Ulusal egemenliğimizin en büyük simgesi Laik Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90.yıldönümünde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları yurt yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz gönül borcu, şükran ve rahmetle anıyorum.
Ulusumuzun ve Ordumuzun Ulu Önder Atatürk`ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı`nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet`in kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır.
Cumhuriyet, bağımsızlığından ödün vermeyen, dayatmalara boyun eğmeyen, Atatürk öncülüğünde yurduna ve egemenliğine sahip çıkan, O’nun ilke ve devrimlerini gönülden benimseyen Türk Ulusunun soylu kişilik özelliklerinin bir yansımasıdır. Cumhuriyet, ulusal onurumuzun bayraklaşan simgesi, büyük Türk Devrimi’nin adıdır. Cumhuriyet, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, kişi iktidarı yerine ulus istencini, bağnazlık yerine çağdaşlığı ve ulus devleti seçenlerin kurduğu bir rejimdir.
Ancak günümüzde Laik Cumhuriyetimizi ve Ülke bütünlüğünü tehlikeye atacak pek çok uygulama pervasızca hayata geçiriliyor. Toplumsal yaşamın her alanında Cumhuriyet’in temel niteliklerinin ve aynı zamanda Atatürk ilke ve devrimlerinin başında gelen Laiklik ilkesi erozyona uğratılıyor. Bu gerçekleri korkusuzca haykıran ülkenin yurtsever aydınları, gazetecileri hapislere atılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, aldığı pek çok kararla Laik Cumhuriyetimizin temel taşlarını yerinden oynatmaya çalışıyor. Bu çok acı bir gerçek. Süreç diye halkımıza yutturulmaya çalışılan bir programla, ülke bölünmeye götürülüyor. Elinde 30 binden fazla yurttaşımızın kanı bulunan terör örgütü lideriyle, heyetler halinde görüşmeler ve pazarlıklar yapılıyor.
En demokratik haklarını kullanan gençler, öğrenciler, vatandaşlar polisin sert müdahalesi ve biber gazıyla sindirilmeye çalışılıyor. Farklı düşüncelere tahammül edilmiyor, sadece yandaş ve candaşlardan oluşan bir toplum isteniyor. Adı Türkiye olan bu topraklarda yaşayanların söylemekten hiç gocunmayacağı Türküm, doğruyum diye başlayan öğrenci andından bile rahatsız oluyorlar.
Bu durum elbette Laik Cumhuriyet’e, Atatürk ilke ve Devrimlerine gönülden bağlı olan her bir yurttaşı derinden yaralamaktadır. Cumhuriyetin temel ilkelerine yapılmak istenen her türlü saldırı karşısında, Cumhuriyetin Ulusumuza sağladığı kazanımların bilincinde olan Atatürk sevgisiyle dolu yürekler her zaman görev başındadır
Unutulmamalıdır ki; Cumhuriyet, korumamız ve ödün vermeden yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır.
Bu düşüncelerle;
Türk Ulusunun en büyük devrimi olan Cumhuriyetin ilanın 90.Yıldönümünde başta Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi en derin saygı ve minnet duygularıyla anıyor, Bandırmalı hemşerilerim ve tüm ulusumuzun Cumhuriyet coşkusunu paylaşıyorum.