Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler, insanlık onuruna yakışan bir ücret istiyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adına Özgür Er tarafından şu açıklama yapıldı:
“Özel öğretim kurumları çalışanlarının sorunları giderek artmaktadır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ismi altında örgütlenen eğitimciler, haklarını aramaya başladılar. Sendikamız, sektörde çalışanların sorunlarını her ortamda dile getirmeye çalışmaktadırlar. Sahada da aktif çalışmalar yapılıyor. Örneğin ara ve yarıyıl tatillerinde, okullarda bazı sosyal faaliyetlerin dışında derslerle ilgili çalışma yapılması yasakken bazı özel okullar LGS, YKS’yi bahane edip, ders yapmaya çalışıyorlar. Sendika temsilcileri kendilerine bildirilen kurumlara bizzat gidip kanunsuz uygulamayı önceki tatillerde durdurdu.
Bandırma’da da kanunsuz şekilde, yarıyıl tatilinde ders yapılma ihtimaline karşı sendikalı öğretmenlerimizin sendikamıza bildirmeleri istendi. Türkiye genelinde İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri gerekli uyarıları ve denetimleri yapsa sorunların pek çoğu ortadan kalkacaktır.
Özel öğretim kurumları çalışanlarını artık dayanılmayacak koşullarda çalışmaya zorluyorlar. Ancak kamuoyuna bunu farklı yansıtıyorlar. Elbette bizler kurumlara karşı değiliz. Ama insana yakışır iş koşullarında çalışmak istiyoruz. Okullara devam eden öğrencilerin velileri kurslardaki kursiyerler, tüm toplum kesimleri bu sorunların farkında olmalı. Mevzuatımızda bu kurumlar için özel düzenlemeler olmasına karşın işverenler ve kurum yöneticileri, çalışan eğitimcileri kötü koşullarda çalışmaya zorlamaktadırlar. İsmi duyulmuş köklü okullarda bile öğretmenlere asgari ücretler teklif edilmektedir. Tam zamanlı çalışan öğretmenlere, mevzuata göre 12 aydan aşağı sözleşme yapılmadan okullar ve kurslar, 10 ay çalıştırıp, öğretmenleri istifaya zorlayabilmektedirler. Böylece öğretmenler tatil ücreti ve kıdem tazminatından dolayı mağdur olmaktadırlar.
Yarı zamanlı(ders ücretli) gösterilen öğretmenlerde bu ücretler 12 aya bölündüğünde asgari ücretin bile altında olmaktadır. 20 ders saati üzerine ek çalışma ücreti ödenmesi gerekirken bu yapılmamaktadır. Ders programındaki dersler dışında öğretmenlere etüt, sınav görevi vb. isimlerle resmi ders yükünün üstünde görevler verilmektedir. Neredeyse tüm ders saatleri doldurulduğu için ders hazırlığı, veli aramaları, raporlamalar, kurslarda soru yazma gibi görevlerin evde yapılması istenmektedir. Özellikle kurslarda kayıtsız çalıştırma, düşük sigorta ve uzun çalışma saatleri çok yaygın. Rehabilitasyon merkezlerinde öğrenci başına kaynağını kamudan alan iş yeri sahipleri, çalışanların haklarını çeşitli yollarla gasp etmektedir. Vakıf üniversitelerinde çalışanlarına devlet üniversiteleri ile eşit ücret ödenmesi gerekirken bu kural uygulanmıyor. YÖK, üstüne düşeni yapmıyor. Millî Eğitim Bakanlığı da kendine bağlı kurumlarda gereken denetimi yerine getirmiyor. Buna bağlı olarak işverenler de rahat davranıyor. Sendika, anayasal bir haktır. Öğretmen, usta öğretici, antrenör, eğitmen vb. görevleri yürüten herkesi sendikamıza üye olmaya davet ediyoruz.”
