Tarih: 04.10.2020 23:27

Onlar da can!

Facebook Twitter Linked-in

4 Ekim “Dünya Hayvanları Koruma Günü”nde”, Bandırma-Erdek karayolu yakınındaki “Unutulmuşlar Kasabası”ndaydık.

Burayı 11 ay önce sokak hayvanları için barınak durumuna getiren Haluk Kenanoğlu ve Bandırma’daki eski çöplükte bulunan hayvanları yıllardır sahiplenen Gülen Kayacık ile hayvan haklarını ve sokak hayvanlarının durumlarını konuştuk.

KENANOĞLU’NUN DEĞERLENDİRMELERİ

Ülkemizdeki insanların ortalama yüzde 70’inin, hayvanları sevmediğine dikkati çeken Haluk Kenanoğlu, “Sevmelerini beklemiyoruz ama hiç olmazsa onlara zarar vermesinler” dedi.

Söz konusu yerini Şahinler İnşaat Şirketi’nin sahibi Hamdi Şahin’den 11 ay önce kiralayarak, buraya eziyet çekmiş, şiddete uğramış, horlanmış hayvanları aldığını vurgulayan Kenanoğlu, şunları söyledi:

“Burada barınan 42 köpek, 1 at, 4 kaz, 7 ördek, 40 tavuk, 57 güvercin, 4 kaplumbağa ve 1 kurbağa var. Gönül daha fazlasını barındırmak istiyor ama gücüm yetmiyor. Çünkü burada yaşayan hayvanların ki, ben onlara bebeklerim diyorum, yaşamlarını mutlu bir şekilde sürdürmelerini istiyorum. Şu anda hepsi çok mutlular. Tabii ki onların mutlu bir şekilde yaşamlarını sağlamaya çalışırken büyük bir ekonomik sıkıntı çekiyorum. Varımı, yoğumu bu uğurda kaybettim. Bırakın maddi desteği, hiç kimseden manevi bir destek bile görmemenin üzüntüsü içindeyim.”

GÜLEN KAYACIK ANLATIYOR

Bandırma’nın, Ayyıldız Mahallesi’ndeki eski çöplüğünde bulunan köpeklere de yıllardan beri sahip çıkarken, “çöplük meleği” lakabı takılan Gülen Kayacık da şunları anlattı:

“Burada yaklaşık 100-120 can yaşıyor. Onlara destek vermek için yıllardır büyük maddi-manevi zorluklar yaşıyorum. Kimseden hiçbir destek görmüyorum. Hayvan severlerin ve kurum-kuruluşların hiç olmazsa mama desteğine ihtiyacım var. Bu hayvanlara, sık sık arıza yapan kendi aracımla mama taşıyorum. Bandırma Belediyesi hayvan barınağında halen köpek ve veteriner yok. Hastalanan hayvanları parasını kendim karşılamaya çalışarak özel veterinerlere götürüyorum.”

SOKAĞA CAN ATILMAZ

Birçok ailenin, yaz aylarında oyalansın diye çocuklarına aldıkları hayvanları, yazlıktan memleketlerine dönerken sokağa bırakmalarının büyük sorumsuzluk olduğuna dikkati çeken Kenanoğlu ve Kayacık, şöyle konuştular:

“Sen, küçücük yavrularını nasıl ki sokağa terk edemezsen, bu canları da sokağa bırakma sorumsuzluğunu göstermemelisin. Her canlı için en kötü duygu, terk edilmişliktir. Bu canlar, oyuncak değildir. Sıkıldığın zaman onları sokağa atamazsın. Sokağa attığın bu canlar, ölüme terk edilmiş demektir. Çünkü sokak yaşamını hiç bilmezler. Yanına aldığın, alıştırdığın her şeyden ömür boyu sorumlusun.”

YASA BİR AN ÖNCE ÇIKMALI

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yeni hayvan yasasını bir an önce çıkarması gerektiğine işaret eden Kenanoğlu ve Kayacık, şu değerlendirmede bulundular:

“Bu yasa yıllardır meclis gündemine gelmedi. Artık meclise inmeli ve hayvanları öldüren, eziyet eden, onlara şiddet uygulayanlara hapis cezası gelmeli. Hatta insan öldüren 30 yıl ceza alıyorsa, hayvan öldüren iki katı cezaya çarptırılmalı. Çünkü hayvanların dilleri yok. Kendilerini savunamıyorlar.”

Kenanoğlu ve Kayacık, ailelerin evlerine satın almak yerine, barınaklardan hayvan sahiplenmelerini isterken, “Sokağa terk edilerek, bu barınaklara atılan o kadar sahipsiz can var ki, hepsi yolunuzu gözlüyor” dediler.  ÖNDER BALIKÇI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —