Saadet Partisi İl Kadın Kolları Aylık Divan Toplantısında bir araya geldi.
İlçe Kadın Kolu Başkanlarının da katıldığı toplantının açılışında konuşan Kadın Kolları İl Başkanı Nurcan ERTÜRK önemli açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz ay Fransa'nın başkenti Paris'te iki yıl önce Peygamberimize ahlâksızca hakaret eden Charlie Hebdo dergisine gerçekleştirilen ve toplamda 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından düzenlenen ve Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU'nun da katıldığı yürüyüşün etkilerinin devam ettiğini söyleyen ERTÜRK, Irkçılık ve İslâm düşmanlığının planlı bir şekilde artırıldığı Avrupa'da bir taraftan Müslümanlara ve Camilere saldırılar artarken, diğer taraftan da Müslümanlara yönelik nefreti artırma amacı taşıyan bu gibi saldırıları Saadet Partisi olarak kabul etmediğimizi ve kınadığımızı her vesile ile ifade ediyoruz. Bununla beraber saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen iki kardeşin ölü olarak ele geçirilmesi olayını da tasvip etmiyoruz. Saldırganların yakalanarak olayın arkasında kimlerin olduğu, gerçek amaçlarının ne olduğunun ortaya çıkarılması gerekirdi. Bütün dünya bundan mahrum bırakıldı. Bundan dolayı, böyle kritik bir dönemde yapılan saldırının gittikçe büyüyen İslâm düşmanlığını körükleme projesine hizmet ettiğini düşünüyoruz. Nitekim, Fransa'daki saldırıyı bahane eden Avrupa ülkeleri ardı ardına terörü önleme yasası adı altında Cihad' kavramını karalamak, Müslümanları fişlemek ve İslâm'a karşı nefreti haklı çıkarmak için hızla yeni yasalar çıkarmaya başladılar bile dedi.
Akp Hükümeti Sınıfta Kaldı
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif İşleri Genel Müdürlüğü verilerini paylaşan ERTÜRK, Görüyoruz ki, toplum adeta cinnet içinde. Cinayetler, intiharlar, dengesizlikler, gasp/hıırsızlık ayyuka çıkmış vaziyette Trafik kazaları ve bu kazalarda ölenlerin/sakat kalanların sayısı korkunç. Sanki savaştayız. Toplumun Ahlak seviyesi paraşütsüz düşüyor Ahlaksızlık, dinsizlik, densizlik, ateistlik, haram yeme korkunç boyutlarda Gayri ahlâki münasebetlerin, aldatmaların ve boşanmaların arttığını, analı-babalı yetimler türediğini, örf ve adetlerimizin artık bu gidişata fren vazifesi yapamaz olduğunu görmeyen var mı?
Resmi verilere göre Türkiye nüfusu son yirmi yılda yüzde 26 artarken, aynı dönemde suç oranı yüzde 400 artış göstermiştir. 1994 yılında 38 bin 900 olan tutuklu ve hükümlü sayısı son on yılda 3 kat artarak 159 bin 335'e çıkmıştır. Cezaevlerinde yer kalmamıştır. Uyuşturucu, hırsızlık, adam öldürme suçları yüzde 600 artışla ilk sırada yer almaktadır. Geçmiş yıllara göre tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunan çocuk ve gençlerin oranı yüzde 40 artış göstermiştir. Uyuşturucu ile mücadelede çalışmalarını takdirle izlediğimiz İlimiz Emniyet Müdürlüğünce açıklanan son bir yıllık rakamlara göre Balıkesir'de de tablo korkunç. Bu rakamlara göre 12 yılını geride bırakan AKP Hükümetinin, ferdi ve sosyal ahlakı toplumda ihdas etme bakımından sınıfta kaldığı açıktır. Kadın olarak, anne olarak bunun ne demek olduğunu en iyi bizler anlıyoruz ve bu gidişattan üzüntü duyuyoruz. Bu sebeple öncelikle Anne-Babalara sesleniyoruz ve ZEHİRDEN ÖLMESİNİ İSTEMİYORSAN OĞLUNA-KIZINA SAHİP ÇIK' diyoruz. Ama aslolan vatandaşın can ve mal emniyetinden sorumlu olan Devletin acil tedbir almasıdır. şeklindekonuştu.
Bunu böyle yapmanızı kim istedi?
ERTÜRK devamla; Önce Anlâk ve Maneviyat prensibini benimsemiş bir topluluk olan bizler bu gidişatta;12.10.2004 tarih ve 25611 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe konulan 5237 sayılı kanun ile zinanın suç olmaktan çıkarılmış olmasının, yine Ahmet DAVUTOĞLU hükümetİ döneminde Arnavutluk'un Başkenti Tiran'da Avrupa Parlamentosu'nun düzenlediği Hassas Grupların Korunması' (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel, İnterseksüel) konulu toplantıya AKP ile CHP nin Milletvekili göndererek desteklemesinin payının büyük olduğunu düşünüyor, insanın yaratılışına aykırı bu sapkınlıklara alet ve destek olanları kınıyoruz
Bu vesileyle, bin yıl İslam'ın Bayraktarlığını yapmış necip milletimizin evlatları olan AKP yöneticilerinin hatadan dönmelerini ve zina fiilinin yeniden ceza kanunu kapsamına alınmasını bekliyoruz. dedi.
