10 Kasım Ata'yı anma programı Bandırma'da anıt'a çelenklerin sunumu ile başladı. Gaziler, Askeri kıta, öğrenciler, ilçe protokolü, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve bürokkasi çevresinin hazır bulunduğu programda öncelikle anıt'a çelenkler sunuldu.
Saat 09.05 te sirenlerin çalması ile birlikte başlayan saygı duruşu, akabinde gür sesle okunan istiklal marşımızın ardından Onyedi Eylül Üniversitesinden Doç. Dr. Resul Yavuz "Atatürk'ü anlamak" konulu gündeme dair konuşma yaptı.
Doç. Dr. Resul Yavuz; "Bugün, İstiklal savaşımızın lideri ve Cumhuriyetimizin banisi Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin 84. yıl dönümünü… Bu vesileyle bu anlamlı günde tarihin milletlere ve büyük kahraman şahsiyetlere nasıl baktığına dair birkaç cümleyle dikkatinizi çekmek istiyorum.
Eğer Tarih, geçmişe bakarak bugünü anlamak ve geleceği yorumlamaksa,
Eğer Tarih, insanlığın değişim ve gelişimini anlamlandırarak yaşadığımız yüzyılın kodlarını çözmekse,
Eğer Tarih, asla tekerrür etmediğinin idrakiyle, ondan ders alan ulusların büyüklüğünü kaydediyorsa,
Eğer Tarih, düşünen toplumlarla sürekli dialog halindedir düsturuna inanıyorsak,
bizler toplum olarak yakın tarihimize bakmak ve bu değişim ve gelişimin bizler için ne anlamlar ihtiva ettiğini fark etmemiz gerekmektedir. Şüphe yok ki düşünen, sorgulayan, eleştiren toplumlar, bu unsurları ilke olarak benimsediğinden kendi tarihlerinden gerekli mesaj ve dersleri çıkarmışlardı. Tarih, bu ifadelerle insanlığın değişim ve gelişimini anlamlandırmaksa, Atatürk’e ve onun milleti ile birlikte yaptıklarına, onun düşünce, ilke ve devrimlerine de bu gelişim ve değişimi idrak ederek bakmamız gerekmektedir.
Örnek olarak onun devrimlerinin hedefi olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi nedir ve bu neden hedef olarak gösterilmiştir?
Bu hedef, bir ihtiyacın ürünümüdür veya ütopik bir hayal veya basit bir batı taklitçiliğimidir?
Bu soruları sorarak ilerlediğimizde karşımıza tarihin hakikatleri çıkacaktır. Cevaplar bu milletin geçmişinde bu milletin köklerinde yatmaktadır. Bu sorulara geçmiş dönemin ihtiyaç ve beklentilerini göz önüne bulundurmadan, nasıl bir coğrafyada yaşanıldığını algılamadan, 10 yıllık bir savaş neticesinde elde kalan çorak, yoksul ve büyük acılar çekmiş bir millet, bir vatan olduğu gerçeğini görmeden, günümüz değer yargıları ve sonradan ne olduğunu bilmenin rahatlığı içerisinde cevaplar aramak bizi tarihin hakikatlerine götürmeyecektir.
Türk milleti bu soruların cevaplarını hamaset ve anokronizim yapmadan yakın tarihine baktığında tereddütsüz bulacaktır. İşte bu aşamada karşısına Mustafa Kemal Atatürk çıkacaktır. Şüphe yok ki Atatürk’ün hayatı bütünüyle irdelendiğinde, bubüyük milletin nasıl bir değişim ve gelişim içerisinde olduğu da fark edilecektir. Her şeyden evvel Atatürk’ü ortaya çıkaran neden ve unsurlar tarihin diyalektiği içerisinde irdelendiğinde, Atatürk’ün Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için pazılın parçalarını önemli görmekle birlikte modern bir devlet ve toplum inşa etmek için tablonun bütününe bakmanın gerekli olduğuna inanmış bir lider olduğu da fark edilecektir.
Bu tablonun her bir parçası, bağımsızlık ve modernleşme yolunda atılan cesur adımlardır. Bu tablonun bütünü ise, Türk milletinin aydın ve müreffeh yarınlarıdır. Bu tablonun bütünü ise, bugünün genç nesilleridir. Bu tablonun bütünü ise, tarih boyunca tarihe damgasını vuran aziz Türk milletidir.
Şüphe yok ki istiklal savaşının hemen ardından gerçekleşen devrimler böyle bir hedefe ulaşmak için yapılmıştı. Zorunluydu, gerekliydi, bir ihtiyacın ürünüydü. Bugün coğrafyamıza baktığımızda ülkemizin yaşadığı devinimle geldiği seviye bunun açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kıymetli Konuklar, Değerli Bandırmalılar,
Atatürk, çağını okuyan ve çağının ihtiyaçlarını anlayarak çağını aşan bir liderdi. Atatürk, yaşadığı dönem itibariyle Tarih yaptığının ve tarihin de onu yazacağının farkında olan bir liderdi. Çünkü o milletinin ona tam da ihtiyaç duyduğu bir anda bir kurtarıcı olarak ortaya çıkmıştı. Yaşadığı şartlar- koşullar, yetiştiği toplum, aldığı eğitim, içinde büyüttüğü realist liderlik duygusu ve karizması onu tarihin kucağından bir munci olarak ortaya çıkartmıştı.”
Ardından öğrenciler tarafından okunan şiirler ile 10 Kasım Ata'yı anmak üzere yapılan program Cumhuriyet alanında sona erdi.
Bandırma'da 10 Kasım vefatının 84. yılında Ata'yı anma programı daha sonra Barış Manço Kültür Merkezinde devam eden programda, günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Bandırma Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet Kürşat Doğan yaptı.
Program Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Atatürk’ün hayatı anlatısı ile sona erdi.
Törenlere, Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, Garnizon ve 6. Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Selahattin Akalp, Belediye Başkanı Tolga Tosun, Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Başsavcı Cüneyt Demirdaş, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Tarakçı, siyasi parti temsilcileri, gaziler, sivil toplum örgütler temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Ahmet PESEN