'nin başını belaya sokmak üzeredir.`` dedi











Orjinal Habere Git
— HABER SONU —