Bandırma Belediyesi tarafından özel bireyler ve Üniversite öğrencilerinin yararlanması için hayata geçirilen sanat atölyesinin usta öğreticiliğini Engelli birey Battal Yavuz üstleniyor.
Aynı zamanda halka açık olan sanat atölyesinde tiyatro çalışmaları yapan Battal Yavuz 3 Aralık engelliler günü Santral Kültür Merkezinde saat 17.00-19.00 da sahneye koyacağı engelsiz tiyatro ile sanat severlerin karşısına çıkacak.
Engelli Sanatçı Battal Yavuz ile arkadaşımız Can Emre konuştu;
“ENGELLERİ AŞALIM.”
Bugünkü konuğum, Türkiye Sakatlar Derneği Bandırma Şubesi Yönetim Kurulunda Sekreter olarak görev yapan ve kendisi de, engelli olan Battal Yavuz ile Türkiye ve Bandırma’da engellilerle ilgili sorunları konuştuk.
Neden Battal Yavuz derseniz?
Kendisi de engelli birey olmasına rağmen, köşesine çekilmeyen, mücadele gücü yüksek aynı zamanda iyi bir ressam ve eski bir tiyatrocu olması nedeniyle; Bandırma ‘da daha önce resim sergisi açmış, hayata tutunan ve küsmeyen birey olarak, başarılı bulduğum için sizin onu daha yakından tanımanızı istedim.
O nedenle bugün, Bandırma Belediyesince engelli bireylerin kullanımına verilen atölyede, onunla söyleşi yaparak ortaya çıkardığı harika resimler ve tiyatro çalışmaları hakkında konuşup, tabi ki gündemi de değerlendirdik.
Kendisi Bandırma Sakatlar Derneği bünyesinde faal olarak çalışan bir birey. Engellilerin hayata tutunması, rehabilitasyonu, topluma kazandırılması ve engellilerin ülkemizde ve yaşadığı şehir Bandırma’da sorunların ortak bir paydada birleşerek, engelli-engelsiz tüm bireylerin aynı hedefe yürüyerek, çözüme kavuşturulacağına inanıyor.
Şimdi sözü, Batta Yavuz’a bırakalım.
-Ülkemizde maalesef günü birlik yaşıyoruz. Malum sorunlarımız çok. Bu sorunlar, engelli ve engelli olmayan bireylerin de ortak sorunları. En başta ekonomik ve sosyal sorunlar. Tabi bunun yanında, biz engelli bireylerin sorunları diğer sorunlarla beraber ikiye katlanıyor.
-Öncelikle; Bandırma Belediyesi biz engelliler için içinde bulunduğumuz bu atölyeyi bizlere tesis etti. O nedenle Bandırma Belediyesine dernek olarak teşekkür ederiz. Buraya benim gibi kültürel anlamda resim çalışması yapmak isteyen engelli bireyler gelebilir. Kendilerine bu konuda yardımcı olabilirim. Onlara ders verebilirim. Bugün bu anlamda beş kişi, benimle birlikte burada çalışma yapıyor. Onlara yardımcı olup, elimizden geldiğince hep birlikte güzel eserler çıkarmaya gayret ediyoruz. Tabi daha fazla birey ve kursiyer gelmesini istiyoruz. İnsanlar bu ortamları bilmiyorlar. Yeterince sesimizi duyuramıyoruz.
-Biz, Bandırma’da yaşayan ve köşemize çekilmeyerek üreten, engelli bireyler olarak, ilgisizlikten şikâyetçiyiz. Sesimizi duymak istemiyorlar. Günü birlik yaşanan siyasi sorunlar elbette ki, bizleri de etkiliyor. O nedenle biz engelli bireyler, toplumum, sivil toplum kuruluşlarının ve yetkililerin ilgisizliğinden ve konuya uzak kalışlarından şikâyetçiyiz.
-Bugün toplumum sanata bakış açısı çok farklı. Öncelikle sanattan uzaklaştık. Bunun siyasi ve sosyal yönünde elbette var. Ancak; bugün şarkı söyleyen, sanatçıyım diyerek ortaya çıkıyor. Sanat sadece şarkı söylemek midir? Elbette değil. Yine fotoğraf ve resmi karıştırıyorlar. İkisi aynı kavramlar değil. Sanatçı muhalif olmalı. Olmalı ki sanatçı kimliği ortaya çıksın. Toplum bu kavramları kavrayamadığı için bu gün sanat ve sanatçı kavramını da anlayamıyor.
-Artık toplum biz engelli bireyleri daha fazla anlamalı. Engelli olmak sanat yapamaz anlamına gelmiyor. O nedenle engel, beyinlerde başlıyor. Önce beynimizdeki engelleri kaldırarak, engelli bireylerle iletişim içinde olup, onlarla empati yaparak, bizlerin ortaya çıkardığı sanat eserlerini toplumun her kademesine yayar ve ulaştırırız.
-Toplum bu anlamda ortaya bir farkındalık koymak zorundadır. Biz engelli bireyler olarak bu gün resim yaparak bu sanatı sürdürürken yine dernek çatısı altında Üniversite öğrencileri ile birlikte çalışarak, yazdığım ve kurguladığım küçük tiyatro oyunu, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde, Bandırma Belediyesi, Üniversite desteği ile Santral Kültür Merkezinde sahneye koyacağız. Etkinliğimiz saat: 17.00-19.00 arası halkımıza açık olacaktır. Bandırmalı hemşerilerimizi bekliyoruz. O nedenle el ele vererek, sanata tutunarak, pes etmeden, mücadele ederek toplum ile beraber tüm engelleri aşalım.
Evet, engelleri aşalım. Çünkü engelli bireylerde bizlerin ve toplumun bir parçası unutmayın; doğuştan ya da sonradan engelli olmak suç değil. Bizler de onlar gibi doğabilir, sonradan çeşitli olaylar ve kazalar ile engelli olabiliriz. Sadece empati yapalım. Battal Yavuz gibi resim, tiyatro yani sanat aşığı mücadele gücü yüksek, yılmayan, kabuğuna çekilmeyen engelli bireylere sahip çıkalım.
Çünkü sanatın ve sanatçının engelli-engelsiz diye bir ayrımı yoktur.
Biz beynimizdeki engelleri yıkalım.
Hoşçakalın.
Can EMRE
