Tarih: 13.01.2022 18:07

O bir kültür kitapçısı

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma’da 1987 yılından bu yana kültür ve sanata hizmet eden Ozan Sanat Evi’nin sahibi Rahmi Akdaş, “Bandırma Gazeteciler Cemiyeti”nin konuğu oldu.

Yıllardan beri büyük ekonomik güçlüklerle mücadele ederek ayakta kalmaya çalıştığının altını çizen Akdaş, şunları söyledi:

“Ülkemizde özellikle butik konumda hizmet veren kitap evlerinin varlıklarını sürdürebilmeleri için alınması gerekli önlemler var. Bunların başlarında kitap evlerinin korunması için yasa çıkarılması geliyor. Ayrıca kitap satışlarında yıkıcı indirimlerin önlenmesi, sabit fiyat yasasının çıkarılması da gerekiyor. Eğer bunlar yapılmazsa bırakın butik tarzı kitap evlerinin ayakta kalması, diğerleri de birer birer kapanır. Zaten her gün çok sayıda kitap evi de kapanıyor.”

İnternet ortamında korsan kitap satışlarının da sürekli arttığına dikkati çeken Akdaş, büyük marketlerin kitap reyonlarının da butik kitap evlerinin işlerini olumsuz etkilediğine işaret etti.

Türk toplumunun ve özellikle gençlerin, kültür kitabı yerine pop kültürüne yönelik yayınları tercih ettiğini belirten Akdaş, Bandırma’daki kültür ve sanat olayını şöyle değerlendirdi:

“Bandırma’da, gündelik anlamda bir sanat hareketinden söz etmek mümkün değil. Zaman zaman kültür ve sanat etkinlikleri olsa da Bandırma’nın, her gün sanat kokan bir Bandırma olmadığı da bir gerçek. Halen Bandırma’da bir ‘Kent Arşivi’nden söz edilemez. Bandırma’nın tarihi için de aynı değerlendirmeyi yapabilirim. Önemli ölçüde Bandırma’nın yerel tarihi ile ilgili araştırmalar yapan bir kişi olarak belirtmek isterim ki, bırakın ilçemizin uzak geçmişine dönük bir çalışma, yakın geçmişiyle ilgili bir şey de yok.”

BANDIRMA’YI HAYDAR ÇAVUŞ KURDU

Bandırma’yı kuran kişinin “Haydar Çavuş” olduğuna dikkati çeken Akdaş, şunları söyledi:

“Bandırma’yı, aynı zamanda iki vakıf kuran, su yollarını yapan Haydar Çavuş kurmuştur. Haydar Çavuş, bildiğiniz konumdaki çavuş değildi. Osmanlı devletinin Yeniçeri Ocağı’ndan yetişen, ‘Dergâh-ı Mualla’ veya ‘Dergâh-ı Ali’, ya da Divan-ı Hümayun’a bağlı bürokrat bir kişiydi. Haydar Çavuş’un Vakfiyesi’ni ben tercüme ettirdim.”

Bandırma’da bir kültür bilinci olmadığını öne süren Akdaş, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu bilincin olmayışı kentin mimarisine bile yansıyor. İşte ‘Sevgi Yolu’ üstüne, Bandırma Ticaret Odası tarafından 10 katlı bir bina yapılabiliyor. Bu tek sözcükle ‘ayıp’tır. Oysa kent meydanlarının, bir insanın yüzü gibi tertemiz olmaları gerekir. Ne yazık ki geleneksel kültürümüzü kaybettik.”

ERDEK’E MÜZE YAKIŞIR

Bandırma’da olduğu gibi Erdek’e de müze yapılması gerektiğine işaret eden Ozan Sanat Evi sahibi Rahmi Akdaş, şöyle konuştu:

“Erdek’teki arkeolojik eserlerin ortaya çıkarılmasına büyük katkılar sağlayan eski Erdek Kaymakamı Reşit Mazhar Ertüzün’ün en büyük dileği, Erdek’e bir müze kazandırılmasıydı. Bugüne kadar olmadı. Şimdi Erdek Kaymakamı Abdullah Atakan Atasoy’un, ilçeye bir açık hava müzesi kazandırılması için girişimlerde bulunduğunu memnuniyetle görüyorum. Dilerim sonuç verir. İyi tasarlanmış böyle bir müzenin, hem Erdek’teki turizmin kalitesini artıracağını, hem de Erdek’te yaşayanlara kültür bilinci aşılayacağını düşünüyorum.”

Yıllardır yürüttüğü bu işin hayatına anlam kattığını vurgulayan Akdaş, “Ben bir kültür emekçisiyim. Tacir olmadım, olmak da istemedim” dedi.

Kültür kitapçılığı işini çok severek yürüttüğünü belirten Akdaş, kültür ve sanat dünyasından çok sayıda yazar-çizer ve sanatçıyla da dostluğu bulunduğunu sözlerine ekledi.  ÖNDER BALIKÇI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —